İMRALI TUTANAKLARI 4



            İmralı’da, BDP heyetiyle yapılan görüşmede bölücü başı soruyor Sırrı Süreyya’ya: “Sinop olayı rast gele mi, organize mi?” Sıradan gibi görünen, ama önemli bir soru. Sorudan anlaşılacağı üzere bölücü başı dışarıdaki gelişmeleri, olayları yakından izliyor. Dışarıda olsa bu kadar izleyemez.           
            Sırrı Süreyya yanıt veriyor: “Organizeydi başkan. Çünkü ancak bir reklam ajansı grafiği ile önceden hazırlanmış pankartlar ve bildiriler vardı. Sosyal medya üzerinden bize dönük kampanyalar başlatıldı. Darbe araştırma Komisyonunun görevi sosyal medya üzerinden bittikten sonra, Özel Harp Dairesi ile ilgili, Gladyo ile ilgili, Kürdistan bölgesi hariç özellikle Karadeniz’i deşifre eden bilgiler geldi.” Sayın vekil, BDP’den seçilmiş ve TBMM’de bulunmakta. “Başkan” diye saygıyla hitap ettiği kişi ise terör örgütü lideri. Yasalar içinde görev yapması gereken biri, yasa dışı örgüt liderine bağlılığı çok açık. Ayrıca Türkiye’de “Kürdistan” diye bir yerin olmadığını bilmiyor mu milletvekili andı içen kişi? TBMM kürsüsünden devletin bütünlüğünü koruyacağına dair yemin eden birinin bölücü örgüt diliyle konuşması nedendir?
Milletvekilinin(?) Öcalan’a verdiği yanıttan anlaşılmaktadır ki, Karadeniz Bölgesinde bölücülüğe karşı tepki, hem AKP hem de PKK çevrelerinde rahatsızlık yaratmakta. Bu rahatsızlığı gidermek için yakında Karadeniz’e yönelik bir takım provokatif hareketler olursa şaşırmam. Bölgede var olan ulusalcı anlayışı tasfiye etmek için birtakım çalışmaların olacağı kesin. Bu konuda özellikle Karadenizli yurttaşların oyuna gelmemesi gerek.
AKP-PKK sözcülerinin son günlerde sosyal medyayı dillerine dolamaları ilgi çekici. Yazılı ve görsel basını teslim alan AKP iktidarı, muhalefetin sesi olan sosyal medyayı susturmak için bazı yasaklar getirebilir. Muhalefet konuştuğu sürece bölücülük tartışılamaz da uygulanamaz da bu ülkede. Halkla ulusal güçlerin ilişkisini koparmak için her türlü baskıyı yapmaya hazır BOP’çular.
“Bir daha kendi öz savunmanızı hazırlamadığınız hiçbir yere gitmeyin. Size bir vurduklarında on vuramayacaksanız, gitmeyin, devlete güvenmeyin. Biliyorsunuz ki Ahmet Türk’ü            iki kez vurdular; bir Samsun’da, bir İzmir’de…” diye sürdürüyor sözlerini terörist başı. “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.” demiş atalarımız. Terörist başı her şeyi açıkça söylemekte. İktidarda gaflet uykusuyla horuldayanlar ise kendi horultularından başka bir şey duymamaktalar. Terörist kıstası koymuş, “Bir vurana, on vurun!” diye.
Öz savunma gücü ne demek? PKK’nın silahlı gücü demek. Oysa bir ülkede güvenliği kim sağlar? Resmi kolluk güçleri. Devlete güvenmemeyi öğütlüyor terörist başı. BDP’li vekillerin gittikleri yere PKK militanlarıyla gitmesini salık veriyor Öcalan. Demek istiyor ki gidilecek her yere kavga edecek biçimde gidin. Molotoflu, silahlı, bıçaklı, cepleri taş dolu militanları eksik etmeyin yanınızdan. Bölücü başı, bir iç savaş çıkarmanın peşinde. Kanla beslenen terör, daha çok kan içmek için ortam hazırlamak istemekte. Bütün bu sözler iktidarın görevlendirdiği kişilerin huzurunda söylenir. Türkiye’yi yöneten sorumlu sorumsuzlarsa bunların demokrasi gereği olduğunu halka anlatmak için kırk takla atmaktalar.
Bölücü başı dışarıda olsa örgütüyle devlet kurumlarıyla bu kadar rahat iletişim kuramaz. İstediği an örgütün dünyanın her hangi bir yerindeki sorumlusuna mektup yazabilmekte, dilediği devlet görevlisiyle görüşmekte. Açılım politikası, ihanet uçurumuna yuvarlanmakta. 12 Eylül’ün çocukları olan irtica ve bölücülük ihanet kemendini atarken bir şeyi hesaplamıyorlar: O da uyuyor görünen devin ayağa kalktığında neler yapacağı…
                                                           Adil HACIÖMEROĞLU
                                                           13 Mart 2013


4 yorum:

  1. AYKIRI SESLEREKONUŞMAYIN DİYEN DEMOKRATİK PARTİCİLİK ÖGESİ CHPO UYUYOR DEDİĞİNİZ DEVİN UYANMASINA VESİLE OLUR MU?YÖRÜK

    YanıtlaSil
  2. Uyuyor görünen dev...Artık tahammülümüz kalmadı Adil hocam ..uyanıp ayağa kalkması için ne yapmak gerek....

    YanıtlaSil
  3. Ne olacağına halkımız karar verecektir. İnşaallah hayırlısı olur.

    YanıtlaSil
  4. PKK'nın tutmayacak tek stratejisi varsa o da Karadeniz'e açılma politikası. İki şeyden çok eminim. Bir, Akıllı eğitimli grupların kandırılmasının çok güç olduğundan. Buna örnek olarak İzmir'i verebiliriz. İki, Gözü kara insanlardan. Bunun örneği de Karadeniz dir. Bu konuda Pkk da bunun böyle olduğunu çok iyi biliyor. Başaramayacağını da. Ama denemek zorunda. Gücünü tüm halk kesimlerine kabul ettirmesi lazım asıl hedefe ulaşılması yolunda. Ama Karadeniz baltayı taşa vurmakla eşdeğer. İlk deneme Sinop'tu ki, Sinop Karadeniz genelinin en ağırbaşlı şehri diyebiliriz. Sinop'ta bile böyle bir karşılama olduysa varın bunun Rize'sini, Trabzon'unu, Artvin'ini siz düşünün. Neler olabileceğini tasavvur bile edemezler. Aslında deneseler belki de iyi olacak. Beklediğimiz o kıvılcım belki de Karadeniz'den çıkar. Biryerlerden birşeyler çıkacak elbet.

    Adnan Yiğiter

    YanıtlaSil