Atatürk’ün 24 Kasım 1928’de Millet Mektepleri Başöğretmenliğini kabul etmesi, Öğretmenler Günü olarak kutlanmakta. Tüm öğretmenlerimizin bu güzel ve anlamlı günü kutlu olsun. 24 Kasım çağcıllaşma, aydınlanma, ortaçağın durağan anlayışından kurtulma mücadelesidir. Millet Mekteplerinin kuruluşu Türk eğitim devriminin önemli bir aşamasıdır.
Eğitim devrimi neden gerekliydi? Bu devrimin kapsamı neydi? Bu soruları yanıtlarsak 24 Kasım ruhunun toplumsal etkilerini de görebilir, anlayabiliriz. Osmanlı döneminde dini, özel, yabancı okullarla devlet ve azınlık okulları olmak üzere beş ayrı türde okullar bulunmaktaydı. Bu okulların hepsinin eğitim anlayışları, dünyaya bakış açıları, siyasal ve toplumsal amaçları farklıydı. Bu durum toplumsal bir bölünmeyi de yaratıyordu. Kısacası eğitim cemaatleşmişti. Böyle bir eğitim anlayışıyla toplumun birliğini sağlamak da olanaksızdı. Her okul kendine göre bir eğitim anlayışını benimsemişti.
Gazeteci Ahmet Şerif bir Anadolu gezisinde Osmanlı ve azınlık okulları arasındaki farkı şöyle anlatmıştı: “İslamlar ve Türkler cahillikte ne kadar ısrarlı iseler, Hıristiyan vatandaşlar çalışmakta, gelecek için çocuklarını hazırlamakta o kadar inatçı. (75. Yılında Cumhuriyet ve Eğitim Sempozyumu, TED yayınları, 1998)” Bu sözler, Osmanlı dönemi eğitiminin içler acısı durumunu ne güzel anlatmakta.
1907’de Osmanlı topraklarında 83 İngiliz, 72 Fransız, 44 Rus, 28 İtalyan, 27 Amerikan, 7 tane Alman, Avusturya ve farklı niteliklerde olmak üzere toplam 465 misyoner okulu vardı. Bu okulların hemen hemen hepsinde rahip ya da rahibeler ders vermekte. Özellikle gayrimüslimler bu okullara rağbet etmekte. Yine Müslüman çocuklarına yönelik eğitim etkinlikleri de söz konusuydu. Balkanlarda Osmanlı Devletine karşı gelişen milliyetçi hareketleriyle Ermeni Hınçak ve Taşnak partilerinin liderlerinin bu okullardan yetişmesi rastlantı olmasa gerek.
Osmanlının son dönemiyle Cumhuriyetin ilk dönemindeki ilerici, modern düşünceli aydınların, o dönemde çağdaş eğitim veren harp ve tıp okullarından çıkması bu eğitim farklılığının en önemli göstergesi sayılabilir.
3 Mart 1924’te Tevhid-i Tedrisat Kanununun kabul edilmesiyle bu eğitim karmaşası son buldu. Öğretimin birleştirilmesiyle ulusun çağdaş bir anlayışla eğitilmesi süreci de başlamış oldu. Bu, eğitimi her türlü dinsel etkiden kurtararak bilimsel bir anlayışı egemen kılıyordu. Yabancı okulların önemli bir bölümü kapatılmış, kapatılmayanlarsa bu yeni yasaya uygun eğitim vermek zorunda kalmıştı. Yine bu kanunla yabancı okullarla azınlık okullarının dini propaganda yapması da yasaklanmıştır. Bugün “inanç özgürlüğü” adı altında misyonerlerin ülkemizde cirit atmasını anlamak olanaksız.
Osmanlı Devletinde 1729’dan 1830’a kadar yüzyıllık sürede basılan toplam kitap sayısı sadece 180’dir. Aynı dönemde Avrupa’da ise doksan bin kitap yayımlanmıştır. Yani Avrupa hızla aydınlanıp gelişirken Osmanlı yerinde sayıyordu.
Millet Mektepleri, Köy Enstitülerine giden kutlu yolun önemli bir dönemecidir. Bu dönemde batı ve Doğu klasiklerinin hızla yayımlanması ise halkımıza önemli bir kültür hizmetidir. Tercüme kitapların yayımlanması, ülkemiz topraklarındaki karanlık örtünün kaldırılmasını sağladı.
Cumhuriyet dönem ile birlikte başlayan eğitim seferberliğinde, sosyal devlet olmanın önemli katkısı vardır. Yoksul köy çocuklarının yatılı okullarda okutulması Türk Devriminin önemli bir atılımıydı. Yoksul çocuklar devlet okullarında okur, sonra da devletine ve topluma hizmette bulunurdu. Günümüzde sosyal devlet ilkesinden uzaklaştık. Yoksul çocukların çok zeki olanları cemaat okullarında ve yurtlarında. Devletin değil, cemaatin emrinde. Bir bölümü bölücü örgüte teslim edilmiş durumda. Bir kısmı ise organize suç örgütlerinde tetikçi. Çok az kısmı ise çağdaş eğitim olanaklarına sahip.
Bugün eğitimimizde öğretim birliğinden söz etmek olanaklı mıdır acaba? Ülkemizde çağdaşlık adına, halkın lehine ne varsa bir bir ortadan kaldırılmakta. Ne yazık ki eğitimde, Başöğretmen’imize yaraşır bir durumda değiliz. Ama yine de umutsuzluğa yer yok. En koyu karanlıklardan sonra en parlak güneş doğar. Bu doğal süreci kim engelleyebilir ki?
Adil Hacıömeroğlu
24 Kasım 2010
Not. 26 Kasım 2010 tarihli ŞİŞLİ Gazetesinde yayımlanmıştır.
Her türlü olumsuzluğa rağmen görevini yapmaya çalışan....Cumhuriyet sevdalısı....yüreği çocuk sevgisi ile dolu olan tüm öğretmenlerimizin ....öğretmenler günü kutlu olsun....Bigehan Aktan..
YanıtlaSilSevgili Adil hocam 24 kasım Öğretmenler günü münasebetiyle vede birçok konuda bizleri aydınlattığınızdan dolayı size teşekkür ediyorum,sizi kutluyorum,iyi'ki varsınız.
YanıtlaSilSaygılarımla
Mehmet Ercan.
MİLLET MEKTEPLERİ ,ÖĞRETMENLERİ EĞİTMEN,İLKÖĞRENİM 3 YIL.VALDEM KÖYÜN YAPTIĞI EĞİTMEN EVİNE VE OKULA KOMŞUYMUŞ O MEKTEPLERDE 3 YIL OKUMUŞ HALA TEŞRİNEVVEL,TEŞRİNSANİ DİZELERİNDEKİ ŞİİRLER HATIRLAR VE OKUR.VALDEM 1925 DOĞUMLU.1928 YILINDA KURULMUŞ MİLLET MEKTEPLERİNİN BELKİ İLK ÖĞRENCİLERİ.ATATÜRK ORGANİZE BİR TEVHİDİ TEDRİSAT DÜŞÜNMÜŞTÜ.9 AYLIK KURSLARLA TARIM EĞİTMENLERİ YADA FORMENLERİ YETİŞTİRİP KÖYLÜNÜN İÇİNE GÖNDERMİŞTİ AŞICI,ORAKÇI,DÜVENCİ GİBİ.O DÖNEMLERDE HASANALİ YÜCEL MAARİF VEKALETİNDE GENEL MÜDÜRDÜ BELKİ AMA BAKAN DEĞİLDİ.MEMLEKET MEKTEPLERİ DENEN YERLERDE HALK OKUR YAZAR YAPILIRDI DA.HALKEVLERİ KURULMUŞTU BELKİ PEKÇOK YERDE.YENİ HARFLERİ ÖĞRENİYORDU MİLLET ONURLA VE ŞEVKLE.ATAM 1938 DE ÖLDÜ.SANAYİ DEVRİMİ YAPMIŞTI 100 LERCE UÇAK ÜRETTİ,MKE,SÜMERBANK,ETİBANKI KURDU 10 YILDA, 4000 KM DEMİRYOLU DÖŞEDİ HALBUKİ OSMANLIDA BU İMTİYAZLI OLSADA 4000 KM KADARDI.NEOLDU 1941 KÖYENSTİTÜLERİ YASASI ÇIKARILDI 1945 Lİ YILLARDA İLK MEZUNLARINI VERDİ AMA 1947 DE CHP TARAFINDAN KAPATILDI.MİSYONER OKULLARI GİBİYDİLER CUMHURİYET İDEALLER ADINA KADROLAR YETİŞTİRİLİYORDU.ÇOCUKTULAR DAHA 13-15 YAŞLARINDA PIRIL PIRIL KÖY ÇOCUKLARI 3-5 SENE BAĞIMSIZ UYGULAMA ALANI BULABİLDİLER.SORDUM YAŞLI KÖY ENSTİTÜSÜ MEZUNU EMEKLİ ÖĞRETMENLERİNE YANITLAR ARADIM HEP.NE YAPTINIZ,NE ETTİNİZ DİYE?ALDIĞIM YANIT.ÖĞRETMEN LOJMANLARI YAPTIRDIM İKİ TANE,KÖY OKULUNU,NAHİYE MERKEZ BİNASINI,DERESUYUNU TARLAYA AKITTIK VS ÜÇ DÖNÜM BAĞ DİKTİRDİK DEDİLER.BEN DE HEP ŞU SORUNUN YANITINI ARADIM.ZİRAAT BAKANLIĞIDA VAR BU ÜLKEDE VE KADROSUNDA FORMENLER,FEN MEMURLARI,BAHÇEVANCILIK ,ÇOBANLIK OKULLARI MEZUNU KADROLAR.FİDANLIKLAR,KOLLEKSİYON BAHÇELERİ.AMA 15 YAŞINDA KÖY ENSTİTÜSÜ MEZUNU BUNLARDAN HABERSİZ YADA ZİRAAT MEMURLUĞU BUNLARDAN HABERSİZ BİR ŞEKİLDE:KÖYÜN ÖĞRETMENİ,SAĞLIKÇISI,DEMİRCİSİ,İNŞAATÇISI,İHTİYAR HEYETİ TEMSİLCİSİ,ASKERLİK ŞUBE SORUMLUSU,JANDARMASI,SAVCISI,HAKİMİ.KOOP DERSİ ALMIŞ TEK MANDRA YADA SÜT İŞLEME TESİSİ KURMAMIŞ HALBUKİ KÖYLERİN %70-80 GEÇİMİ HAYVANCILIK.DEVLETLE KOORDİNASYON YOK MAZUR GÖRÜN YAPILAN İŞLERİN ÇOĞU ANGARYA MODUNDA AMA HUSUSI İDARELER YASASIYLA Kİ ÖZEL İDARELER,KENTLERİN MAHALLE OKULLARI DEVLETÇE İNŞA EDİLİYOR BU SÜREÇTE.EŞİ ASKERDE OLAN HAMİLE KADIN DAHİ ÇALIŞACAK VEYA ÖŞRÜNÜ VERECEK.ELBETTE KOLLEKTİVİST EĞİTİM AÇISINDAN ALMAN İŞ OKULLARININ BENZERİYDİLER BU OKULLAR AMA CHP NİN UYGULADIĞI SOSYO EKONOMİK POLİTİKALARLA Kİ BUNA 1941 CİA ANTLAŞMASI YADA TİCARET ANLAŞMASINI KATARSAK,MARSHAL YARDIMLARINI KABÜLÜ VE HALKIN KARNEYLE DARI EKMEĞİNİ BİLE KARNEYE BASĞLANDIĞI ZAMANDA ,ANGARYAYLA BİRLİKTE OLUŞAN TEPKİ TOPRAK AĞALARININ DAHA DA GÜÇLENDİRİLDİĞİ 1946 TOPRAK DAĞITIM YASASIYLA HAZİNE MALLARI TARUMAR EDİLİRKEN ELBETTE BUNDAN RAHATSIZLIK DUYAN MÜTEGALLİBENİN MARABA İHTİYACI ADINA ,1947 DE İDEOLOJİK BULUNARAK KAPATILDI.MİSYON OLARAK MİLLET MEKTEPLERİYLE,KÖY ENSTİTÜLERİ AYNI ŞEYLER DEĞİLDİ KANIMCA.ŞİMDİ BİLGİÇAĞI İLETİŞİM DEVRİMİNDE ,O MODEL ÖĞRETMENLERLE ,PİYASA MALI HALİNE GETİRİLEN DONANIMSIZ ÖĞRETMENLERLE ,DİPLOMA ELEĞİ PİYASAYLA ,BU İŞ YÜRÜMEZ.YENİ DÜZENE VE ÇAĞA UYGUN MODEL AMA YETERLİ DONANIMLI ÖĞRETMEN VERECEK KURUMLAR VE OKULLARA GEREKSİNİM VAR HERHALDE.MEHMET SEZER ZİRAAT YÜK MÜHENDİSİ
YanıtlaSilAtatürk zamanında başlatılan eğitim seferberliğini aynı coşkuyla devam ettirebilseydik günümüzde çok farklı yerlerde olurduk . Güzel dileklerinizle ben de umutlanmak isterim . Çok teşekkür ederim Adil bey...
YanıtlaSilBaşöğretmeni Atatürk olan öğretmenlerimizin , öğretmenler günü kutlu olsun...
Günün anlam ve önemine uyğun yazmışsınız .Yazınız içeriği çok önemli.Sağolun kaleminize sağlık.Okumayan araştırmayan , kulaktan duyma ,hikaye ve hayal ürünleri ile avutulan bir toplum çağın neresindedir acaba? Evet Eğitimde Birlik yasası nasıl ki delindi,işte o andan itibaren Cumhuriyetin temeline su sızmaya başladı.Cumhuriyet denen o yapının ,sızan su ile devamlı temeli zarar görmekte.Siz iki çeşit egitim verirseniz ,biri bilime inanan , diğeri bilimdışı yetiştirilirse ,bunları çatışması kaçınılmazdır. Ama kayıplar çok olsada daim ve devamlı bilim kazanmıştır.Fakat yinede ülkemizin kayıoları olacaktır. Günün , Ögretmenler gününün önemi yapılması gereken , ülke çıkarıve geleceği için EĞİTİMDE BİRLİK tekrar saglanmalı. Ulu ATATÜRK bunu o zamanlar çok iyi görmüş , gereken yasal düzenlemeleri yapmıştır.Bizimde zaman kaybetmeden yapmamız gereken Ulu ATATÜRK ün yolunda yürümemiz olmalı.
YanıtlaSilDEĞERLİ ÖĞRETMENLERİMİZİN BU GÜZEL VE DE ANLAMLI GÜNÜNÜ YÜREKTEN KUTLARIM. MUZO
YanıtlaSilBU VESİLE İLE İLKOKUL ÖĞRETMENİM PINAR AKSOY'U SAYGIYLA ANIYORUM.REFİK ŞENOL
YanıtlaSilEğitimin düştüğü yerde ister istemez öğretmenlerin de eğitim seviye düşer.Milli eğitimi temsil eden bir bakanlık,milli andımızı ve milli istiklal marşımızı okullardan kaldırırsa "balık baştan kokar" misali milli olmayan eğitimin vereceği zayıflık,kurs hizmetinden başka bir işe yaramaz.Başımızda ki bu zihniyet kaldığı sürece öğretmenler gününü bile kaldırabilirler.Okumuş ama eğitim almamış kişilerin bu gün sergiledikleri durum,eğitimin ne derece önemli olduğuna bir örnek teşkil ediyordur.Okutmak önemli değil eğitim kalite sunmak önemlidir.Doğru ile yanlışı ayırt etmek böyle kaliteli bir eğitimle sergilenir.Kötü örnek olacak kişileri eğitimin başına getirmek kötü amaçlardan başka bir şey değildir.Böyle zor durumlarda öğretmenlerin göstereceği inisiyatif çok önemlidir.Atatürk'ün yolundan giden bu eğitimciler öğretmenlik görevini kusursuz yapıyorlar demektir.Böyle öğretmenlerimizin eli daima öpülür,öpülmeye değerdir.Bunları da yine iyi eğitim almış öğrenciler ancak taktir edebilir.Böyle öğrenciler yetiştiren öğretmenlerimize ne mutlu.
YanıtlaSilMillet Mektepleri, Köy Enstitülerine giden kutlu yolun önemli bir dönemecidir. Bu dönemde batı ve Doğu klasiklerinin hızla yayımlanması ise halkımıza önemli bir kültür hizmetidir. Tercüme kitapların yayımlanması, ülkemiz topraklarındaki karanlık örtünün kaldırılmasını sağladı Kortular kapattılar ülkenin bu günkü durumuna alt yapı oluşturtular, yazık ettiler....Yillar sonra hala saydığımız yerdeyiz.. sizin iyi dilekelrinize katılıyor yalnızca İNŞALLAH diyebiliyorum..Günümüz kutlu olsun....Belman Aydoğan
YanıtlaSilKurtuluş Savaşının en kanlı günlerinde 16 Temmuz 1921’de Ankara’da Maarif Kongresi’ni toplayan Mustafa Kemal en kritik günlerde bile önce eğitim demiştir.O kongrede milli ve çağdaş bir eğitim sisteminin de sanki Kurtuluş Savaşı bitmiş,filmin sonunu görmüş gibi temelini atmıştır. Yıllar sonra kendisine ‘Cumhurbaşkanı olmasa idiniz,ne olmak isterdiniz?’ sorusuna,’Milli Eğitim Bakanı olarak eğitim davasına hizmet etmek isterdim.’ diye cevap vermesi bile,eğitimi millet hayatında ne kadar önemli bir etken olarak gördüğünün işaretidir. Ülkemizin geleceğini eğitimle,sanatla,kültürle,bilimle ve sevgiyle aydınlatmayı hedeflemiş ve Başöğretmenimizin izinde yürüyen tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum.Değerli Adil öğretmenim ellerinize, emeklerinize sağlık 👏👏kutup yıldızımızsınız engjn bilgeliğinizle , bilgileniyoruz,Nice 24 kasımlara sağlıkla kalınız. Varolunuz.🙏🏻♥️💐Fulya Kırımoğlu
YanıtlaSil