Dinlencedeyiz...
Öğretmen olan eşim evde. Atacan, yaz dinlencesinin tadını çıkarmakta doya doya.
Birincil işi, oyun oynamak. Ne yoruluyor ne de bıkıyor oyundan. Sabahın erken
saatlerinde başlıyor, gece uykuya teslim oluncaya dek sürdürmekte oyununu.
Arada bir yemek yiyip kitap okumakta. Oyuna ara verdiği zaman oluyor kitap
okuma ve yemek yeme saatleri. Aslında yemek yerken bile oyununu sürdürmekte.
3
Temmuz sabahı… Kahvaltıyı elbirliğiyle hazırlıyoruz. Atacan’la eşim masaya
oturdular bile. Atacan, masaya bir kısım oyuncaklarını taşıyor. Hayvanlardan
oluşan oyuncaklarını önüne diziyor. Kahvaltıyı onlarla yapmak niyetinde. Bir
yandan onlarla konuşuyor, elleri onların üstünde. Ben, sofraya bir şeyler
getirmek üzere mutfaktayım. Önce eşimin “Atacaaannn!” diye yükselen sesini
işittim. Bir tersliğin olduğunu anlayarak çabucak salona gittim.
Çocuk,
çayı dökmüştü. Masa örtüsü ıslanmış. Ekmekler de ıslaklıktan nasibini almıştı
tabii ki. Peçetelerle tampon oluşturduk. Çayın yere akmasını önledik öncelikle.
Arkasından masayı kuruladık.
Atacan:
“Olan oldu, bağırmana gerek yok!” diyerek annesini yanıtlamakta üzüntüyle
karışık bir kızgınlıkla.
Annesi,
çocuğa ne yanıt vereceğini düşünedursun o, sözlerini sürdürdü. “Sen, hata
yaptığın zaman, birisi sana bağırsa mutlu olur musun?” Eşim: “Olmam!” diye
yanıtladı onu.
Çocuk,
destek aramak için bana döndü ve sordu: “Sen, mutlu olur muydun?” Soru, çok
hoşuma gitti. “Asla olmazdım.” diyerek yanıtladım onu. Hafifçe gülümsedi, çatık
kaşları düzeldi, sesindeki titreklik sona erdi.
“Önemli
olan can sağlığı can…” dedi. “Çay yerine gelir, ama kırılan kalp düzelmez.” sözünü
de ekledi bir çırpıda konuşmasına.
Atacan,
bir duygudaşlık ustası. Yaşamının, davranışlarının merkezinde duygudaşlık var.
Kendisiyle ya da başkasıyla ilgili olsun her konuda duygudaşlık, temel ilkesi.
Bu durum, onun çevresiyle iyi ilişkiler kurmasını ve kendisiyle barışık
yaşamasını sağlamakta.
Birçok
bireyin çevresiyle çatışmasının nedenidir duygudaşlık. Duygudaş olamamak,
kişilerin hatalı davranışlarının asıl nedeni. İnsan, ne yaparsa yapsın kendini
başkasının yerine koymalı ki, davranışlarında ölçüyü sağlasın.
Evet,
günlük ilişkilerde en önemli olan şey: duygudaşlık, duygudaşlık, duygudaşlık…
Adil
Hacıömeroğlu
3
Temmuz 2018
Valla hocam Atacan nezdinde tüm çocuklar kusura bakmasın ama kahvaltıya oyuncaklarla oturulmaz.ha oturursan o çay bardağı da devrilir tabakta devrilir.Gerektiğinde sesin dozu çok yüksek olmamak kaydıyla kızılır,bağırılır.Şimdiki çocuklar istiyor ki hiç kızma bağırma nasihat etme.Ne güzel dünya valla
YanıtlaSil