ÖĞRETMENİM


Coşkun bir pınarsın, suyun kesilmez

Işığın dört yanda parlar öğretmen

Verirsin, verirsin bilgin eksilmez

Halkımız vefalı anlar öğretmen

 

Tarihi sorgular köprü kurarsın

Kimyayı öğretir, deney yaparsın.

Fiziği kavratır, fikir yorarsın

Öğrencin dinleyip anlar öğretmen

 

Matematik bilmek usa yarardır

Coğrafya eksiği çokça zarardır

Resimi, müziği zevke karardır

Yabana aydınlık sağlar öğretmen

 

Adil der ki Türkçe ana ezgidir

Dilini konuşmak büyük sezgidir

Böyle güzel bir dil Türk’e özgüdür

Bilmeyen zamanla anlar öğretmen

 

                        Adil Hacıömeroğlu

                        23 Kasım 2000

 

CUMHURİYET NEDİR?

Cumhuriyet; halkın egemenliğidir. İnsanın insanca hakça yönetildiği, bilimin ve aklın yol gösterici olduğu devlet düzenidir.

Cumhuriyet; geleceğe güvendir. Eğitimin, sosyal adaletin, sağlığın, ekonomik gelişmenin, sosyal refahın tüm gerekleriyle yerine getirildiği toplumsal anlayıştır.

Cumhuriyet; ayrıcalığın yok edildiği yurttaş olma bilincinin geliştiği, kirli işlerin olmadığı yönetimde açıklık ilkesinin yüceltildiği bir yönetim biçimidir.

Cumhuriyet; yeşil alanların korunduğu, çevreye saygının en yüksek düzeyde olduğu, “Ormansız bir toprak vatan değildir.” sözünün yaşama geçirildiği, insan dışındaki tüm canlıların da doğal ortamlarında yaşama hakkının olduğu bir dünya anlayışıdır.

Cumhuriyet; banka batırmak, devleti soymak, toplumu yoksullaştırıp bir kısım kişileri varsıllaştırmak değildir.

Cumhuriyet; ulusu dil, din, mezhep, siyasal anlayışlara göre bölmek parçalamak değil; birleştirmektir.

Cumhuriyet; azı çok yapmak, çoğu da ulusça paylaşmaktır.

Cumhuriyet; gergin, asık suratlı insanların değil, güler yüzlü bireylerin oluşturduğu halkın yönetimidir.

Cumhuriyet; her gün katliam gibi trafik kazalarının olduğu, çaresiz yöneticilerinse çözüm bulamadığı bir rejim değildir.

Cumhuriyet; bireylerin sivil örgütlenmeler içinde yer aldığı, ülkenin sorunlarının çözümünde katkı yaptığı bir toplumsal dayanışmadır.

Cumhuriyet; çocuklarımızın ve bizim geleceğimizdir!..


Adil Adalet HACIÖMEROĞLU
20 Kasım 2000
Yeşil Marmara Dergisi

ANNEM

                 
Bu sabah uyandım, düşünüp durdum
Dünyada benzerin var mıdır annem
Elvan elvan çiçek toplayıp gelsem
Değerin bununla ölçülmez annem

Güneşin doğduğu ufka bakarım
Yıllardır içimde odlar yakarım
Seni birde değil, çokta ararım
Emeğin dünyada ölçülmez annem

Soğuk gecelerde, bitmez ayazda
Kavuran sıcakta, susatan yazda
Dört yanda çınlayan söz ile sazda
Hep seni ararım, bilesin annem

Adil’im saçıma aklar düşse de
Elimden her türlü işler gelse de
Türlü orunlarda ömür geçse de
Halâ bir çocuğun değil mi annem
                        Adil Hacıömeroğlu
                        14 Mayıs 2000


KADININ HAKKI


                        
Bir nur parçasıdır karşımda duran
Analık işine kafayı yoran
Temelden başlayıp yaşamı kuran
Sensin ki kadınım hakkın ödenmez

Dünyayı dolaşsam, çoktur yapıtın
Doğrudan yanasın sözdür kanıtın
Sonsuza erişsin yüce anıtın
İnan ki kadınım hakkın ödenmez

Çiçekten narinsin, kırılamazsın
Hoşgörün engindir, darılamazsın
Yuvada direksin, ayrılamazsın
Anla ki kadınım hakkın ödenmez

Adil’im dizeler yetersiz kalır
Tenime dokunsan özümü alır
Bencileyin sonsuz erinci bulur
Ne desem kadınım hakkın ödenmez

                        Adil Hacıömeroğlu
                        28 Şubat 2000

TÜRKİYE’M

Nice kahramanlar yatar bağrında

        İnsanlık ülküsü vardır çağrında

        Muğla’dan Samsun’a kalsam Ağrı’nda

        Yanık türküleri söyler Türkiye’m

 

        Nevşehir’de Hacı Bektaş Veli’nin

        Kırkpınar’da sesi Kocaeli’nin

        Sabahları hoşluk veren yelinin

        Baharında mecnun oldum Türkiye’m

 

        Çukurova gelin, Toroslar yiğit

        Irmak boylarında ağacın söğüt

        Cehalet kötüdür, yurttaşı eğit

        Bilgeler otağı canım Türkiye’m

 

        Yunus Emre pirim, Köroğlu sesim

        Karac’oğlan destan, dilimde isim

        Antalya tarihtir, İzmir nefesim

        Erenler dört yanda fikir Türkiye’m

 

        Zonguldak kömürü yürekte aktır

        Pamukkale suyu teknede paktır

        Uyuyan canlara ışıklar yaktır

        Usumda temelsin cennet Türkiye’m

 

        Isparta’da kokar enfes gülyağı

        Bozkır koyunundan çıkar yapağı

        Ihlamur kokusu, defneyaprağı

        Ruhuma varsıllık katar Türkiye’m

 

        Ankara başkenttir, İstanbul inci

        Buğday üretmede Konya birinci

        Zorluklar olsa da bitmez direnci

        Uygarlık beşiği birlik Türkiye’m

 

        Karadeniz sevda, hamsi canlıdır

        Antep kenti “Gazi”, Urfa “Şanlı”dır

        Ozanlar Sivaslı, Erzincanlıdır

        Fındık, ceviz, üzüm yurdu Türkiye’m

 

        Trabzon ilinin Of ilçesinden

        Hayrat bucağının Gülderen’inden

        Hacıömeroğlu baba Ali’den

        Adil’e can verdin canım Türkiye’m

                                               Adil Hacıömeroğlu

                                               22 Aralık 1999

 

KADIN

                        
Gücüne erişmek harcımız değil
Dünyayı yarattın damladan kadın
Tapınmak ödevdir, borcumuz değil
Saygıyı hak ettin gönülden kadın

Kiminiz huridir, sevgi bağında
Kiminiz yaradır, Tanrı Dağı’nda
Güzeli seçilir gençlik çağında
Esinler alınır odundan kadın

Yürekler atmazdı, adın olmasa
Ressamlar çizmezdi, resmin olmasa
Ocaklar tütmezdi, cismin olmasa
Elin eksilmesin yuvamdan kadın

Adil’im gurbette kaldın biçare
Derdini söylersen bulursun çare
Anaya, bacıya değmesin yâre
Her şeyin başısın ezelden kadın
                                   8 Mart 1999



EMEĞİN ÖDENMEZ ANA


Canından can katıp evlat doğurur
Ustalıkla onu nurdan yoğurur
Türlü çile çekip saçı ağarır
Dünya hazinendir tükenmez ana

Kiminiz tarlada orak elinde
Kiminiz cephede silah belinde
Kiminiz sılada ağıt dilinde
Umudu yeşertir, yitirmez ana

Bazısı gariptir derdi başında
Acısı gizlidir gözün yaşında
Kemliği bırakıp çeşme taşında
Güzellik yürekten silinmez ana

Çocuğum var diye yemez, yedirir
Gönlünü hoş tutar giymez, giydirir
Dünya nimetini bize sevdirir
Cennette bir eşin bulunmaz ana

Adil’im hepimiz ana kuzusu
Ne kadar yaşasak gitmez kaygısı
Özveriyle yazılmıştır yazısı
Emeğin ödenmez, bilirim ana
Dizeler yetersiz, yazamam ana
                        Adil Hacıömeroğlu
10 Mayıs 1998



KADINIM

Sensiz dünya neye yarar bilemem
Acı çeksem bile kalpten silemem
Yalan yanlış sözle usun çelemem
Yüce orunlara layık kadınım
Uygarca düşünen laik kadınım

Tarlada çalışır aşım olursun
Sılada, gurbette yaşım olursun
Ailede temelden taşım olursun
Soframda bereket gerek kadınım
Evime, yurduma direk kadınım

Bağlısın erine vefakârsın sen
Bir ömür boyunca fedakârsın sen
Sesini çıkarmaz cefakârsın sen
Yolda yürüyene destek kadınım
Kötüye amansız köstek kadınım

Gözlerin ummandır süzmek gerektir
Ellerin tılsımlı tutmak gerektir
Bellerin incedir sarmak gerektir
Dili, düşüncesi içten kadınım
Soyluluğun gelir kökten kadınım

Adil der ki doğurursun bizleri
Sakın ola bükülmesin dizleri
Yıllar geçse silinemez izleri
Cennette hurisin güzel kadınım
Dünyada meleksin sağol kadınım

                                    Adil Hacıömeroğlu
                                    8 Mart 1998



HAKKINI HELAL ET ANNEM


Dokuz ay taşıdın yorulmaksızın
Çalıştın, didindin hiç durmaksızın
Günleri sayardın usanmaksızın
Damarımdaki kan sendendir annem
Yüreğimde sevgi sendendir annem

Umutlar getirdin kara geceden
Dokudun tenimi iyce inceden
Konuşma öğrettin harften heceden
Eğitip yaşamı sevdirdin annem
Ayakta durmazdım olmazsan annem

Çöllerde susuzdum suladın beni
Ruhum karıştıkça anladın beni
Hasta düştüğümde ağladın beni
İyiyi, kötüyü bellettin annem
İnişi, yokuşu öğrettin annem

Sabahları güneş gibi sıcaksın
Geceleri korku bilmez kucaksın
Karakışta hiç sönmeyen ocaksın
Besleyip büyüttün bugüne annem
Acıyı bal ettin önüme annem

Adil’im hakkını unutmam senin
“Helali hoş!” dersin düşüncen derin
Meleksin dünyada, cennettir yerin
Hakkını helal et olur mu annem
Her saat elinden öperim annem
                                   Adil Hacıömeroğlu
                                   11 Mayıs 1997





ÖĞRETMENE MERHABA

                        
Adı sanı bilinmezdi köylerin
Taşra deyip anılmazdı illerin
Cehaletten çözülmezdi dillerin
Karayı ak yapanlara merhaba

Batıl inanç kafalarda yer etmiş
Haksızlıklar artık canına yetmiş
Zincirini kırmak için azmetmiş
Güneş olup doğanlara merhaba

Köyünden ayrılıp okullu oldu
Kulluğu unutup sevgiyle doldu
Bozkırlar yeşerip ısırgan soldu
Enstitülü öğretmenim merhaba

Çalışkan kişinin düşmanı çoktur
Yurdu severiz biz, riyamız yoktur
Ülkümüz büyüktür, gönlümüz toktur
Özverili öğretmene merhaba

Öğrenciyle kendisini bir tutar
Soğuk kış gecesi ayazda yatar
Yorgun yüreklere umutlar katar
Işık saçan öğretmene merhaba

Adil der ki eğitimci yücedir
Kötülüğü örten kara gecedir
Şiir yazmak benim için güncedir
Şehit olan öğretmene merhaba

                        Adil Hacıömeroğlu
                        19 Kasım 1996