“Biz
2013 Yılında, Türkiye’de uluslararası Suriye konferansı düzenlenmesini istedik.
Rusya’yı çağırın, Amerika’yı çağırın, Avrupa Birliği’ni çağırın, Arap ligini
çağırın ve Suriye’nin taraflarını çağırın ve Türkiye bu soruna çözüm bulsun,
dedik; ama ellerinin tersiyle ittiler. Şimdi bizim istediğimiz noktaya
geldiler. Suriye’nin sorununu çözmek istiyorlar. Çözülürse son derece mutlu
oluruz. Suriye’nin bütünlüğünden, Irak’ın bütünlüğünden yanayız. Türkiye’nin
bütün komşularıyla barış içinde yaşamasını isteriz ve bunun için bizim üstümüze
ne düşüyorsa her türlü desteği vermeye hazırız.” Soçi’de yapılan Erdoğan, Putin
ve Ruhani görüşmesinden sonra Kılıçdaroğlu’nun yaptığı destek açıklamasından
alınmış bu paragraf.
“Kılıçdaroğlu,
Soçi zirvesiyle ilgili diyor ki: “Şimdi bizim istediğimiz noktaya geldiler. Gerçekten
öyle mi? Soçi’de, Kılıçdaroğlu’nun istediği noktaya gelinmiş midir?
Kılıçdaroğlu’nun
Suriye sorunun çözümü için önerisi neydi? “Biz 2013 Yılında, Türkiye’de
uluslararası Suriye konferansı düzenlenmesini istedik. Rusya’yı çağırın,
Amerika’yı çağırın, Avrupa Birliği’ni çağırın, Arap ligini çağırın ve
Suriye’nin taraflarını çağırın ve Türkiye bu soruna çözüm bulsun, dedik; ama
ellerinin tersiyle ittiler.” Kemal Bey’in çağırın dedikleri kimler? Rusya, ABD,
AB, Arap Ligi, Suriye’nin tarafları (Bunun içinde Esat yönetimi olduğu gibi ABD
denetimindeki terör örgütleri de var.)… Burada bölgenin önemli aktörlerinden
İran var mı? Yok…
Kılıçdaroğlu,
aklına gelen kuruluşu, devleti sıralayıp saymış rastgele… Güya çözüm önermiş.
Saydıklarının çoğunluğu Suriye’yi perişan edenler, buradaki terör gruplarını
destekleyeler… Suriye’yi karıştırıp terörle iş tutanlarla çözüm olur mu? Olmaz…
Olmadı zaten… Bu nedenle Cenevre görüşmeleri sona erdi bir sonuç alınamadan.
Cenevre,
tarihin çöplüğüne gidince yerine Astana geldi. Önemli bir adım atıldı burada.
Çözümün ışığı yandı. Esat yönetiminin gücü arttı. Buna koşut olarak da ABD ve
müttefiklerinin etkinliği azaldı Suriye’de. Ardından Türkiye, Rusya, İran
yetkilileri arasında bir dizi görüşmeler yapıldı. En sonunda Soçi gerçekleşti.
Çözüm, masaya yatırıldı. Taraflar anlaştı.
Suriye’de
çözümü hızlandıran bölge ülkelerinin birleşmesi… Bölge ülkelerinin ABD
emperyalizmine karşı tavır alması… ABD denetimindeki terör örgütlerinin silahla
bastırılması… İşte, Soçi ABD ve yandaşlarının dışlanmasıyla kazanılmış bir
başarı… Burada, Kemal Bey’in saydıkları yok! Yani ABD’li, AB’li, Suud’lu çözüm
yok!
Kılıçdaroğlu’nun
önerisi gerçekleşseydi Suriye’de çözümü gerçekleştirmek olanaksız olurdu. Ey
Kılıçdaroğlu, senin önerdiğin bir şey yok! Olmadığı için de senin
söylediklerinin gerçekleşmesi olanaksız. Öncelikle Kemal Bey’in Ortadoğu’daki
sorunların özümü için olaylara Türkiye, Suriye, Irak, İran penceresinden bakmasını
öneririm; AB, ABD penceresinden değil.
Adil
Hacıömeroğlu
25
Kasım 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder