ATATÜRK VE ANADOLU KADINI


Atatürk, 21 Mart 1923’te Konya Hilali Ahmer Kadınlar Şubesi’nin Çayında kadınlara şöyle sesleniyor: “Bu dakikada Konya’nın çok güzide kıymetli hanımlarıyla, çok muhterem aydın hemşirelerimizle ve kendilerine refakat eden arkadaşlarıyla hep bir arada bulunmaktan çok memnun ve mütehassisim. (Atatürk’ün Bütün Eserleri, Cilt: 15, Kaynak Yayınları, Birinci Basım: Şubat 2005, s. 244)” Konuşmanın yapıldığı dönemde, kadınlarımızın okuma yazma oranı yüzde birin bile altında. Ancak Atatürk, oradaki kadınlara seslenirken “aydın” diyor. Bu da Türk kadınına verdiği değeri göstermekte. Günümüzde diplomalara bakarak kişinin aydın ya da bilgisiz olduğuna karar veren sahte Atatürkçüler, bilmiyorum bu seslenişten etkilenip düşüncelerini, bakış açılarını değiştirirler mi?

“Bu son senelerin inkılap hayatında, hummalı fedakârlıklarla yüklü mücadele hayatında, milleti ölümden kurtararak kurtuluşa ve bağımsızlığa götüren azim ve faaliyet hayatında milletin her ferdinin mesaisi, gayreti, himmeti fedakârlığı geçmiştir. Bu arada en ziyade himmet ile yâd ve daima şükran ile tekrar edilmek lazım gelen bir gayret vardır ki, o da Anadolu kadınının göstermiş olduğu çok ulvi, çok yüksek, çok kıymetli fedakârlıktır. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir milletinde, Anadolu köylü kadınının üzerinde kadın mesaisi zikretmek imkânı yoktur ve dünyada hiçbir milletin kadını ‘Ben Anadolu kadınından daha çok çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar gayret gösterdim’ diyemez. (Aynı yapıt, s. 245)”

Atatürk, Anadolu kadınının çalışkanlığını, özverisini açık bir dille gönülden anlatmakta. Kadınlarımızın yurdun işgalden kurtarılması için nasıl büyük bir özveriyle çalıştıklarını vurgulamakta. Ulusun geleceği için gözünü kırpmadan, gece gündüz demeden göreve atıldı Anadolu kadını. Atatürk, Türk kadınını dünyanın diğer uluslarının kadınlarından daha üstün görmekte taşıdığı nitelikleriyle.

“Kadınlarımız aslında toplumsal hayatta erkeğimizle her vakit yan yana yaşadılar. Bugün değil, eskiden beri, uzun zamanlardan beri, kadınlarımız erkeklerle baş başa, mücadele hayatında, ziraat hayatında, iş hayatında erkeklerimizden yarım adım geri kalmayarak yürüdüler. Belki erkeklerimiz memleketi istila eden düşmana karşı süngüleriyle, düşmanın süngülerine göğüslerini germekle düşman karşısında varlıklarını ispat ettiler. Fakat erkeklerimizin teşkil ettiği ordunun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Memleketimizin mevcudiyet vasıtalarını hazırlayan, kadınlarımız olmuş ve kadınlarımız olmaktadır. Kimse inkâr edemez ki, bu harpte ve ondan evvelki harplerde milletin hayat kabiliyetini tutan, hep kadınlarımızdır. Çift süre, tarlayı eken, ormandan odunu, keresteyi getiren mahsulatı pazara götürerek paraya çeviren, aile ocaklarının dumanını tüttüren, bütün bunlarla beraber sırtıyla, kağnısıyla, kucağındaki yavrusuyla yağmur demeyip, kış demeyip, sıcak demeyip cephenin mühimmatını taşıyan, hep onlar, hep o ulvi, o fedakâr, o ilahi Anadolu kadınları olmuştur. Dolayısıyla hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı şükran ve minnetle ebediyen taziz [ululama] ve takdis [kutsama] edelim. (Aynı yapıt, s. 245)”

Atatürk’ün yukarıda belirttiği gibi tarih boyunca toplumumuzda erkeklerle kadınlar birbirinden ayrılmamış, soyutlanmamışlardır. Yaşadığımız topraklarda kadınla erkek arasında kaçgöç olmamış, toplumsal yaşamda işbirliği yapmak gelenek olmuştur. Ne yazık ki son yıllarda batıl inançları, din sananlarca bu sosyal yapı bozuldu. Kadınla erkeğin binlerce yıllık birlikteliği kötü niyetli kişilerce yozlaştırıldı.

Anadolu’da imeceler, kadın ve erkeğin katılımıyla birlikte olurdu. Halk oyunlarımız el ele, kol kola, omuz omuza oynanırdı. Türkü, mâni atışmaları karşılıklı yapılırdı. Günlük yaşamdaki her iş, elbirliğiyle başarılırdı. Toplumsal sorunlar, büyük felaketler kadın ve erkeğin dayanışmasıyla aşılırdı. Kadın erkeğin yardımlaşmasıyla zor, kolay kılınırdı. Hatta yurdumuzdan düşmanı kovarken eli silahlı kadın askerler, çeteciler görmekteyiz erkekle yan yana savaşan.

Kadını yücelten bir öndere sahibiz. Onun yolundan giderek toplumuzda kadını hak ettiği yere getirmek de her yurttaşın görevi. Kadınlarımızı yalnızca yılda bir gün değil, üç yüz altmış beş gün anımsayarak değer vermek en güzeli.

                                                         Adil Hacıömeroğlu

                                                         8 Mart 2025

 

 

 

 

2 yorum:

  1. Yüreğine kalemine sağlık Adil bey.
    Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk durduk yere kadınlarımızı niye övsün? Daha o zaman Türk kadınının hazmini ve gelecekte en az erkekler kadar her alanda başarılı işler yapacağına kanaat etmişki aydın seviyesinde göstermiş.
    Nitekim her meslekten kadın ilklerimiz var. İlk milletvekili,ilk belediye başkanı,ilk pilot, ilk general vs bu liste epey uzar gider. Anadolu kadını erkeği ile omuz omuza çalışır, omuz omuza savaşır bununla birlikte vatan evlatlarını yetiştirir.
    Tüm kadınlarımızın Emekçi kadınlar gününü kutluyorum.

    YanıtlaSil
  2. Kalemine Efendi Kalan Adil Öğretmenim,

    Anadolu kadını ve Atatürk arasındaki ilişki, Türk tarihinde önemli bir yer tutar. Atatürk, Anadolu kadınının toplumdaki rolünü çok değerli görmüş ve Türk kadınının, toplumsal eşitlik ve özgürlük mücadelesinde önemli bir yer tutmasını sağlamıştır.
    Atatürk, Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu kadınının verdiği mücadeleyi takdir etmiş ve onların savaşın her alanındaki katkılarını kabul etmiştir. Kadınlar, cepheye cephane taşıyarak, yaralı askerleri tedavi ederek ve köylerde çalışarak savaşın kazanılmasında büyük rol oynamışlardır.
    Atatürk, kadınların toplumda aktif bir rol oynaması gerektiğini savunmuş ve kadın hakları konusunda devrimler yapmıştır. 1926’da Türk Medeni Kanunu’nun kabulü ile kadınlara eşit haklar tanınmış, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verilmiştir. Anadolu kadınının toplumsal hayattaki yerini değiştirmiştir ve kadının toplumdaki varlığını güçlendirmiştir
    Atatürk’ün Anadolu kadınına olan bu saygısı ve onun toplumsal kalkınmadaki rolüne verdiği önemin, Türk kadınının modernleşme sürecindeki önemli kilometre taşlarından biri olduğu söylenebilir.Ulu önder Atatürk’ün yaptığı devrimlerle açtığı aydınlık yolda yürüyoruz🙋‍♀️♥️Sevgi , saygı ve minnetle anıyorum 🙏🏻🌹
    Usunuza, bilginize , yüreğinize sağlık👏👏💐👩Var olunuz🙏🏻Fulya Kırımoğlu

    YanıtlaSil