DEVR-İ SABIK VE YOLSUZLUK MAHKEMELERİ


                              
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, 9 Mayıs 2018 günü: “Bence hiç telaşa gerek yok! Bizim derdimiz devr-i sabık yaratmak, intikam almak değil.” dedi.
İnce kısaca demek istiyor ki: “AKP hükümetleri döneminde yapılan hadsiz hesapsız yolsuzlukların, onca hukuksuzluğun, cumhuriyet kurumlarının yıkılmasının, kamu mallarının yapmalanmasının hesabını sormayacağız.” Cumhurbaşkanı adayı böyle der de YCHP’nin genel başkanı ondan farklı mı düşünür?
Kılıçdaroğlu’na, 29 Ekim 2015 günü kendisine bir gazeteci: “CHP iktidarında geçmişle hesaplaşma olacak mı?” sorusunu sorar. O: “İşi gücü bırakıp intikam duygusuyla devr-i sabık yaratmak kesinlikle olmaz.” yanıtını vermekte. Demek ki “devr-i sabık yaratmamak” yeni bir düşünce değil.
Kılıçdaroğlu ve İnce’ye göre cumhuriyet yıkıcılarından, hukuksuzluk yapanlardan, yoksulu soyanlardan, ulusun alınteriyle oluşturulan değerleri peşkeş çekenlerden, emperyalistlerle gizli anlaşmalar yapanlardan, sınav sorularını çalanlardan, kozmik odalara girenlerden, Mehmetçiği arkadan vuranlardan hesap sorulmayacak.
İntikamcılık gerici bir anlayıştır. Çağımızda intikamcı bir anlayış kabul edilemez. Ancak çağdaş demokrasilerde “hesap verme”, “hesap sorma” mekanizmaları çalışmalıdır. Hesap soramazsan halkın hakkını savunamazsın. Hesap veremezsen halkın hakkına, hukukuna, malına sahip çıkamazsın. Devlet aygıtında görev alan her yönetici hesap vermelidir. Hesap vermeyen yönetici; demokrasilerde değil, diktatörlüklerde olur. Halkın soymak, ulusun emanetine sahip çıkmamak suçtur. Her suçun da bir karşılığı/cezası vardır.
Halkın yoksullaştığı, iktidar sahiplerinin ve onların yandaşlarının varsıllaştığı bir düzenin hesabını sormamak gaflet, dalalet ve ihanettir. Onca cumhuriyet kurumu yerle bir edildi. Halka ait milyarlarca lira değerindeki taşınmazlar yandaşlara satılarak peşkeş çekildi. Kamu kaynakları haraç mezat yağmalandı. Bütün bunlar karşısında susup oturacağız, öyle mi? Eğer böyle düşünüyorsanız ey Kılıçdaroğlu, ey İnce demek ki muhalefetiniz göstermeliktir.
Kılıçdaroğlu ve İnce “devr-i sabık yaratmamaktan” söz ededursun gerçek muhalefeti temsil eden cumhurbaşkanı adayı Doğu Perinçek; bir devlet adamlığı, bir hukukçu, bir devrimci, dürüst bir yurttaş sorumluluğuyla “Yolsuzluk mahkemeleri kuracağız.” demekte. Bu mahkemelerin yargılamalarını kısa sürede bitirmesi gerektiğini vurgulamakta. Yolsuzlukla elde edilen servetlerin, yurtdışına kaçırılan paraların kamuya ait olduğunu belirterek halkın hakkına sahip çıkmakta. “Yapanın, yaptıklarının yanında kâr kalmaması için” savaşım vermekte Sayın Perinçek. İşte, halkçılık bu! İşte, devleti savunmak bu! İşte, yurttaşın hakkına sahip çıkmak bu!
Galadyo’nun buyruğuyla harekete geçerek basın-yayın organlarında, sosyal medyada emperyalizmin tetikçiliğini yapanlar; neredeyse her gün Doğu Perinçek’in ve Vatan Partisi’nin AKP yandaşı olduğunu yaymaktalar. Bu gerçek dışı yayınlarla Doğu Perinçek’e ve Vatan Partililere kara çalıp iftira atmaktalar. Oysa gerçek bunu tam tersi… AKP’den hesap sormayacağını açıklayan YCHP yöneticileri bir yanda… Öte yanda ise “Yolsuzluk mahkemeleri” kurarak geçmişin kirli işlerinin hesabını soracağını söyleyen Doğu Perinçek… Gerçekte kim AKP’yi korumakta? Kimler, AKP’ye koruma kalkanı oluşturmakta? Kimler AKP’nin yolunu açarak yandaşlık yapmakta? “Devr-i sabık yaratmayacaklar” mı, yoksa “yolsuzluk mahkemeleri” kuracaklarını söyleyenler mi?
Evet, kimler bu yolsuzluk, arsızlık, hukuksuzluk, cumhuriyet düşmanlığı çizgisinin ve kokuşmuş düzenin sürmesini istemekte? Kimler cumhuriyet kurumlarını, altıokun kılavuzluğunda yeniden kurmak için savaşım vermekte?
                                                                       Adil Hacıömeroğlu
                                                                       6 Haziran 2018


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder