UYDURUK GAZ MASKELERİ


Soma katliamında en çok tartışılanlardan biri de gaz maskeleriydi. Hani, Çalışma Bakanlığı müfettişleri ve Enerji Bakanı’nca “örnek maden” diye kamuoyuna tanıtılan Soma kömür ocaklarında çalışanların gaz maskeleri var mıydı? Gaz maskeleri olmaz mı? Tabi ki vardı. İlgililerce bu maskelerin kırk beş dakika koruma sağladığı söylenmekteydi. Eee, kömür ocağında karbon monoksit tehlikesi olduğuna göre, içerdeki işçilerin kurtulma olasılıkları yüksekti, demek ki...
Soma’daki facia başladığında hükümet yetkilileri ve yandaş basın, ocaktaki güvenlik önlemlerinin üst düzey olmasını ve gaz maskelerinin varlığı nedeniyle can kaybının az olacağı düşüncesini yaydılar kamuoyuna. Ancak zaman geçtikçe kurtulanın olmaması ve madenden gelen haberler hiç de anlatıldığı gibi değildi. Takke düşmüş, kel görünmüştü. Maden ocağında gerçekte var olmayıp ancak kâğıt üzerinde var olan önlemlerin bir işe yaramadığını acı bir deneyimle kamuoyunca anlaşıldı.
Soma Holding yöneticilerinin işçilere dağıtıkları gaz maskeleri nasıldı? Üç yüz bir madencinin yaşamını yitirmesiyle herkesin merak ettiği konuydu bu. Sonunda gaz maskeleri, ortaya çıktı.
İlk olarak madenden sağ olarak kurtulan Emre Alaca; maden ocağına duman dolduğunda açtıkları gaz maskelerinin hepsinin küflü olduğunu söyledi. “bize sağlam diye verilen ve yanımızda taşıdığımız gaz maskesi safi küftü. Yanımda yüz kırk kişi varsa yetmişi de maskeleri açtı, hepsinin gaz maskesi küflü ve çalışmıyordu. Hepimiz taktık, toz geldi ağzımıza. Belki de maske küflü olduğundan ölenler de vardı.” diyerek konuya açıklık getirdi Emre Alaca. Ayrıca Emre Alaca, gaz maskelerini merak edip açanların maaşlarından dört yüz lira kesildiğini belirtti. Çünkü maskeler bir kez kullanılmaktaydı. Bu nedenle gaz maskeleri, işçiler için kapalı kutuydu.
Emre Alaca’nın açıklamasından birkaç gün sonra gaz maskeleriyle ilgili yeni bilgiler ortaya çıktı. Bu kez dokuz yıldır madende çalışan Barış Kılıç, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
“Ben, dokuz yıldır bu şirkette çalışıyorum. Hepimizde bunlar var. Bize verildiğinde nasıl çalıştığını bilmiyorduk. Çalışırken bir gün kutu açıldı, mühendisimiz ‘Niye açıldı?’ diye sordu.” demekte Barış Kılıç.
Maskeler Çin yapımı. Üzerlerinde 1993 tarihi var. Bu, üretim tarihi olsa gerek. Bu maskeler, en çok beş yıl sonra işlevlerini yitirmekteler. Üzerlerindeki yazılar Çince olduğundan işçilerin okuyup anlaması olanaksız.
Barış Kılıç: “Ben dokuz senedir çalışıyorum, bu sürede kimse alıp bakmadı yüzüne. Aldığımız gibi sepetlere koyuyoruz. İşe başlarken çıkarıyoruz, zaten çalışırken sağa sola çarpıyor. Dayanma süresi kırk, kırk beş dakikaymış. Kurtulan arkadaşlarımızın anlattığına göre kırk beş dakika değil, on dakika bile dayanmamış.” diyerek sözlerini sürdürmekte. Bu söylenenlerden anlaşılacağı üzere gaz maskeleri, yalnızca durumu kurtarmak için var.
“Bana verdikten sonra maske açıldı. Mühendis benim için ‘Salak arkadaşınız, gaz maskesini açıp geri kapatmış.’ Dedi. Kullanımını bilmiyorum ki açılınca geri kapattım. 2007 Yılında 600-650 TL maaş alıyorum, maaşımın yüzde ellisini gaz maskesi için kestiler. Depocu benden geri istedi, maaşımdan kesildiği için götürdüm eve... Tesadüfen açılmasaydı, bugüne kadar görmemiş olacaktım. Faciadan sonra merakımdan baktım. Sadece kurtaracak diye taşıyordum, bir işe yaramıyormuş.” diye konuyu açıklamakta Barış Kılıç.
Olası bir maden kazasında işçilerin can umudu olan maskelerin, yalnızca göstermelik olduğu anlaşılmakta. Maden patronunun üç kuruş daha fazla kar etmek amacıyla işçileri nasıl da ölümün kucağına attığı apaçık ortada.
Parayı insan canından üstün tutan bir anlayışa Türkiye’nin yönetimi, değerleri, canları teslim edilemez. Bu Ortaçağ anlayışından ivedi olarak kurtulmalı Türkiye.
                                                                       Adil Hacıömeroğlu
                                                                       22 Mayıs 2014




1 yorum:

  1. Soma faciasında hükûmet yandaşı yayınların '' gaz maskeleri var olduğundan , işçiler kurtulacak . '' haberini yaymaları boş çıkıyor. Çünkü bu maskeler , kullanım süresi çok geçmiş , küflenmiş işe yaramaz , uyduruk Çin malı çıkmıştır. . Ayrıca işçilere de nasıl kullanılacağı öğretilmemiştir. Belli ki , denetimlerde de bu maskeler dikkate alınmadan geçilmiştir. Üstelik , işçilerin ücretinden de maskelerin karşılığı , bedelinin üstünde kesilmiştir. İşverenin kazancını FAHİŞ ölçülerde artırma hileleri , yüzlerce emekçinin katledilmesi sonucunu getirmiştir. Bu konuyu açığa kavuşturan yazısı için Sayın Ai Haciömeroğlu'na teşekkürler! ÖZGEN KARA

    YanıtlaSil