Sözcü
Gazetesi’nin 14 Ekim 2017 tarihli manşeti çok ilgi çekici… “Sırp Kasabından Helal
Et Alıyoruz”
Öncelikle
dışalıma dayalı bir ekonomik anlayışa şiddetle karşıyım. Öz kaynaklarını iyi
kullanarak üreten bir Türkiye’dir asıl özlemim. Türkiye’nin liberal ekonomiye
geçmeden önceki “kendi kendine yeten ülke” durumuna dönmesi en büyük mutluluğum
olur.
Yukarıdaki
manşette, AKP hükümetinin Sırbistan’dan et alması eleştiriliyor aslında.
Dışalıma dayalı bir ekonomik anlayışı eleştirmek her yurttaşın ve yayın organının
hakkı, hatta görevi. Ancak manşette öne çıkan şey, düşmanlık, kışkırtıcılık,
kan davası güdücülük, ırkçılık…
“Sırp
kasabı” sözüyle Sırbistan’ın Bosna’da yaptığı insanlık dışı uygulamalar dile
getirilmekte. Manşetle de sonsuza dek Sırbistan’la bir hasımlığın sürdürülmesi
istenmekte. Halkın, Yugoslavya iç savaşı ile ilgili duyarlılığı etnik ayrımcı
bir anlayışla kışkırtılmakta. Küllenen acılar, tırnaklanarak kaşınmakta. Yeni
düşmanlık tohumları ekilmesi demek bu… Balkanlarda hiç sönmeyen bir yangının
sürmesi istenmekte bu manşetle…
Peki,
halklar arasındaki bu kırımları kimler kışkırtıyor? Emperyalist ülkeler…
Neden?
Kendi çıkarlarını korumak için…
Mazlum
ulusların temsilcileri, halklar arasındaki anlaşmazlıkları gidererek onların
birlik olmasını sağlamalı. Emperyalizmin böldüğü coğrafyaları birleştirmek, düşmanlaştırdığı
insanları barıştırmak en başta devrimcilerin görevi. Emperyalizmi yenmek için
dünyanın ezilen tüm uluslarının birleşmesi gerek.
RTE’nin
Sırbistan gezisi, ülkemiz açısından önemlidir. Aradaki buzların erimesi,
Türkiye’nin lehinedir: Türkiye’nin bu girişimi, Sırp-Boşnak anlaşmazlığını da
ortadan kaldırır. Balkanlarda barış rüzgârları eser. Balkanlarda barış
rüzgârlarının esmesinin Sözcü Gazetesine zararı nedir? Neden böylesi bir
kışkırtıcı başlık? Bu tür kışkırtıcı manşetlerle balkanları kan gölüne çeviren
emperyalistlere hizmet ettiğinin farkında mı Sözcü? Bu manşetiyle hem Türkiye’ye
hem de Bosna-Hersek’e zarar vermekte. Bu manşet, bana Akit’in kışkırtıcı
manşetlerini anımsattı. Sözcü, habercilikte Akit’i değil; Atatürk döneminin
Ulus ve Cumhuriyet gazetelerinin manşetlerini örnek almalı.
Türkiye-Sırbistan
dostluğu, Balkanların birleşmesine yönelik bir adımdır. Bunun arkası
gelecektir.
Adil
Hacıömeroğlu
15
Ekim 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder