İçinde bulunduğumuz hafta CHP'den iki şaşırtıcı yasa teklifi
verildi TBMM'ye. Bu yasa teklifleri, tarihsel köklerinden kopmakta olan CHP'nin
savrulmakta olduğu tehlikeli suları göstermesi bakımından ilgi çekicidir.
İlk yasa teklifi, CHP'nin iki grup başkanvekilince
verildi. Teklif, 2820 sayılı Siyasal Partiler Kanunu'nun 43. maddesinin üçüncü
fıkrasında geçen "ve Türkçeden başka dil kullanamazlar." ibaresinin
"Tüzük ve programlarının yazımı ve yayınlanmasında, kongrelerinde, açık
veya kapalı toplantılarında, mitinglerinde, propagandalarında Türkçenin
kullanılmasını esas alırlar." biçiminde değiştirilmesi istenmekte. Bu ne
demektir? Bu, anayasanın "değiştirilemez, değiştirilmesi teklif
edilemez" 3. maddesinin yok sayılmasıdır. Türkiye'nin resmi dili
Türkçedir. Resmi dil, yalnızca devlet kurumları arasındaki yazışmalarda
kullanılan bir dil midir? Siyasal partiler demokrasimizin vazgeçilmez kurumları
olduklarına göre resmi dili kullanmaları da olağandır. Teklifte, sözcük
oyunlarıyla resmi dili değiştirme niyeti açıkça görülmekte. "Esas
almak" kişilerin kurumların niyetine bağlı bir şey. Yine diğer dillerin
kullanılmasına olanak sağlayan bir yol. Bu tür değişikliklerle ülkemiz adım adım çift dilliliğe götürülmekte.
Peki, böyle bir öneri CHP'den niye geldi? Kemalizmden,
Atatürk'ten, ulusalcılıktan, altı oktan kopmayı demokrat olmak sanıyor kimi
CHP'liler. Neredeyse yüz yıldır güçlü bir limanda demirleyip en azgın
fırtınalarda okyanuslar geçen CHP gemisi, liman ve rota değişikliğine uğrayınca
dalgasız denizde bile alabora olmakta, kendine güvensiz sığınaklar aramakta.
Bölücü örgüt taraftarlarına şirin görünerek Güneydoğu'dan oy alacağını
düşünmekte bazı sığ düşünceli yöneticiler. Eğer Kürt kökenli yurttaşlarımızdan
oy almak istiyorsanız ayrılıkçı düşünceleri mahkûm etmelisiniz. Ülkemizin
birliğini sağlamanın en sağlam yolu kurucu iradeyi topluma egemen
kılmak, ortaklıkları güçlendirmektir. İki dilli olup da ayakta duran bir ülke
biliyor musunuz? Bölünmek üzere olan Belçika'yı örnek göstermek
yanlıştır bu konuda.
Devleti, cumhuriyeti kuran bir partinin kuruluş
felsefesini güvence altına alan anayasanın ilk üç maddesini savunmalı. Bu
davranışıyla CHP, kendi çocuğunu öldüren bir babaya benzemekte. Bu yasa teklifi
ivedi olarak geri çekilerek anayasanın "değiştirilemez" maddelerinin
hiçbir koşulda tartışmaya dahi açılmayacağını kamuoyuna bildirmelidir CHP
yöneticileri. Üniter devletin temeline vurulacak darbelerin nasıl büyük
felaketleri yaratacağını görmeli parti yöneticileri.
İkinci yasa teklifi, en genç milletvekili olmakla
övünen bir CHP'liden. İstanbul'dan vekil seçilen genç arkadaş, İstanbul'un
fethi olan 29 Mayıs'ın "fetih günü tatili" olmasını istemekte. 21.
yüzyılda fetih günü tatili... İlginç değil mi? Fatih'in dehasını kimse inkâr
edemez. İstanbul'un dünyaca önemi ve değeri de malum. Modern çağın
imparatorluklara, fetihlere özlem çağı olmadığı da bilinmeli. Sayın vekil,
ulusal bayramları koruyamayınca geçmişten yeni bayramlar yaratma peşinde
sanırım. 19 Mayıs'ta Atatürk anıtlarına izin(?) alamadıkları için çelenk bile
koyamayan kimi CHP'li vekiller, yeni Osmanlıcılık inşasında tuzumuz olsun,
istiyorlar sanırım. AKP'ye özenerek güçlenilmez. Tarih hamasetiyle halkın
desteği alınmaz. Genç olmak yalnızca ufku değil, ufkun arkasını da görmektir.
