EMEĞİN ÖDENMEZ ANA


Canından can katıp evlat doğurur
Ustalıkla onu nurdan yoğurur
Türlü çile çekip saçı ağarır
Dünya hazinendir tükenmez ana

Kiminiz tarlada orak elinde
Kiminiz cephede silah belinde
Kiminiz sılada ağıt dilinde
Umudu yeşertir, yitirmez ana

Bazısı gariptir derdi başında
Acısı gizlidir gözün yaşında
Kemliği bırakıp çeşme taşında
Güzellik yürekten silinmez ana

Çocuğum var diye yemez, yedirir
Gönlünü hoş tutar giymez, giydirir
Dünya nimetini bize sevdirir
Cennette bir eşin bulunmaz ana

Adil’im hepimiz ana kuzusu
Ne kadar yaşasak gitmez kaygısı
Özveriyle yazılmıştır yazısı
Emeğin ödenmez, bilirim ana
Dizeler yetersiz, yazamam ana
                        Adil Hacıömeroğlu
10 Mayıs 1998



KADINIM

Sensiz dünya neye yarar bilemem
Acı çeksem bile kalpten silemem
Yalan yanlış sözle usun çelemem
Yüce orunlara layık kadınım
Uygarca düşünen laik kadınım

Tarlada çalışır aşım olursun
Sılada, gurbette yaşım olursun
Ailede temelden taşım olursun
Soframda bereket gerek kadınım
Evime, yurduma direk kadınım

Bağlısın erine vefakârsın sen
Bir ömür boyunca fedakârsın sen
Sesini çıkarmaz cefakârsın sen
Yolda yürüyene destek kadınım
Kötüye amansız köstek kadınım

Gözlerin ummandır süzmek gerektir
Ellerin tılsımlı tutmak gerektir
Bellerin incedir sarmak gerektir
Dili, düşüncesi içten kadınım
Soyluluğun gelir kökten kadınım

Adil der ki doğurursun bizleri
Sakın ola bükülmesin dizleri
Yıllar geçse silinemez izleri
Cennette hurisin güzel kadınım
Dünyada meleksin sağol kadınım

                                    Adil Hacıömeroğlu
                                    8 Mart 1998



HAKKINI HELAL ET ANNEM


Dokuz ay taşıdın yorulmaksızın
Çalıştın, didindin hiç durmaksızın
Günleri sayardın usanmaksızın
Damarımdaki kan sendendir annem
Yüreğimde sevgi sendendir annem

Umutlar getirdin kara geceden
Dokudun tenimi iyce inceden
Konuşma öğrettin harften heceden
Eğitip yaşamı sevdirdin annem
Ayakta durmazdım olmazsan annem

Çöllerde susuzdum suladın beni
Ruhum karıştıkça anladın beni
Hasta düştüğümde ağladın beni
İyiyi, kötüyü bellettin annem
İnişi, yokuşu öğrettin annem

Sabahları güneş gibi sıcaksın
Geceleri korku bilmez kucaksın
Karakışta hiç sönmeyen ocaksın
Besleyip büyüttün bugüne annem
Acıyı bal ettin önüme annem

Adil’im hakkını unutmam senin
“Helali hoş!” dersin düşüncen derin
Meleksin dünyada, cennettir yerin
Hakkını helal et olur mu annem
Her saat elinden öperim annem
                                   Adil Hacıömeroğlu
                                   11 Mayıs 1997





ÖĞRETMENE MERHABA

                        
Adı sanı bilinmezdi köylerin
Taşra deyip anılmazdı illerin
Cehaletten çözülmezdi dillerin
Karayı ak yapanlara merhaba

Batıl inanç kafalarda yer etmiş
Haksızlıklar artık canına yetmiş
Zincirini kırmak için azmetmiş
Güneş olup doğanlara merhaba

Köyünden ayrılıp okullu oldu
Kulluğu unutup sevgiyle doldu
Bozkırlar yeşerip ısırgan soldu
Enstitülü öğretmenim merhaba

Çalışkan kişinin düşmanı çoktur
Yurdu severiz biz, riyamız yoktur
Ülkümüz büyüktür, gönlümüz toktur
Özverili öğretmene merhaba

Öğrenciyle kendisini bir tutar
Soğuk kış gecesi ayazda yatar
Yorgun yüreklere umutlar katar
Işık saçan öğretmene merhaba

Adil der ki eğitimci yücedir
Kötülüğü örten kara gecedir
Şiir yazmak benim için güncedir
Şehit olan öğretmene merhaba

                        Adil Hacıömeroğlu
                        19 Kasım 1996