KILIÇDAROĞLU’NUN PAKET KAVGASI


Başbakan demokratikleşme paketini açıkladıktan sonra kamuoyu, CHP’nin tutumunun ne olacağını merakla beklemeye başladı. Bir gün sonra CHP Genel Başkanı, beklenen açıklamayı yaptı. Ne yazık ki CHP’ye gönül veren, umut besleyen birçok kişi hayal kırıklığına uğradı bu açıklamayla.
Kılıçdaroğlu, RTE gibi konuşmanın giriş bölümünü uzun tuttu. Parti tarihini anlattı. Atatürk ve İnönü’ye atıfta bulunda. Tek parti tartışmalarında Cumhuriyet kurucularını savunmayan Kılıçdaroğlu’nun, Atatürk ve İnönü savunması dinleyenleri şaşırttı. Konuşma sırasında sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, pakete destek geleceği yorumları yapıldı. Atatürk ve İnönü girizgâhı, CHP tabanının gazını almaya yönelikti. Ardından pakete örtülü destek gelince sosyal medya yorumcuları haklı çıktı.
Kemal Bey, tıpkı Erdoğan gibi konuşması sırasında heyecanlıydı. Sesi titrek, yüzü gergindi. Paketin biçimini ve hazırlanış usulünü eleştirdi. İçeriğe değinmedi, diyebiliriz.
“Hükümet demokrasi konusunda neden samimi değil? Çünkü bu paketteki birçok noktayı daha önce biz önerdik.” demekte Kemal Bey. Nerdeyse RTE benim paketimi çaldı, diyecek. Baştan sona Cumhuriyet yıkıcılığı dolu bir paketi sahiplenmek niye? Atatürk’ü, İnönü’yü ve tüm Cumhuriyet kurucularını Türkiye tarihinden silmeye yönelik bir paketin ucundan neden tutuyorsun Kemal Bey?
“Siyasette dil yasaklarını kaldırın, dedik. Farklı dil ve lehçelerde siyaset yapılmasını sağlayalım, diye kanun teklifi verdik. AKP bunu reddetti.” diye sürdürüyor konuşmasını Kılıçdaroğlu. Çift dilliliğe gidecek bir yolu açtıkları için gurur duymakta Genel Başkan. Bunun, devletin tekliğine darbe indireceğini, bölücülerin ekmeğine yağ süreceğini bilmiyor musun Kemal Bey? Çok yazık, çok! Atatürk’ün koltuğunda oturan biri, ulus devletin temeline dinamit kabul edilebilecek bir önerinin sahibi olur mu? Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez 3. maddesini ortadan kaldıracak bir girişimi başlatır mı?
Kılıçdaroğlu: “Bugün karşımıza getirdiklerinin önemli bir kısmı, bizim önerilerimizin kötü bir kopyası. Bu iktidar henüz muhalefetin önerdiklerini kopyalamayı bile beceremiyor.” diyerek sürdürmekte sözlerini. Konuşmasında bu önerilerin bir bölümünü saymış. “Önemli bir kısımdaki kötü kopyalar” neler acaba? Pakette yer alan ve kopyalanan muhalefet önerilerini açıklamalı Kemal Bey.

“Toplumun fiilen çoktan aştığı “W” harfini kullanmak veya kurban derisini kim toplayacak gibi artık anlamsız konularda düzenlemeleri demokratik bir açılım olarak görmek halkı açıkça kandırmaktır.” sözleri, bir CHP Genel başkanı için hem talihsizlik hem de bilgisizliktir. THK gibi Cumhuriyet Devrimi’nin önemli bir kurumunun maddi kaynaklarının yasal yollarla tarikat ve cemaatlere aktarılması anlamsız bir konu mudur? Bir Cumhuriyet kurumunun ekonomik zorluklar içinde bırakılarak yok edilmesi “toplumun aştığı” bir durum mudur?

Gelelim şu “W” harfine... Yeni Türk abecesi toplumun aydınlanması, Ortaçağ karanlığından kurtulması, feodal zincirleri parçalaması, kadınların sosyal yaşamda yer alması bakımından önemli bir görev yapmıştır. Toplumun bir şeyi aşması, olumlu yönde olur. Türk Dili’nin yabancı dillerin etkisine girmesi, aydınların ve siyasetçilerin önemli bir kusurudur. Sayın Kılıçdaroğlu, iki gün sonra yaptığı konuşmada tuvaletlerde “WC”   yazdığını anımsatıyor RTE’ye. Neden mi? “Q, W, X” harflerinin dilimize girdiğini kanıtlamak için. Dil Devrimi’ni ve Türk abecesini korumak başta CHP’liler olmak üzere tüm Türk aydınlarının görevi. Tuvalet kapısında Türkçe sözcük yerine “WC” yazıyorsa bu üzüntü duyulacak bir durum. Bundan da en çok üzüntü duyacak olan Atatürk’ün koltuğunda oturan kişi olmalı. Türkiye’de dil birliğine vurulacak her darbe, bölücülüğün güç kazanmasına neden olur. Dil Devrimi ile ilgili duyarlılık konusunda Merhum Ecevit’in konuşmalarında kullandığı dil, örnek olabilir Kemal Bey’e.

“Diktatör lütfetmiş bize demokrasi paketi hazırlamış... ‘Benim istediğim kadar demokrasi’ diyor... Aklıma bir dönemin Ankara Valisi geldi. Gösteri yapan gençlere kızıp ‘Bu memlekete komünizm gerekiyorsa ve komünizm yararlı bir şeyse onu da biz getiririz, size ne oluyor?’ diyor. Bugün aynı anlayışla karşı karşıyayız.” Burada Kılıçdaroğlu, tek parti döneminden örnek vermekte. RTE ile bu konuda bir yarışa girdiği anlaşılmakta. AKP diktatörlüğünü, tek parti dönemiyle özdeşleştirmekte. Konuşmasının başında Atatürk ve İnönü dönemlerini öven birisi, aynı dönemi AKP ile eş tutup eleştirmekte. Bunu yaparak da RTE’ye pas atmakta. Önümüzdeki günlerde RTE’nin bu pası değerlendireceğinden şüphem yok.

Kılıçdaroğlu, “demokrasi ve özgürlük” diyor sürekli olarak. Türkiye’de demokrasi ve özgürlüğün olması için Laik Cumhuriyetin olması gerek. Laik Cumhuriyeti ayakta tutamayanların “demokrasi ve özgürlük” mücadelesi yapması inandırıcı değil. Halk böylesi soyut hedeflere yönelmez. Gezi Direnişinde milyonlarca kişinin Cumhuriyet değerlerini korumak için ayağa kalktığını görmeyen bir CHP yönetimi, ancak AKP ile “Paketin sahibi kim?” kavgasına girişir. Ben söyleyeyim: Paketin sahibi Türk halkı değil. Bu paket, ABD’den gönderilmiş. Kurdelesini ise RTE kesti, paketi açtı. Makas da PKK’dan. CHP tabanı, Türkiye üzerinde oynanan oyunları boşa çıkarmalı, ikbal beklentilerini elinin tersiyle iterek. Bir tane Türkiye var. O da giderse ulus da olmaz, partiler de...                      

Not: 7 Ekim 2013 tarihli Ulus Gazetesinde yayımlanmıştır.
Yazılarımın tümüne, http://adiladalet.blogspot.com dan ulaşabilirisiniz.                                                 

Adil Hacıömeroğlu
                                                                                  4 Ekim 2013


6 yorum:

  1. Kılıçdaroğlu'nun AKP bizim paketi çaldı, kötü bir kopya yaptı anlamına gelen sözleri, AKP nin hazırladığı ülkemizi bölme paketini, sahiplenmedir...

    PKK nın, Apo nun önerilerinden oluşan bu paketin CHP nin önerisi olduğunu halkımıza açıklaması politikasızlıktır, şaşkınlıktır...
    Kılıçdaroğlundan beklediğimiz bölücü ve gerici pakete karşı yeri göğü inletmesiyken, böyle korkakça ''aslında bizden kopyalanmış'' demesi açıkçası halkımızı hayal kırıklığına uğratmıştır...
    MHP,sıkıştığında, AKP yi açıktan destekliyorken, CHP de gizliden desteklemekteymiş meğer...
    Bu yazınızda bu önemli konuyu çok güzel özetlemişsiniz Adil Bey, yüreğinize ve ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  2. RTE ' nin '' Demokrasi Paketi '' adıyla açıkladığı ; diktayı , ortaçağ karanlığını , teokratik yönelimi , toplumda etnik ve dinsel bölünmeleri pekiştirmeye yönelik öneriye kısmen CHP Genel Başkanının da sahiplenmesi , Atatürk'ün partisine ve halka ters düşen bir oluşumdur. CHP yöneticilerinden beklenen , cumhuriyetin kazanımlarını , ülkenin birlik ve bütünlüğünü titizlikle korumaktır. Bu doğrultuda Sayın Adil Haciömeroğlu'nun uyarıcı yazısı karşımızda. Teşekkürler! Özgen Kara

    YanıtlaSil
  3. İstanbulun fethini ve fatihi Mehmet Han'I halkımız coşku ile anar.Fatih Sultan Mehmet için gönülden övgüye ve şenliklere katılır.Doğru.Yalnız düşman tarafından işgal edilmesini neden unuturuz?Edirne,Bursa ve İstanbul Osmanlı devletinin başkentliğini yapmış güzide şehirlerdir.Hepsi işgal görmüştür.bu şehirler,vatanımız gibi düşman işgalinden kurtarılması nedense istanbul Fethi kadar önemsenmemiştir.Halbuki bu şehirler ve vatan Gazi Mustafa Kemal Atatürk komutasında yeniden fethedilmiştir.İşte bu gerçeği,dinidar,yobaz ve Atatürk düşmanları kabullenmemiştir.HLa bu büyük kahramana düşmanlık besleyen zihniyet aslında devletin yıkılışını hızlandıran hain ve işbirlikçilerin torunlarıdır.Onun içindir ki kurtuluş günlerinin coşku ile kutlanmasını,bu iktidarı yıkarak sağlamalıdır!

    YanıtlaSil
  4. KILIÇDAROĞLU aslının gereğini yapıyor.Ali KIRCA ile yapılmış röportajını dinledim tek reçetesi var:TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞLIĞI tek reçetedir diyor ve ANAYASAL YURTTAŞLIKTAN dem vuruyor.ÇÖZÜM BEKLEMİYORUM ARTIK KİMSEDEN.YÖRÜK

    YanıtlaSil
  5. Biz bununnpaket yarışı olduğunu çok iyi anlıyoruz.Benim paketim seninkinden güzel.Oysa bir ulus paketleniyor.Bunu dillendiren hiç yok.Diller lal,beyinler işlevsiz.Birkaç sene sonra ancak gerçek anlaşılacak.Türk Halkı, bilgi ve birikim yönünden siyasetçinin önüne geçmedikçe bu tür çetrefilli sorunları bitmeyecek.Hele aydın denilen zevatın aymazlığını da eklerseniz durumun vehametini anlarsınız .

    YanıtlaSil
  6. RTE çok iyi ders almış, çok iyi yetiştirilmiş (silivri cezaevinde) bir politikacı (.....) olarak ülkeyi bölme, yoketme, satma, yıkma konusunda CHP'yi, ülkenin geleceğini karartacak kültürel ve dinsel konularda MHP'yi, ulusalcıları, milliyetçileri, yurtseverleri, vatanseverleri saf dışı brakma konusunda bütün Türkiye ve Dünyayı çok iyi kullanmaktadır.

    YanıtlaSil