Biz sizleri seçip Ankara'ya gönderirken ulusal bayramlarımızı, cumhuriyetimizin
temel değerlerini koruyun diye düşündük.
Peki, böylesi bir önerinin temelinde ne yatıyor? Öteden
beri liberal, ılımlı İslamcı basınla küresel emperyalizm "Türkiye muhafazakâr
bir toplum" propagandası yapıyor. Bu düşünce sağcı siyasetçilerin
işine gelmekte, ne yazık ki birçok CHP'li de buna inanmakta. CHP'li
siyasetçilerin parti tarihini ve ülkemiz siyasal tarihini ivedilikle öğrenmeye
gereksinimleri var. 1957'de yüzde kırk bir, 1977'de yüzde kırk iki oyu sağı,
bölücüleri taklit ederek mi; yoksa özgün sol programları, emekçilerin haklarını
savunarak mı aldı CHP?
Yukarıda örnek verdiğimiz iki yasa teklifi de CHP'nin
nasıl bir siyasal şaşkınlık içinde olduğunu göstermekte. Bu gidiş, iyi değil.
CHP'nin silkinip kendine gelme vaktidir. CHP'nin tarihinde utanacağı,
çekineceği hiçbir şey yok. Dünyada CHP kadar onur duyulacak, şanlı bir tarihin
üzerinde yükselen başka parti var mıdır acaba?
Adil Hacıömeroğlu
26 Mayıs 2012
bana görede CHP bitmiştir artık.onun yerine BCDP vardır.kuşatılmış bir partiden başka ne olabilir.dersimi sorgulayan,pkk yandaşını vekil seçtiren anayasadan TÜRKlüğün kaldırılmasını isteyene vekil seçtiren,daha niceleri sayamadığım.
YanıtlaSilAKP SİNDİRE SİNDİRE YEDİRİYOR.CHP Yİ DE SÜNDÜRE SÜNDÜRE(ESNETEREK)KUYRUĞUNA TAKIP MELANETLERİNE MEŞRUİYET KAZANDIRIYOR..CHP Yİ BU YOLA SOKAN PLANLAMALARDAN KUŞKULANIYORUM BEN
YanıtlaSilTesbitleriniz yazdıklarınız için teşekürler.CHP DE CUMHURİYET İN DEĞERLERİNDEN ÖDÜN VERMEYE BAŞLAMIŞ.GÜVENDİĞİMİZ DAĞLARA KARLARA YAĞIYOR.YAZDIĞINIZ GİBİ BİR SİLKELENSİNLER
YanıtlaSilaçıkcası o mitinglerde ve toplantılarda kürtçe kullanılması meselesinden çok da emin diilim.. 32.gün'de bir savunma yaptı muharrem ince geçen gece...tam olarak anlamlandıramdım.. lakin neymiş o "fetih günü tatili!" teklifi de tuz biber gibi her şeyin üzerine?...atlamışım yazınızdan haberim oldu teşekkür ederim.. laiklik olmazsa olmazımızdır!.. bu gidişle ben bile "bunlar sapıtmaya başladılar!" demeye başlicam yakında herhalde:(.. sayın adil bey.. ben etnisite konusunda sizden daha orta yolcuyum lakin dincilik meselesinde asla taviz verilmemesi gerektiğine inanıyorum... yeter ki kürdü türkü vs hep birlikte bu topraklarda 'çağdaş' laik bir düzende yaşayalım diyorum.. saygılarım.. zey can
YanıtlaSilkısacası bir ata sözü vardır.GÖRÜLEN KÖY KILAVUZ İSTEMEZ gerçekleri göremeyenler veya görüpde kopamayanlar bu ülkenin kuyusunu kazdıklarını unutmasınlar birgün o kuyuya sadece başkaları değil bizlerle beraber onlarda düşecektir.yada hatadan dönüp ülkeyi düzlüğe çıkaracak ANADOLU KARTALINA (HEPAR)A destekleyecektirler.
YanıtlaSil