ZANA’DAN AL HABERİ


HDP Eşbaşkanı Demirtaş son günlerde RTE’ye “Seni başkan yapmayacağız.” demekte. Bu söyleme ne yazık ki AKP karşıtı bazı saf solcular da inanmakta. Seçim barajını geçemeyeceğini anlayan HDP, AKP karşıtıymış gibi görünerek sol tabandan oy devşirme peşinde.

HDP, gerçekten RTE’nin başkanlığına karşı mı? Türkiye’de siyasal gerçekleri bilen herkes bu soruya kocaman bir “Hayır!” der.

“Soruyorlar, diyorlar ki ‘Siz başkanlık sistemini istiyor musunuz?’ Benim için kimin başkan olup olmaması önemli değil. Bizim için bu halkın bütün değerleri için bütün farklılıkları için o sistemin içeriği önemli. Bireyler ile uğraşırsak mevcut sistemin yaptıklarını unutmuş olacağız. Bizim sorunumuz şahsiyetler ile bireyler ile değil. Bizim sorunumuz, bizatihi bu sistemin kendisiyledir.” Bu sözler HDP milletvekili Leyla Zana’ya ait. Leyla Zana, bölücü hareketin önemli bir temsilcisi. Sözleri, içinde bulunduğu siyasal hareketi bağlayıcı ve önemlidir. HDP’yi temsili tartışılmaz Zana’nın.

Zana, açıkça başkanlık sisteminden yana olduklarını söylemekte. Bu söylemiyle AKP-PKK arasında var olan bir anlaşmayı da açıklamış oluyor. Bu anlaşmada PKK “Ver federasyonu, al başkanlığı” demekte. Bu da AKP’ce kabul edilmiştir.

Zana, kendileri için başkanlık orununa oturacak kişinin kimliğinin önemsiz olduğunu özellikle belirtmekte.  RTE ile ilgili çekincelerinin olmadığını vurgulamakta. Onlar için önemli olan, sistemin değişmesi. “Sistem” dedikleri ne? Tüm kurumlarıyla Cumhuriyet rejimi. Zaten AKP’nin de oldum olası yıkmak için uğraştığı da aynı şey. İrticacı AKP ile bölücü PKK bu konuda amaç birliği içindeler.  
HDP sözcüleri, AB’ci solcuların aklını çelmek için zaman zaman gerçek amacını gizleyerek göz boyayıcı, AKP karşıtı sözler söylemekteler. Ama mızrak çuvala sığmıyor. Çok geçmeden asıl amaçları ve düşünceleri ortaya çıkıyor.

“Biji Serok Obama” diyen ABD ipine bağlı bir siyasal hareketin, yine Washington ürünü olan AKP ile karşı saflarda olması olası mı? Halkın kandırmacalara karşı uyanık olması gerek. Ha AKP, ha HDP ne fark eder? İkisi de Cumhuriyet düşmanı... İkisi de Amerikancı, 12 Eylül’ün sahneye çıkardığı gerici siyasal oluşumlar...
                                   Adil Hacıömeroğlu

                                   28 Mart 2015

1 yorum:

  1. Cumhuriyetin bugün olduğu gibi dün de pek çok düşmanı vardı, hatta emperyalist ordular Ankara 'ya yaklaşmıştı..Düne kıyasla bugün muazzam imkanlara sahibiz ama varsa insan, yoksa insan..
    Herşeyden önce bu ülkenin insanları gerçekleri görecek, hırsızı namusludan, haini vatanseverden, dinciyi dindardan ayırmayı bilecek, öğrenecek..

    YanıtlaSil