KILIÇDAROĞLU’NDAN AKP-PKK’YA TAM DESTEK


9 Şubat 2016 Salı günü partilerin grup toplantıları vardı. YCHP grup toplantısını izleme fırsatı buldum. Kılıçdaroğlu uzun uzun “özgürlükçü demokrasi(!)” dersi verdi. Hani, patenti ABD’ye ait ve AKP’nin hükümet programında öteden beri var olan “özgürlükçü demokrasi”…
ABD’nin yıllardır dünya halklarını mutlu(!) etmek için ihraç etmeye çalıştığı şeydir “özgürlükçü demokrasi. En güzel uygulamalarını da Irak, Libya ve Afganistan’da gördük. Suriye’de de görmekteyiz. Latin Amerika’daki “özgürlükçü demokrasi” uygulamaları sona erdiğinden çoğu kişi unutmuştur oralarda neler olduğunu. Şili, Arjantin, Peru, Nikaragua, Uruguay, Venezuela… “özgürlükçü demokrasi”den vazgeçeli çok olmadı. Bu nedenle bellekleri tazelemek gerek…
Kılıçdaroğlu, her zaman yaptığı gibi konuşmasında kurnazlık yapmakta. Önce süslü sözlerle göz boyamakta. Darbe karşıtlığını ön plana çıkarmakta. Bir “özgürlükçü demokrat” edasıyla ön almak istemekte bölücü anayasa değişikliğinde. “Darbe anayasası” söyleminde AKP’yi iterek öne çıkmakta. Amacı, Washington ve Brüksel’e şirin görünmek.
Süslü sözler, göz boyamalar, “özgürlükçü demokrasi” dersi bitince sıra ağzındaki baklayı çıkarmaya geliyor. Efendim neymiş, anayasa değişikliği için kurulan komisyonun adı değişsin. “Anayasa Uzlaşma Komisyonu” adı yerine, “Türkiye’yi Darbe Hukukundan Arındırma Komisyonu” olmalıymış Türkiye’yi bölme ve Cumhuriyet’i yıkma komisyonun adı. Bu, dâhiyane(!) bir buluş... Kime ait? Kılıçdaroğlu’na…
Tam bir cambaza bak muhabbeti. Komisyonun adıyla halk avlanacak. Türk Milleti, anayasadan çıkarılacak. Özerklik çaktırmadan sokuşturulacak anayasaya. Din özgürlüğü adı altında tekke ve zaviyeler de açılarak devrim yasaları yok edilecek. Cemaat ve tarikatlara sonsuz özgürlük verilecek anayasayla.          
Peki, içerik ne olacak? Önemli değil! Komisyonu süsleriz püsleriz, zehri şekere sararız halka yuttururuz; öyle mi? Kafaya bakın! Gericilik ve bölücülüğü örnek alan şark kurnazı bir siyasetçinin kurduğu Türkiye’yi bölme, Cumhuriyet’i yıkma tuzağı bu. Bu tuzağı kurma görevi de Kılıçdaroğlu’nun. Bölücü anayasa zehrini şekerin içine koyup cicili bicili kâğıda sarıp halka yutturacak aklı sıra.
1982 Anayasası, günümüze değin onlarca değişiklik yaşamış. Antidemokratik maddeler değiştirilmiş. Hak ve özgürlükler genişletilmiş. Anayasa bir bütünlük içinde ele alındığında 12 Eylül’le ilgisi kalmadı denebilir.
Kılıçdaroğlu ve özgürlükçü demokrasi sevdalıları(!), Türkiye’den 12 Eylül darbesinin izlerini silmek istiyorlarsa öncelikle Siyasal Partiler ve Seçim Yasasını değiştirmek için çalışmalılar. Türkiye’nin ayıbı bu yasadır. Halk iradesini ortadan kaldırmakta bu yasa. Ayrıca parti içi demokrasiyi de yok etmekte. Halkı hiçe sayan bir demokratik oyunun sahnelenmesine neden olmakta. Hadi Kemal Bey, demokratlığını gösterme zamanıdır. 12 Eylül’ün eseri olan Siyasal Partiler ve Seçim Yasasını değiştirin de görelim özgürlükçü demokrasinizi!
Ey CHP’li arkadaşım! Atatürk ve Cumhuriyet denince yüreği titreyen yoldaşım! CHP’nin kurduğu Türkiye, Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarınca parçalanmak istenmekte. CHP’nin kurduğu Cumhuriyet, YCHP ile AKP-PKK ortaklığınca yıkılmak istenmekte. Sen, hâlâ sessiz mi kalacaksın bu duruma?

Not: 12 Şubat 2016 tarihli Aydınlık Gazetesinde yayımlanmıştır.
                                                           Adil Hacıömeroğlu
                                                           9 Şubat 2016



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder