Beş
yıl önce Bülent Arınç’a suikast yapılacağı haberi birden gündemi altüst etti.
Suikastçılar(!) kim miydi? Tabi ki askerler... Çünkü askerleri suçlamak, onlara
iftira atmak modaydı o günlerde...
Neymiş
efendim, askerlerin elinde Arınç’ın evininin bulunduğu yerin krokisi
varmışmış... Suçlanan askerler, Arınç’ın evinin yakınlarında dolaşıyorlarmış.
Mışmış da mışmış...
AKP
sözcüleri açıklama üstüne açıklama yaptılar. TSK’ya yüklendikçe yüklendiler...
Cumhuriyet savunucularını yerden yere vurdular...
Böyle
bir durumda yandaş medya bülbülleriyle liberal uşaklar boş dururlar mı? Onlar
da çalakalem senaryolar yazdılar.
Beyazcam’da gece gündüz cırtlak sesleriyle öttüler, homurdandılar.
Olmayanı olmuş gibi göstermek için öfkeyle hömkürdüler, intikam hırsıyla diş
gıcırdattılar, salya sümük Cumhuriyet’in kurucu felsefesine saldırdılar.
Arınç,
boş durur mu? Onun görevi zaten ağlamak... Üzüntülü, acıklı sesle ve mazlum
ifadesi takınmış bir yüz ifadesiyle acındırdıkça acındırdı kendisini. Tabi, bu
arada kendisine suikast girişiminde bulunulduğuna(!) göre memleket için ne
kadar önemli bir kişi olduğunu da tavır ve davranışlarıyla milletin gözüne
sokma fırsatını da kaçırmadı Hazret.
Cemaat
hizmetindeki savcı ve polislerle Cumhuriyet kalelerine diş bileyen kimi AKP’li
meraklı küflüler, TSK’yı boyun eğdirmek için ileri atıldılar. “Fırsat bu
fırsat!” deyip askeriyenin kozmik odasına daldılar. Askeriyenin sırlarını çarşı
pazara düşürdüler. Bunu da “demokratikleşme” olarak yutturdular halka. Türkiye
düşmanı casusların yıllardır yapamadığını, AKP iktidarı bir anda yapıverdi
böylece.
Aradan
yıllar geçtikten sonra mahkeme, sözde suikast sanıkları için takipsizlik kararı
vermiş. Yıllardır suçlanan askerlerin itibarı nasıl geri verilecek? En önemlisi
kozmik odanın talanı ne olacak? TSK’ya, dolayısıyla Türkiye’ye zarar veren bu
düşmanca kumpası düzenleyen polisler, onların destekçisi AKP yöneticileri hesap
vermeyecekler mi?
Başta
Arınç olmak üzere, zamanın başbakanı ve diğer yetkililer milletten özür
dilemeliler, özür... Emperyalist bir komplonun aleti olduklarını söylemeliler
halka.
Adil
Hacıömeroğlu
10
Mart 2015
Hükümet , balyoz dan, casusluk suçlamasına kadar düşen tüm siyasi davaların sanıklarından ve bu davaların görüldüğü süre boyunca ülke kaynaklarını heba ettikleri için başta sanık yakınları olmak üzere tüm Türkiye'den özür dilemelidir.
YanıtlaSil