SEVDA


Sevda durdurulmaz ince bir sezi

Silinmez anısı derinde izi

Geçmişe dönersen tatlı bir mazi

Sevip de savaşana merhaba

 

Yıllar geçse unutamam bu yazı

İçimde onulmaz büyük bir sızı

Yazgı mı ki bu değişmez yazı

Yüreğini satmayana merhaba

 

Bir kuş gibi geldin kondun dalıma

Düşünmeden zehri kattın balıma

Kara çalıp kastettin ki alıma

Gülistanda gül olana merhaba

 

Adil der ki hile katmam özüme

İnananlar değer verir sözüme

Tabansızlar nasıl bakar yüzüme

Özü, sözü bir olana merhaba

                        31 Temmuz 2004

 

 

DERİN ÖZLEM


Dokuz yıldır özleminden eridim

Karlar yağdı yolumuza kürüdüm

Her şeyimdin, peşin sıra yürüdüm

Kanadım kırıldı, yitik sensizim

Gök kubbe altında yalnız, öksüzüm

 

Geceme ışıktın, günüme renktin

Yüreğin kavrulmuş, kendime denktin

Düşüncen berraktı, sözle mihenktin 

Kanadım kırıldı, yitik sensizim

Gök kubbe altında yalnız, öksüzüm

 

Sahrada kalmıştım, suya hasrettim

Hissettim ki ceylan benim kısmetim

Yâre deli olmak benim kısmetim

Kanadım kırıldı, yitik sensizim

Gök kubbe altında yalnız, öksüzüm

 

Adil’im yüreği kanar derinden

Bedenimi böldün orta yerinden

Gözlerim yaş doldu baktım gerinden 

Kanadım kırıldı, yitik sensizim

Gök kubbe altında yalnız, öksüzüm

                        29 Temmuz 2004