SESSİZ SEÇİM



24 Haziran seçimlerine on iki gün kaldı. Hem cumhurbaşkanı hem de milletvekilleri seçilecek. Türkiye’nin önünde çözüm bekleyen dağ gibi sorunlar var. Ekonomi çöküşte… Terör, can almayı sürdürmekte… Sınırlarımız ateş çemberinde… İşsizlik, özellikle gençlerde büyük bir umutsuzluk yaratmakta… Eğitim, yazboz tahtası… Yargı, adalet dağıtamıyor… Nerdeyse tüm alanlarda dışa bağımlı bir ülke… Gırtlağına dek borca batmış bir Türkiye…
Yeni seçilecek cumhurbaşkanı ve milletvekilleri Türkiye’nin devasa sorunlarını çözecekler güya. Ancak bu sorunlar tartışılmıyor nedense. Sorunları çözmek için akılcı çözüm programları tartışılmıyor. Çözümleri tartışmak yerine, kişiler/adaylar üzerinden konuşmalar sürüp gitmekte. Oysa halkın yaşamını, geleceğini yakından ilgilendiren sorunların ivedi çözüme gereksinimi var. Çözümü geciktirip erteleme, halkın gereksinmelerini savsaklama, ülke güvenliğindeki tehlikeleri görmezden gelme tavrı nedense siyasetçilerin çoğunda egemen bir durum.
Seçim propaganda arabaları partilere, hatta adaylara uyarlanmış müzikleri gümbür gümbür çalarak dolaşmaktalar mahalle mahalle, cadde cadde.., Sık sık “Milletvekili adayınız sizleri selamlamaktaaaa…” duyuruları yapılmakta. Adaylar, aracın ön camından otuz iki dişini saydırırcasına yapay bir gülümsemeyle el sallamakta boşu boşuna. Çünkü partilerin propaganda araçlarına dönüp bakan yurttaş yok! Kentin neredeyse tüm ilçe alanlarında seçime katılan her partinin çadırları var. Bildiriler, adayları tanıtım broşürleri… Birçok alanda, kulakları sağır edercesine parti müzikleri çalınmakta. Kimileri genel başkanlarının geçmiş konuşmalarını yayımlamaktalar. Elindeki bildirileri bir pazarcı esnafı becerisiyle bağırarak dağıtan partililer adeta yırtınmaktalar. Neredeyse çadırların önlerinden geçenlere zorla bildiri vermekteler, ama yurttaşlar ilgilenmiyorlar. Kendiliğinden çadırlara uğrayan yurttaş binde bir…
Türkiye, yaşamsal bir seçimin öngünlerini yaşamakta, ama yurttaş seçime ilgisiz. Bu sessizlik, aslında çok uyarıcı… Yurttaş, partilerin tartıştıkları konulara uzak, programlarını onaylamamakta, söylemleri kulağında yer etmemekte. Yurttaş, kendi sorunlarının gerçekçi çözümünü beklemekte umutsuzca. Ama nerede…
Halkın yüzde doksan beşi ABD karşıtı. Partilerin neredeyse yüzde doksan beşi ise ABD yandaşı. Sorunları, hala Atlantik reçeteleriyle çözmeyi düşünmekte anlı şanlı partiler. Oysa sağduyulu yurttaş; sorunlarının çözümünü Atlantik’te aramıyor, çoktan yüzünü Avrasya’ya dönmüş durumda.
Halkın seçime ilgisizliği, bir dip dalgası… Görünmez, gürültüsüz, devinimsiz… Düzen partileri Atlantik yürüyüşlerini sürdüredursun, halk çoktan Avrasya yolunu tutmuş bile.
                                                                       Adil Hacıömeroğlu
                                                                       12 Haziran 2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder