TARAF PROJEYMİŞ, ÖYLE Mİ?

                                         
Radikal’in köşe yazıcısı Oral Çalışlar, CNNTÜRK’te katıldığı bir programda Taraf Gazetesi’nin “proje” olduğunu söylemiş. Çalışlar’a bu açıklaması için “Günaydın!” demek gerek. Bunca zamandan sonra bir gerçeği anlama başarısı(!) gösterdiği için.
Benim inancım o ki Taraf bir projedir. Taraf'ın bir proje olduğunu daha iyi anlatabilecek olanlar tabi ki içinde olanlardır. Ha, oradaki herkes teker teker bu projenin içindedir diyemem. Bana dersen ki yedi yıllık Taraf tecrübesinden ne anladın? Taraf bir projedir, derim. Bundan hiç şüphem olmaksızın eminim.” demekte Çalışlar. Yedi yıldır yurtseverlere atmadık çamur bırakmayan, kumpaslar kuran bir gazetenin ne olduğunu yeni anlamış beyefendi. Yine de bravo!
Sen, Taraf’ta köşe yazıcılığı yap. Genel yayın yönetmenliği yap. Bu görevlerin bitip başka bir gazeteye geçtikten aylar sonra Taraf’ın “proje” olduğunu söyle.
Ben Taraf için konuşuyorum. Başar Arslan'ın her ay birkaç milyon doları kapatabilecek herhangi bir geliri, işletmesi imkânı yok. Bu gazete hala bu açığa karşın yedi senedir çıkıyor. Kim çıkarıyor, kim veriyor? Bunu ben bulamam. Birilerinin bu parayı verip bu gazetenin belli bir amaçla çıkarıldığını biliyorum. Bu kadarı belli.” diye sürdürmekte sözlerini köşe yazıcısı. Sen bu gazeteyi yönetirken “Bu değirmenin suyu nereden geliyor?” diye niye sormadın? “Tüm bu zarara karşın benim maaşımı nasıl ödüyorsunuz?” diye neden sormadın?
Ey Oral Çalışlar! Senin yıllarca arkadaşlık yaptığın, yan yana bulunduğun, ekmeğini paylaştığın arkadaşların bu gazetenin yalan haberleriyle Silivri zindanına atılırken hiç mi “Acaba?” demedin? Üç aya yakın genel yayın yönetmenliğini yaptığın bu gazetenin ne olduğunu o zaman anlamadın mı?
Ne zaman ki AKP ve Cemaat güç yitirmeye başladı, sen de diğer bazı köşe yazıcıları gibi konuşmaya başladın Çalışlar. Zulüm dörtnala giderken neden zalimin yanında yer aldın? Suçsuz insanlar zindanlarda linç edilirken niye sesini çıkarmadın? Sen; iyiyle kötüyü, haklıyla haksızı, zalimle mazlumu ayırt etme yeteneğinden yoksun musun bay köşe yazıcısı?
Taraf’a “proje” diyerek zalime verdiğiniz desteği unutturamazsınız. Bir gazeteci olarak topluma karşı olan sorumluluklarınızı, gerçeğin yanında olma görevinizi yapmadınız. Şimdi koşullar değişince kalkıp yıllardır bildiğiniz bir gerçeği dile getirmektesiniz. Gazetecinin görevi; gerçekleri saklamak değil, gerçekleri halka anlatmaktır.
Ergenekon, Balyoz kumpaslarına destek vererek Cumhuriyet’in yıkımı projesinde görev alan birçok gazeteciden önümüzdeki günlerde benzer sözleri işiteceğiz. Bunlar içtenlikle söylenen sözler değil. Bir korkunun, utancın dışavurumudur. Bu da inandırıcı değil.
Çalışlar’a ve benzer gazetecilere diyeceğimiz şudur: Bırakın gazeteciliği, bundan sonra dürüst bir hayat yaşamaya çalışın. Topluma verdiğiniz zararlar yeter, bundan sonra zarar vermeyin. Yeter!
Rüzgâra göre yelken açıp mevsime göre renk değiştirenlerin acıklı durumudur Çalışlar’ın itirafları. Çok yazık, çok...
                                                                       Adil Hacıömeroğlu
                                                                       15 Şubat 2014


3 yorum:

  1. Adil Bey,

    DEĞERLEMELERİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER; KOLAYLIKLAR DİLİYORUM.

    SAYGILARIMLA,

    ŞEREF EREN

    YanıtlaSil
  2. TARAF gazetesi ; Ergenekon , Balyoz gibi komploların reklam ve yayın organı olarak tanındı. '' Gizli '' olması gereken , gerçekte komplocuların düzenlediği SUÇLAMA BELGELERİ , ilkin bu gazeteye iletildi , burada topluma yayılması sağlandı. Bunlar ; yurtseverlerin , içtenlikli hukukçuların ve siyasetçilerin bildiği gerçekler. Ancak ; Taraf gazetesinde köşe yazarlığı ve yöneticilik yapmış olan ORAL ÇALIŞLAR , şimdi günah çıkarmaya yönelmiş ; '' TARAF , BİR SUÇLAMA PROJESİ İMİŞ '' demektedir. Bu yolla suçtan sıyrılma çabası içindedir. Bu gerçek , Sayın A. Haciömeroğlu'nun güzel anlatımı ile yer alıyor bu yazıda. Teşekkürler! ÖZGEN KARA

    YanıtlaSil














  3. Hocam artık konu bulmak sıkıntı yaşadığınızı düşünmeye başlıyorum. Bu tipler için emek harcamanıza değer miydi? Madem yazmışsınız iki kelam edelim. Bu adama pek takılma niyetinde değilim. Sizin de belirtmiş olduğunuz üzere bilineni dillendirmiş. Ama keşke, madem taraf bir taşeron şirket, ekibi teşkil eden diğer bireyler hakkında da iki kelam etseymiş. Örneğin yıllarını gazetecilik adına hapislerde geçirdikten sonra ülkeme nurtopu gibi iki tane müthiş gazeteci armağan eden babaya ne mutlu. Üstelik birinin nasıl prof. ünvanını alabildiğini şimdi şimdi anlayabildiğim bu zatı şahanelerinin de projenin neresinde olduklarına, görevlerinin tam olarak ne olduğuna dair iki söz de edebilmiş olsaydı belki günah çıkarışı biraz daha gerçekçi olurdu. O yeni yetmelere zaten tiksintiden başka bir duygu besleyebilmek olası değil. Para için zavallı ünvanını kabullenmek ne acı. Bu yorumu da, en büyük döneklerin soldan çıktığını yineleyerek bitirelim. Sevgiyle kalın.
    Adnan Yiğiter


    YanıtlaSil