ATATÜRK, BÜYÜDÜKÇE BÜYÜYOR


Bugün Atatürk’ün sonsuzluğa göç etmesinin 87. yıldönümü… Bu nedenle sabahleyin hava ışımadan ayağa kalktım. Çünkü Türk’ün Ata’sını anmak, O’nu saat 09.05 geçe yeniden içimde tüm varlığıyla duyumsamak için heyecan içindeydim. Sabahın köründe Atatürk’le ilgili kitaplar karıştırdım bir süre.

Kahvaltımı, her sabah aksatmadan yaparım olağanüstü bir şey olmasa genellikle aynı saatte. Ancak bu sabah, önce Atatürk’e karşı saygı duruşu görevimi yerine getirdikten sonra kahvaltımı yaptım. Çünkü heyecanlıyım.

Saat, dokuzu beş geçe yaşam durdu adeta. Sirenler ötmeye başladığında Kadıköy’ü Pendik’e bağlayan Emin Ali Paşa Caddesi sessizliğe gömüldü. Yalnız siren ve arabaların düdük sesleri vardı. Kuşlar bile kondukları yerden kıpırdamadılar. Arabalarından inen yurttaşlar, saygı duruşuna geçtiler. Camlarda, balkonlarda kadınlı erkekli yurttaşlar dimdik durdular. Evlerin içine üzüntü yüklü siren sesleri doldu. Tarihin derinliklerine kök salmış koca bir ulus; Ata’sına, kurtarıcısına sonsuz saygısını gösteriyordu. Arabalarının yanında, balkonlarında, evlerinin pencerelerinde saygı duruşunda bulunanlardan bazıları gözyaşlarına egemen olamadılar. Saygı duruşu bitince eller önce gözlere, sonra yanaklara gitti ıslaklığı silmek için.

Sayıları z da olsa saygı duruşunda bulunmayıp kaldırımda yürüyen, taşıtlarının gazlarına yüklenerek Türk halkının ulusal selinde boğulmamak için kaçanlar gözümden kaçmadı. Ne yazık ki bu kişiler, 9 Eylül 1922’de İzmir’de denize dökülen düşmanın ardılları. Onlara söylenecek sözüm bu kadar…

Atatürk’ü ne yazık ki onu savunanların büyük çoğunluğu da ona kaşı çıkanlar da doğru olarak anlayamadı. Bu nedenle Kemalizm, her iki kesim için de batıcılık demek. İki kesim birbirilerine karşıt görünseler de ideolojik kaynakları emperyalizm.  Oysa Atatürk, yaşamı boyunca batıyla savaştı. Batı emperyalizmine karşı ilk utkuyu kazanıp dünyanın ezilen uluslarına yol gösterdi.

Atatürk, 27 Mart 1933’te şunları söylüyor: “Doğudan şimdi doğacak olan güneşe bakınız. Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu milletlerinin de uyanışlarını öyle görüyorum.

Bağımsızlık ve hürriyetine kavuşacak daha çok kardeş millet vardır. Onların yeniden doğuşları şüphesiz ki ilerlemeye ve refaha yönelik olarak vuku bulacaktır. Bu milletler bütün güçlüklere ve engellere rağmen manileri yenecekler ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerlerine milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir ahenk ve işbirliği çağı geçecektir.

Size bu sözleri söyleyen Cumhurreisi değil, sadece Türk milletinin bir ferdi olarak Mustafa Kemal’dir. Bu hususa bilhassa nazarı dikkatinizi çekerim. (Atatürk’ün Bütün Eserleri, Kaynak Yayınları, Cilt: 26, Birinci Basım: Kasım 2009, s. 144)” Burada görüldüğü gibi Atatürk, Doğu’nun tüm ezilen uluslarının bağımsızlık ve özgürlüklerine kavuşmalarını istemekte, bunu ülkü olarak benimsemekte.

Atatürk, yukarıdaki konuşmasında dünyanın barış, mutluluk, erinç, uyum içinde yaşaması için emperyalizmin dünya üzerinden yok olmasını istemekte, bunu kendine ve tüm ezilen uluslara amaç olarak göstermekte. Demek ki O’nun savaşılması gereken düşman olarak gördüğü emperyalizmdir. Emperyalizm de batının dünya halkalarını sömürme aracıdır.

Günümüzde, emperyalizme karşı konumlanamayan birinin Atatürk’ü anlayıp içselleştirmesi oldukça olanaksız.

Dünya büyük yıkımlara sürüklenmekte. Nerdeyse yeryüzünün her köşesinde emperyalizm, sömürüsünü artırmak için insan kıyımları yapıp ülkeleri yakıp yıkmakta. İşte, yıkım karşısında ezilenler, Atatürk’ün yol göstericiliğine sığınmaktalar.

Ne yazık ki ülkemizi yönetenler, Atatürk’ün çizgisinden ayrılıp emperyalizmin buyruğuna girdiler yıllarca. Bu ulusal sanayimizi, tarımımızı, eğitimimizi, savunmamızı çökertti. Yaşamın her alanına egemen oldu emperyalizm, yerli işbirlikçileri yardımıyla. Buna karşın yurttaşlarımız kurtuluş için Atatürk’ü keşfediyorlar yeniden. Gerçek Atatürk’ü öğrenmek için büyük bir çaba var.

Atatürk, hem ülkemizde hem de emperyalizmin boyunduruğu altında inim inim inleyen ezilen ulusların halkları arasında gittikçe büyüyor.

Büyük Kurtarıcı, ulusumuz ve dünyanın ezilenleri için büyük bir umut. O umut, gittikçe büyümekte yüreklerde. Atatürk, emperyalizmin tüm olumsuz çabalarına karşın büyüdükçe büyüyor. Önümüzdeki yıllarda ezilen ulusların emperyalizme karşı büyük utkusunun kılavuzu, önderi olacağı kesin. Çünkü ezilenlerin Atatürk’ten başka kurtuluşları, yönlerini bulduracak kutup yıldızları yok!

                                                       Adil Hacıömeroğlu

                                                       10 Kasım 2025

 

 

 

 

2 yorum:

  1. Sayın hocam Atatürkü okadar güzel anlatmışınızki yoruma yer bırakmamışsınız sizinde bahsettiğiniz gibi Emperyalizmi hedefine almayanların Atatürkçülükten bahsetmesi ya anlamamışlık yada bu gürüntü üzerinden kariyer ve menfaat sağlamaktır var olun

    YanıtlaSil
  2. Kalemine Efendi Kalan Adil öğretmenim,

    “Mustafa Kemal Atatürk; yüreklerimizde büyüyor, istiklal ateşimizde ışlıyor.”Atatürk, emperyalizme karşı direnişin simgesi; ezilen ulusların yolunu aydınlatan ölümsüz
    devrimci…
    “Zaman geçtikçe değil, bilincimiz yükseldikçe büyüyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, özgürlük ateşi dinmiyor, bir ulusun umudu, bir çağın ışığı oluyor.
    Saygı , özlem ve minnetle anıyorum . Sonsuza kadar izindeyim…ilkelerine bağlı kalacağıma ve çalışacağıma söz veriyorum …
    Değerli öğretmenim , usunuza, yüreğinize sağlık👏👏💐engin bilginiz kaleminizle var olunuz.🙏🏻📚🇹🇷Teşekkür ederiz.❤️

    YanıtlaSil