TEMİZLİK, DEVRİMCİLİKTİR


                                                
Rusya’da yapılan Dünya Kupası maçları, beş kıtada yaşayan herkesin ilgisini çekmekte neredeyse. Yaz sıcağında futbolla ilgilenmek, birçok sorunu unutturmakta geniş kitlelere. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, Türkiye’de de futbol ilgi odağı. Bu Dünya Kupası, şampiyonaya katılan bazı ülkelerde hayal kırıklığı yaratsa da spora önem vererek planlı çalışan ülkelerin başarısı gözlerden kaçmamakta.
Dünya Kupası’nda futbolun önüne geçerek en çok konuşulan olay, grup maçları sırasında Japon ve Senegalli izleyicilerin maç sonrasında oturdukları tribünleri temizlemeleri oldu. Japon futbolcuların Belçika ile oynayıp elendikleri maç sonrası soyunma odasını temizleme haberi ilgi çekti. Hem futbolcuların hem de izleyicilerin kendi kirlettikleri alanları temizlemeleri övgüye değerdir. Bu konu, Türk kamuoyunda da hak ettiği değeri buldu. Özellikle sosyal medyada Japon ve Senegallilerin temizlik anlayışları övülürken Türkler yerildi. Oysa tarihimize birazcık bakıldığında bu konuda toplumumuzda övgüye değer örnek davranışların bulunduğunu görürüz.
Türkiye’de 1968 Hareketi, emperyalizme karşı devrimci bir eylemdir. Yaşamın birçok alanıyla ilgili derslerle doludur. Ne yazık ki toplumumuzun büyük bir kesimi bu derslerden habersizdir. Bugünkü kuşaklara örnek oluşturacak 68 Hareketini iyi bilmek, ulusumuza geniş ufuklar açması bakımından yararlıdır.
12 Haziran 1968’de “demokratik bir üniversite ve parasız eğitim” isteyen öğrenciler, İstanbul Üniversitesini işgal ettiler. Üniversite işgalleri önce Ankara Üniversitesi DTCF’de başlamıştı bir gün önce. Üniversite işgalleri, toplumun geniş desteğini alınca Demirel hükümeti, öğrencilerin isteklerini kabul etti. (Gerçi daha sonra verdiği sözde durmayıp bu istekleri yaşama geçirmedi hükümet.) 26 Haziran günü, işgal eyleminin bitirilmesine karar verilir.
“27 Haziran tarihli Tercüman gazetesi, Üniversite’deki son gecelerini anlatıyor. Küslerin barıştırıldığı, halayların çekildiği o zafer gecesinde dikkat çekilen bir nokta var: ‘Öğrenciler aralarında son bir vazife taksimi daha yapmışlar ve okulu aralarında oda oda taksim ederek temizlemeye, dağılanları toplamaya elbirliğiyle başlamışlardır.’ (Hasan Yalçın, 68’in Sırrı, Kaynak Yayınları, 4.Basım, sf. 167.)” Devrimci öğrencilerin temizlik, düzen konusundaki özenleri basın organlarının ilgisini çekiyor o zaman. Zamanın gazetelerinde bugün de gurur duyacağımız bu haberler çıkmıştı o zamanlar.
Gezi Direnişinde onca kalabalığa karşın yerlere çöp atılmaması, devrimci bir tavırdı. Direnişçilerin çöpleri toplaması, ortaklaşa günlük temizlik yapılması örnek bir davranıştı. Ayrıca devrimcilerin tüm toplantı ve eylemlerine bakıldığında benzer durumla karşılaşmaktayız. Bu nedenle Japon ve Senegallilerin stadyumları temiz tutma davranışları karşısında hayret edenlere 68’in ve Gezi’nin devrimcilerini, yurtseverlerini anımsatmak istedik.
Unutulmasın ki emperyalizm, kapitalizm, feodalizm her şeyi kirletir. Devrimcilerse her alanda temizliğin savunucusu ve uygulayıcısıdır. Devrim, bir temizlik eylemidir.
                                                                                   Adil Hacıömeroğlu
                                                                                   7 Temmuz 2018


1 yorum:

  1. akılcılık ve bilimselliğin ilk şartı cehaletten taharettir sayın Adil hocam.Cehaletin lümpenliğin egemen olduğu toplumlar kirli olur pis olur.

    YanıtlaSil