Uluslararası
İpekyolu İşadamları Zirvesi’nin dördüncüsü Trabzon’da yapılıyor. Dün başlayan
Zirve, bugün de sürecek. Zirve’ye yirmi üç ülkeden yedi yüz işadamı katılmakta.
Böyle bir toplantının hem ülkemiz hem Trabzon hem de Doğu Karadeniz bölgesi
açısından önemi çok büyük.
Trabzon,
Türkiye’nin en eski liman kenti. Tarihsel öneminin büyüklüğü kadar stratejik
önemi de çok büyük. Doğu-batı, kuzey-güney geçişlerinde stratejik bir nokta.
Yüz yıllarca Karadeniz, İran, Rusya ticaretinin kilit noktasını oluşturmuş.
Tarihin ilk ticari yerleşimlerinden biri. Tüm zamanlarda bu özelliğini koruyan
bir yerleşim yeri. Bu nedenle Kuşak-Yol Projesi’nin önemli bir limanı olmaya
aday.
ABD,
20 Mart 2003’te başladığı Irak işgalinden önce Türkiye’den bazı isteklerde
bulunmuştu. Bunların başında İskenderun ve Trabzon limanlarını lojistik üs
edinmek isteğiydi. Trabzon’un stratejik önemini anlamak için ABD’nin bu
girişimi önemlidir. Adamlar Irak’ı işgal edecekler, Irak’tan çok uzakta olan Trabzon
limanını istiyorlar. Neden mi? Trabzon; Karadeniz, İran, Rusya ve Kafkasya
coğrafyasını kontrol eden bir merkez. Ayrıca Orta Asya’nın kilit noktası. TBMM’nin
bu ABD bu isteğini reddetmesiyle hem ülkemiz hem Trabzon büyük bir tehlikeden
kurtulmuştur.
Türkiye’nin
düşmanlarının (ABD, İsrail…) stratejik önemini kavradığı bir kentimizin bugüne
dek Türk hükümetlerince ihmal edilmesi anlaşılır bir durum değil. Atatürk’ün
hayalini kurduğu Trabzon demiryolunun bugüne dek hizmete girmemesi affedilemez.
Demiryoluyla birleşmeyen bir limanın işlevi azalır, ticari etkinliği düşer. Hem
Doğu Karadeniz Bölgesi’nin kalkınması, Doğu Anadolu’nun soluk alması hem de
Türkiye’nin dünya ticaretinde payını artırması için Samsun-Hopa demiryolunun
ivedilikle hizmete girmesi gerek. Ayrıca Trabzon’u, Erzurum üzerinden İran’a
bağlayacak demiryolu projesi de yaşama geçirilmelidir. Bu demiryolunun bir
kolu, Erzurum üzerinden güneye inmeli. Böylece lastik tekerlekli araçlarla
yapılan pahalı ulaşımdan vazgeçilerek doğu-batı, kuzey-güney ticareti hem
ucuzlamalı hem de kolaylaşmalı.
Trabzon’un
özellikle İstanbul ve diğer liman kentlerimiz arasındaki deniz ulaşımı, ne
yazık ki istenen düzeyde değildir. Yolcu ve yük taşımacılığının deniz yoluna
kaydırılması bölge insanın işini kolaylaştırırken ülkemizde ekonomik kazanç
elde edecektir.
Kuşak-Yol Projesi kapsamında Trabzon’u çevre ülkelere
bağlayacak deniz ve demiryolu ulaşım ağları kısa zamanda yaşama geçirilmeli.
Çin’den kalkan bir tren, Trabzon’a ulaşmalı. Trabzon Liman’ı Karadeniz üzerinden
Tuna’ya bağlanarak Almanya’ya kadar birçok Avrupa ülkesine taşımacılık
hizmetinin merkezi olabilir.
Türkiye
yaşadığı coğrafyanın avantajını iyi kullanmalı. Bu avantaj halkının gönenci,
ülkesinin gelişmesi için değerlendirilmeli. Cumhuriyet’in kuruluşuyla başlayan
deniz ve demiryolu taşımacılığı önceliği, ne yazık ki 1945’ten sonra yerini
karayolu taşımacılığına bıraktı. Bu nedenle de Türkiye’nin öz kaynaklarıyla
kalkınması ne yazık ki istenen düzeye ulaşamadı.
Şanghay’dan
Trabzon’a uzanacak bir demiryolu, Şanghay-Mersin bağlantısına göre yolu yarıya indirecektir.
Bu da hem ülkemiz hem Çin hem de diğer ülkeler için büyük avantaj sağlayacaktır.
Şunu anımsatmalıyım ki, Kurtuluş Savaşı’na Sovyetler Birliği’nin gönderdiği silah,
cephane ve erzakların büyük bir bölümü Trabzon Limanı’ndan cepheye taşınmıştır.
Savaş’ta stratejik bir üs olan Trabzon, barışta neden ticari bir merkez olarak
ülke kalkınmasına büyük katkılarda bulunmasın?
Adil
Hacıömeroğlu
29
Kasım 2019
Doğrudur, hatırlattığınız iyi oldu ama burada geçen konulardan daha fazlası ve teknik ayrıntıları DPT nin arşivinde var, bizim de belleğimizde hiç unutulmAMAK ÜZERE SAKLANIYOR ! GELMİŞ GEÇMİŞ TÜM HÜKÜMETLERİN VEBALİ VARDIR, ATATÜRKÜ ANLAMAK BİR YANA VERDİĞİ ÖDEVİ DE YAPMAMIŞLARDIR ! Tam bir aymazlık !
YanıtlaSilDemir ağlarla ördük yurdu diyen liderimiz M.Kemal in uçmağa varmasıyla tren ikinci hatta üçüncü plana atıldı yok sayıldı.Çok güzel ufuk açıcı yazı olmuş Adil Adalet hocam
YanıtlaSil