TOPLUMSAL ÇÜRÜME VE BAHİS


Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, 27 Ekim 2025 günü bombayı patlattı. Yaptığı açıklamada, Federasyon bünyesinde düdük çalan 571 hakemden 371’inin bahis hesabı olduğunu, 152’sinin ise bahis oynadığını söyledi. Aslında futbola meraklı olanların tahmin ettiği bir sorundu bu. Çünkü son yıllarda futbol maçlarında olmadık sonuçlar alınıyordu hakem kararlarıyla.

Hacıosmanoğlu’nun açıklamasından sonra savcılık harekete geçti ve soruşturma, çok yönlü olarak yapılmaya başlandı.

Toplumumuz, yanlış yönetim yüzünden çürümeye başladı uzun zamandan beri. 24 Ocak 1980 sosyoekonomik kararlarının 12 Eylül Amerikancı darbesiyle uygulanmasıyla başlayan süreç, Türkiye’nin tüm toplumsal kodlarını değiştirdi. Geleneklerimizi, toplumsal değerlerimizi yok etti. Bizi biz yapan değerler ortadan kaldırıldı dış kaynaklı bir el tarafından bilerek.

Hangi yoldan kazanılırsa kazanılsın insanların çoğu, paraya tapınmaya başladı. Para, meşru ya da gayrimeşru yoldan ulaşılması gereken amaç oldu birçok kişi için. Buna koşut olarak insanlar üretmekten çok, tüketime özendirildi.  Çok tüketmek; varsıllığın, gücün simgesi durumuna getirildi. Haksız yoldan, halkı soyarak varsıllaşanlar saygın işadamları olarak sunuldu topluma. Bu sırada devletin denetim mekanizması çalıştırılmadı. Böyle olunca da başta devlet kurumları olmak üzere, belediyeler, KİT’ler ve yurttaşlar soyulmaya başlandı. Akıl almaz dolandırıcılık yöntemleriyle hem yurttaşlar hem de resmi kurumlar soyuldu. Ne yazık ki devlet hem kendini hem de yurttaşını bir avuç soyguncuya karşı savunup koruyamadı.

24 Ocak kararlarıyla başlayan liberal sistem, toplumu çürüttükçe çürüttü. Kendi ekonomik anlayışına uygun bir kültür ve toplumsal yaşam biçimini de oluşturdu. Bu iş için önce televizyonlar kullanıldı, sonra ise devreye internet ve sosyal medya girdi. Toplumsal çürümenin nasıl yaygınlaştırıldığını anlamak için televizyon dizilerini izlemek yeterli. Nerdeyse çoğu dizide, varsılların nasıl güç elde ettikleri anlatılmakta.

“Hakem, hâkim, hekim” sözcükleri Arapçadan dilimize geçmiş. Bu üç işi yapanlar yansız olmak, adaletli davranmak, kim olursa olsun ayrımcılık yapmamak zorundalar. Çünkü yaptıkları iş bunu gerektiriyor. Görevlerini yaparken işlerine leke sürmemeliler.

Futbolda bahis olayı yalnızca hakemlerle sınırlı değil. Bunun içinde kulüp yöneticilerinin, oyuncuların, çalıştırıcıların,  takımların diğer çalışanlarının olması güçlü bir olasılık. Bahis olayı, tek başına ele alınacak bir konu değil. Bunun bir şike soruşturmasına dönüştürülmesi gerekli. Çünkü maçlarda yapılan haksızlıklar, danışıklı dövüşlerin tanığı yurttaşlarımız. Yurttaşlar arasında bir sormaca yapılsa ezici çoğunluğun, futbolun temiz olmadığını ve şikenin yaygın olduğu gerçeğini söyler.

Herkese mavi boncuk dağıtıp toplumu her alanda kutuplaştırarak kurulmuş bir siyaset düzeni var. Bu nedenle şikecileri, bahisçileri, görevini haksız kazanç kapısı olarak görenleri genellikle siyasetin içinde görmekteyiz. Bunların çoğu, siyaset şemsiyesi altında adaletten korunmakta. Bu, toplumun temizlenmesini önlemekte.

TFF Başkanının açıkladığı hakemler, yasal bahisçiler… Bir de yasadışı bahis oynayanlar var. Yasadışı bahis, toplumun her yanını sarıp sarmalamış. Her yaştan kişi oynamakta yasadışı bahsi. Bunun hükmettiği para, bilinenin çok üstünde. Yasadışı bahis konusunda da araştırma, inceleme yapılmalı. Toplumsal çürümeye izin verilmemeli.

Yasadışı yollardan varsıllaşan kişilerin ortaya çıkarılmasının en kestirme yolu Nerden Buldun Yasasının ivedilikle çıkarılması. Bu yasa, yürürlüğe girmeden toplumsal çürüme ve kokuşma durdurulamaz. Buna koşut olarak siyasal partiler ve seçim yasaları da değiştirilmeli. Siyasal partilerin gelirleri açıkça bilinmeli. Bu gelirler, toplumdan saklanmamalı.

Toplumun çürümesini önlemenin yolu, siyasetin temiz olmasından geçer. Haksız kazanç, devletin ve yurttaşın soyulması ulusal güvenlik sorununa dönüştü ne yazık ki. Bin bir emek, büyük özveriyle kurulan devletimizi bir avuç çıkarcıya feda etmeyelim. Toplumsal düzeni sağlamlaştırmanın yolu, haksızlıkları ve gayrimeşru işleri önlemekten geçer. Böyle bir savaşıma halkımızın tam destek vereceğine inancım tam.

                                                       Adil Hacıömeroğlu

                                                       6 Kasım 2025

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder