Her 21 Aralık’ta üşürüm
Günler uzamaya başlayıp
Zemheri soğukları bastırdığında
Hem de çok üşürüm
Sensizlikten, terk edilişlerden
Deli poyraz içimi titretip
Tenimi ürperttiğinde
İliklerime dek üşürüm
Sensizlikten, yalnızlıktan üşürüm
Seni düşündükçe daha çok üşürüm
21 Mart baharı muştuladığında
Üşürüm canlanan doğaya bakarak
Çiçekler dağı, ovayı kapladığında
Kuşlar en içten sevi şarkılarını söylediklerinde
Üşürüm ellerim buz keserek
Sensizlikten, yalnızlıktan
21 Haziran’da yaz başladığında
Benim kışım başlar, içten içe üşürüm
Apaydınlık bir günde
Kapkaranlık bir gece düşünüp
Üşürüm
Güneşli en uzun günü yaşasam da
Isınamam bir türlü üşürüm
Sensizlikten, kimsesizlikten
23 Eylül gündönümünde
Güz ılıklığında üşürüm
Ilık lodoslar ekinlere vurduğunda
Harman kokusu kurdu kuşu
Börtü böceği kanatlandırdığında
Ben çok üşürüm
Sensizlikten, hiçlikten
Mevsimler değişse de durmadan
Yeller esse de türlü türlü
Güneşte de yağmurda da karda da
Üşürüm
Isınmam bir türlü yatağımda
Çok üşürüm
Sensizlikten, amaçsızlıktan
Dört mevsim üşürüm
Yaz ortasında donarım da kimse anlamaz
Baharda bakamam doğa tansığına
Üşürüm
İnsan bulamamaktan, vefasızlıktan
Gece olup karanlık basınca
Aysız gecelerde
Yıldızsız göklerde
Üşürüm
Sensizlikten, uğursuzluktan
Gündüzün kalabalık içinde
Yapayalnızken
Sesler işitip irkilir
Üşürüm
Sensizlikten, umutsuzluktan
Adil
Hacıömeroğlu
21
Aralık 2025
Aydınlık içinde karanlıkta kalmak oldu nasiplendiğimiz … Güneşte üşümek gibi yalnızlıktan üşümeyi çok güzel betimlemişsiniz . Soğukta üşümemeye dönsün yaşamak kaleminize yüreğinize sağlık
YanıtlaSil