AÇILIM, AMA NEREYE?

“Demokratik Açılım”ın yarattığı siyasal gerginlik hızla tırmanıyor. AKP sözcüleri şaşkınlık içinde saldırgan bir tavırla bağırıp çağırıyorlar. CHP ve MHP son yılların en keskin muhalefetini yapıyor. Ayrıca demokratik kitle örgütlerinin birçoğu ve Atatürkçü aydınlar ülkenin bütünlüğünü, ulusun birliğini tehlikeye düşürecek bu “açılım”a sert tepki gösteriyorlar. Bu konuda muhalefet, AKP’yi şaşkına çeviriyor.

AKP sözcülerinin bu kadar saldırgan olmalarının nedeni ne? Her şeyde olduğu gibi, bu konuyu da “oldu, bitti” ye getirmek istiyorlardı. Olmadı. Bölücüleri meşrulaştırma mızrağı, demokrasi çuvalına sığmadı. Okyanus ötesinden gelen dayatmalar, 19 Mayıs ruhunun ördüğü duvara çarptı. (Ah,Şu Çılgın Türkler...)

Peki, bu “açılım” Güneydoğu sorununu çözer mi? İçeriği bilinmeyen “demokratik açılım”ın kimlere yararı, kimlere zararı dokunacak? Burada amaçlanan nedir? Bana göre bu “açılım”, eğer gerçekleşirse, sorun eskisinden daha karmaşık ve trajik hale gelecektir. Bu açılımdan en çok zarara uğrayacak olanlar da Kürtler olacaktır.

Yirmi beş yıldır her ilimize onlarca şehit cenazesi gitti. Birçok askerimiz iş göremez bir biçimde yaralandı. PKK, sivillere yönelik birçok bombalı eylemlerde bulundu. Yine terör yüzünden milyarlarca liramız heba oldu. Halkın huzuru bozuldu. Bütün bu olanlara karşın Türklerle Kürtlerin birlikte yaşama isteği sürdü. Türk halkı, teröristlerle Kürtleri hep ayrı tuttu. Türkiye’nin batısında ve güneyinde yaşayan Kürtlere karşı olumsuz bir davranışta bulunulmadı.

Bunca verilen şehide karşın, Türk halkı olağanüstü bir basiret, metanet, hoşgörü, sabır ve sağduyu gösterdi. Acısını yüreğine gömüp umutla terörün bitmesini bekledi. İşte, son gelişmelerle insanımızın damarına basıldı. Demokratik açılımın yol haritasının olmaması ve bölücü başının İmralı’dan vereceği yol haritasının beklenmesi kamuoyunu çileden çıkarmaya başladı. Ayrıca, AB ve ABD yetkililerinin konuyla ilgili açıklamaları olaya tuz biber ekti. Açılımın yol haritasının olmaması ve hükümet kanadının şaşkın bir telaş içine girmesi inisiyatifin çok uzaklarda olduğunu gösteriyor. BOP kapsamında Türkiye’nin bölgesel gücü kırılmak isteniyor.

Ülkemizdeki tehlike, Kürtlerin ayrılmak istemesi değildir. Asıl tehlike, Türklerin ayrılmak istemesidir. Birlikte yaşamak isteği bu noktada çatladığında bunun önüne geçmek olanaksızdır ve bu gerçek bir felakettir. Anayasamızın değiştirilemez maddelerinin tartışmaya açılması, bölücü başını affetmeye gidecek bir sürecin başlatılması; hatta devletin adının bile söz konusu edilmesi bardağı taşırıyor. Bütün bunlar ulusun geleceğinin, duyarlılıklarının, tarihsel kalıtının yok edilmesi anlamına gelir. Ulusun, böylesine yaşamsal bir konuda sessiz kalması da beklenemez. Türk tarafı, “Biz Kürtlerle yaşamak istemiyoruz.” Derse, ne olur? Bunu düşüneniniz var mı? AB ve ABD’nin yapmaya çalıştığı budur. Yani, bıçağı kemiğe dayatmak... Ortadoğu coğrafyasını daha çok bölmek, burayı yaşanmaz bir hale getirmek…

Özellikle Kürt aydınlarını ve siyasetçilerini uyarıyorum. Böylesine açık bir emperyalist manevraya karşı uyanık olsunlar. Tahrik edici, gerilimi tırmandırıcı tavırlardan kaçınsınlar. İyi bilmelidirler ki, ABD’nin bölgede sevdiği ve ilgilendiği tek şey petroldür. Bölgeyi rahatça sömürebilmek için küçük, güçsüz, kukla devletçiklere gereksinimleri vardır emperyalistlerin. Saygı bekleyen, öncelikle yaşadığı ülkenin ulusal değerlerine saygı göstermelidir, bu unutulmamalıdır.

