Milletvekilleri,
partilerin merkez ve yerel yöneticileri, belediye meclis üyeleri, şimdilerde 7
Haziran’da yapılacak genel seçimde aday adayı olan birçok kişi sosyal medyadaki
sayfalarında, kartvizitlerinde ya da tanıtım broşürlerinde meslek bölümlerine
politikacı/siyasetçi yazmaktalar. Oysa politikacılık bir meslek değil, geçici
süreyle yerine getirilmesi gereken bir görevdir.
“Meslek:
Belli bir eğitimle kazanılan sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara
yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan,
kuralları belirlenmiş iş. (TDK Türkçe Sözlük)” Mesleğin tanımı bu...
Şimdi
de “politikacı” ne demek onu öğrenelim.
“Politikacı:
1. (Birinci, yani temel anlamı) Politika ile uğraşan kimse, siyasetçi. 2.
(Değişmece anlamı) karşısının duygularını okşayarak çıkar sağlayan kişi,
siyasetçi.”
Bir
de politikacılığın ne demek olduğuna bakalım.
“Politikacılık:
Politika ile uğraşma işi veya tutkusu. (TDK Türkçe Sözlük)”
Yukarıdaki
tanımlardan da anlaşılacağı gibi politikacılık, para kazanılan bir meslek
değil. Ancak Türkiye’de özellikle 12 Eylül’den sonra politikacılığı mesleğe
dönüştürme çabası var. 12 Eylül darbesinin mimarlarından Özal, ilk kez
milletvekillerine “kıyak emeklilik” hakkı tanıyarak politikacılığı meslek
durumuna getirmenin ilk adımını attı.
Neden
mi?
Politikacılık
meslek durumuna getirilerek TBMM’nin yasama bağımsızlığı, yürütmenin tamamen
kontrolüne girerek güçler ayrımı yok olur. Böylece egemen güç, siyasetçiyi
kontrol altına alır. İstediğini yaptırır. Demokrasi yok olur, yalnızca kâğıt
üzerinde kalır.
Siyasetle
uğraşan kişilerin meslekleri yerine “politikacı” yazmaları ilginçtir. Bir
toplumda bireyler meslekleriyle (tabi varsa) alnının akıyla insanların
karşısına çıkamıyorlarsa bundan üzüntü duymak gerek. Meslek sahibi olmayan
kişinin topluma yararı da azdır. Bu nedenle kişi, mesleğiyle onur duymalı.
Gerçek
ve açık bir demokrasiyi işletmek istiyorsak politikayı meslek olmaktan
çıkarmalı. Milletvekillerine tanınan ayrıcalıkları ortadan kaldırmalı.
Ayrıcalıklı bir zümrenin oluşması halkın geleceği açısından tehlikelidir. Bu
nedenle önümüzdeki seçimlerde hangi partiden aday olursa olsun milletvekilliği
için yola çıkanların halkın huzurunda milletvekillerine tanınan ayrıcalıkları
ortadan kaldırmak için savaşım vereceğine dair söz vermeleri gerek. Bu, aynı
zamanda temiz toplum yaratmanın da önemli bir adımı olacak.
Politikacılık,
meslek olma yolunda dörtnala gittiğindendir ki daha şimdiden aday adayları
olağanüstü para harcamaktalar. Atalarımızın dediği gibi, Kaz gelen yerden
tavuğu esirgememekteler.
Mesleksiz
kişilerin “politikacıyım” diye ortaya çıkmaları düşündürücüdür. Türkiye
siyasetçiden başlayarak “Ye kürküm, ye!” düzenini sona erdirmeli. Halk için
çalışacak siyasetçilere o kadar çok gereksinim var ki...
Adil Hacıömeroğlu
21 Mart 2015
Politikacılık meslek olunca politikacı da bu mesleği icra eden bir işçi oluyor.Bu politika işçileri kendilerine patronluk eden egemen zümrelerin emrinde yasama ve yürütme yapıyor hatta aynı zümrelerin keyfi doğrultusunda yargıya da müdahale etmeye kalkıyor.
YanıtlaSilPolitikayı meslek olmaktan çıkarmak için , halkın , ülkeyi yine halkın yararına yönetecek liderleri meclise sokması gerekiyor.
Bu Halkçı liderler ve kadrolar dümene geçmediği sürece siyaseti meydanı politik işportacıların işgalinden kurulamaz.
Profesyonel devrimcilik de bu kapsama giriyor. Sonuç vermediği de görülmektedir. Halkı, yine halkın azim ve kararı kurtarabilir ancak.
YanıtlaSilFransızlar'ın politikacı tanımı: Kendi şahsi çıkarları için,devletin kaynaklarını heder eden kişiye "politikacı" diyorlar. Siyasetçi tanımları ise: Kendi vaktini,mesaisini,emeğini;devletin çıkarları için feda eden kişiye "siyasetçi" diyorlar. Cenab-ı Hak ise bu konuda şöyle bir açılım getiriyor;Nasıl ki,malını mülkünü har vurup harman savuran kişiye müsrif diyorsa,ömür sermayesini hak yolda sarfetmeyenleri de "müsrif" kategorisinde değerlendirmektedir.
YanıtlaSilEvet
YanıtlaSil