İmralı’yı çözümün bir parçası olarak görmek ya da göstermek teröre prim vermektir. Onun döktüğü kanı haklı çıkarmaktır. Böylece yeni terör örgütlerinin oluşmasına zemin hazırlamaktır. DTP Kürtlerin lehine bir şeyler yapmak istiyorsa terör örgütüyle arasına sınırı çizebilmelidir. Türkleri kışkırtmaya yönelik söylemler, Kürtlere yarar getirmez.

Son günlerde başbakanın bir söylemini son derece tehlikeli ve yanlış buluyorum. “Demokratik açılım”la ilgili konuşmaya başladığında “Türkler, Kürtler, Lazlar, Gürcüler, Çerkezler…” diyerek Türk Ulusu'nu oluşturan etnik grupları sayması yanlıştır. Sayılanların hepsi kendini Türk Ulusu’nun bir parçası sayıyor. Kimsenin etnik milliyetçilik yapma niyeti yok. Bu söylem, ulusal bütünlüğümüze zarar verir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini oluşturan anayasanın değişmez maddelerinin tartışılması, sonu bilinmeyen bir maceraya, felakete sürükler bizi. Sağduyulu herkesin bundan kaçınması gerekir. Bin yılı aşkındır birlikte yaşayan halkı bölmek, bu ülkede yaşayan kimseye yarar getirmez.

Unutmamak gerekir ki, emperyalizmin dolmuşuna binen tez iner. Hatta inmez aşağıya itilir. Yirminci yüzyıl bunun örnekleriyle doludur. Son yüzyılda bölgemizde ve dünyadaki yaşananlara baktığımızda bu gerçeği görürüz. Emperyalizmin tarihi, kullanılıp çöpe atılan binlerce kişiyle doludur.

Şu an ülkemizin ve ulusumuzun karşı karşıya olduğu koşullar, 1919’daki gibidir. Şer odakları eskisinden daha güçlü ve deneyimli olarak ülkemizi kuşatıyorlar. İçimize, yüreğimizin tam orta yerine zehirli bir kama saplıyorlar. Gelin hep birlikte bu kamayı emperyalizmin bağrına saplayalım. Hem kendimizi hem de bölge ülkelerini felaketten kurtaralım.

Adil Hacıömeroğlu
25 Ağustos 2009
12 Ekim 2009 tarihli Ulus Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

6 yorum:

  1. Demokratik açılım sekteye uğradı.Beklentileri doğrultusunda olmadı.Şimdi ABD bile bu hükümetten kurtulma çabasında.Gündem günden güne karmaşık hal almaya başladı.Doğu savaş içinde.Taş atan çocuklarla ilgli çıkarılan yasa çocukların daha çok taş atma yarışına girmesine sebep oldu.Dün Cizre ve Siiirt'e gördük,çocuklar ön plandaydı.Baydemir,kürt kökenli gençlerin askere gitmemesini önerdi.Şimdi hangi demokratik aılımın meyvelerni topluyoruz??El derken kollarını kaptırdılar hatta daha fazlası isteniyor.TÜRK milleti hiçe sayılıp dış güçlerin senaryoları hala sergilenmeye çelışılıyor.Ozaman bende TÜRK açılımı istiyorum......

    YanıtlaSil
  2. MERHABA ADİL BEY BİZLERİ AYDINLATDIGINIZ İÇİN SONSUZ TEŞEKÜR EDERİM EMEĞİNE SAĞLIK SAĞ OLUN VAR OLUN İYİKİ VARSINIZ VATANSEVER DEĞERLİ ADİL ABİ AKP NİN İHANET VE BÖLÜÇÜLÜK KÜRTÇÜLÜK AÇILIMU BAŞTAN BERLİ İSMİ BİLE BÖLÜÇÜLÜGÜ VE İÇ SAVAŞI ANDIRIP ÇAĞRIŞTIRMAKDADIR EGER AKP NİN SİZİNDE İFADE ETDİGİNİZ GİBİ BÖLÜÇÜLÜK KÜRTÇÜLÜK AÇILIMI BİR GERÇEKLEŞMİŞ OLSAYDU BU ÜLKEYİ DAHADA ÇIKMAZ BİR KARGAŞANIN İÇİNE YİTERDİ VE BU ÜLKEDE BATARDI KARANLIK GÜÇLERİN YÖNETDİGİ TAYYİP ALDIGI EMİRLERİ UYGULUYOR RECEP KARANLIK GÜÇLERDEN ALDUGI EMİRLERİ YERİNE BİR GETİRMESİN AKP BİR GÜNDE DARMA DAĞIM OLUR RECEP BİR GÜNDE HASTANELİK OLUR RECEBİ YÖNETEN KARANLIK GÜÇLERDEN ALDIGI EMİRDE KUSUR İŞLEMEK İSTEMİYOR TAM YERİNE HETİR MEK İSTİYOR RECEP EMİRLERİ YERİNE SIKIYSA YERİNE GETİRMESİN YOKSA HALİ PERİŞAN ZAVALLI RECEP İN İŞİ ZOR ADAM GEBE ÇOK ZOR İŞİ RECEBİN SALYASI AKAN GUDURMUŞ KP GİBİ HERKEZE SALDIRDIGINA BAKMAYIN AÇINACAK DURUMDA DÜNYADA ENZOR ŞEY BİRİLERİNE TUTSAK VE GEBE KALMAK KİŞİLİGİNİ BULAMAMIŞ RUH HALI BOZUK DAVRANIŞ BOZUKLUGU OLAN ZAVALI BİR ASLINDA HİÇ BİR SUÇ ASLA CEZASIZ KALMAZ BU ÜLKEYE İHANET EDENLER

    YanıtlaSil
  3. O bölgedeki feodal yapı çözülmeden demokrasiden söz etmek ne kadar doğru olur . Ağa diyor ki benim 50 bin oyum var. peki bu nun neresinde demokrasi demokrasi . dediğiniz gibi kimse karşındakinin ırkına , dini inancına aldırmaksızın birlikte yaşamaktadır . ben karşıdaki esnaf şu ırktandır , alışveriş yapmam diye düşünene rastlamadım . ama düşünmemiz isteniyor ki , söylediğiniz gibi çok tehlikeli bir gidiştir . ama emperyalistler böyle istiyor ve onların girdiği hiç bir ülkede bugün huzur kalmamıştır . Cumhuriyeti bir türlü kabul edemeyenlerle , kurtuluş savaşını hazmedemeyenlerin müşterek oyunlarıdır bu .
    Kaleminize sağlık , teşekkür ederim .

    YanıtlaSil
  4. AYAS;
    Kürt sorununda ki çözümsüzlük ve açılımların fiyaskosuyla başlayan çatışma süreci yeni bir gerilim yarattı. 200 yıldır başarılamayan halkların- Kürt,Türk çatışması- boğazlaşmasının, alt yapısı hızla döşenmektedir. Estirilen şövenizm ve milliyetçilik rüzgarı , ırkçı bir fırtınaya dönüşmek üzeredir.

    YanıtlaSil
  5. AYDIN CİVCİK9 Temmuz 2010 00:07

    Yazın yaşadıgımız zamanı tam olarak yansıtıyor, kalemine sağlık.Empryalizmin gerçek amacı ülkeleri bölmek parçalamak ve sömürmek.Ülkeleri nekadar küçük devletçiklere ayırırsa yutması ve smürmesi o kadar kolay olur.Küçük lokmalar daha kolay yutulur. Emperyalist devletler Orta doguda güçlü ve tutarlı ulusal yanı , özü olan orduda istemiyor. T.S.K. ya var gücü ile saldırmasının altında bu art niyeti yatıyor. Ulusumuzun sagduyulu davranışı ve Türk aydınlarını bir kısmının bunu görmesi emperyalist uşaklarını tümüyle çileden çıkarıyor. B A Ş AR A MA YA CAM K L AR. Kurtlar sürüye saldırdıgı zaman , öncelikle sürüyü birkaç parçaya ayırırlar, ondan sonrada koyunları parçalar parçalar bırakırlar. En çok zararı o zaman verirler. Emperyelistlerde yaban kurtları gibi böl parçala taktiğini uyguluyorlar .

    YanıtlaSil
  6. Bedriye Görson
    Kaleminize sağlık Adil Bey,emperyalizmin tarih boyunca baş hedefi olan bir bölgede yaşıyor olmamız bizi de hedef tahtası yaptı.Arapların ve Kürtlerin ,aşiret ve kabileler halinde yaşadıkları için tam uluslaşamamış olmaları emperyalistlerin ekmeğine yağ sürüyor.Çünkü bu özellik hem hırs veriyor hem de kolay kontrol edilebilme özelliği kazandırıyor,Arapların İsrail'e karşı birleşememeleri gibi... Kolay parçalanabilecek bir Kürdistan,ulusdevletten daha çok işine geliyor emperyalizmin.Kurtuluş Savaşında bu plan işe yaramamıştı,umarım toplumun bilinçli kesimi yine bu oyunu bozar.Emperyalizmin emrinde olanlar ,gelecekte bunun zararını göreceklerdir,bundan kaçmak mümkün değildir.

    YanıtlaSil