MHP,
31 Mart yerel seçimlerine Türkiye’nin her yerinde katılmadı. Cumhur İttifakı’nda
yer aldığından birçok ilde AKP’yi destekledi. AKP’yi desteklediği illerin büyük
çoğunluğu, seçmen sayısının çok yüksek olduğu iller, büyükşehirler… Bu nedenle
MHP’nin oy oranını gerçekçi olarak belirlemek olanaksız.
MHP’nin
seçime girdiği illerde kısmi bir başarı elde ettiği söylenebilir. Amasya, Bartın,
Bayburt, Çankırı, Erzincan, Karabük, Karaman, Kastamonu, Kütahya, Manisa,
Osmaniye illerinde belediye başkanlıklarını kazandı. Ancak Adana, Mersin
büyükşehir belediye başkanlıklarının yanı sıra Isparta ve Kars’ı kaybetti MHP.
Serhat Şehri Kars’ı HDP’ye kaptırması ise inanılmaz bir durum. MHP, çok iddialı
olduğu Iğdır’da kaybetti; bu Serhat Şehri’ni de HDP kazandı.
Kars
ve Iğdır, MHP açısından önemli iki il. MHP, yıllardır bu illerde çok güçlü. Bu
sınır kentlerimiz, Türkiye’nin stratejik çıkarlarını korumak için son derece
önemli. Bu illerimizi HDP’nin (Bölücü Örgüt PKK’nın siyasal uzantısıdır.)
kazanması, ülkemizin jeostratejik çıkarları açısından olumsuzluk yaratacaktır.
Çünkü bölücü örgütün Ermenistan’la Türkiye’ye karşı bir ittifak içinde olduğu
bilinmekte. Ayrıca PKK’nın sınır boylarında yaptığı kanlı eylemler de
belleklerden silinmemekte. Bu gerçeğin ışığında, MHP’nin bu illerde gücünü
koruması için hem genel merkezin hem de yerel örgütlerinin daha sorumlu
davranması gerekir.
Adana, Isparta, Kars,
Mersin illerini MHP’nin kaybetmesinden anlıyoruz ki Bahçeli ve arkadaşlarının belediyecilik
konusunda eksiklikleri var. Eğer bir belediye başkanı yönettiği kentte doğru
belediyecilik yapıyorsa seçimi yitirmesi epeyce zordur. Demek ki belediyecilik,
hamasi milliyetçi söylemlerle olmuyor. Halk, birebir hizmet bekler. Günlük
gereksinmelerinin yerine getirilmesini ister yurttaş. Bireyin günlük yaşamı
kolaylaştırmayan bir belediye başkanının yeniden seçim kazanması zordur. MHP,
Mersin’de partisinde çıkan sorunu çözememiştir. Partili belediye başkanını
adeta bir kenara itmiştir. Aday belirleme sürecinde yapılanlar, buranın
yitirilmesine neden olmuştur.
MHP, yerel seçimlerde bir yandan kaybediyor, kaybettiği
kadar da kazanıyor. Kazandığı illerin çoğunda (Manisa ve Osmaniye hariç) müttefiki
AKP ile kıran kırana yarışarak birinci oldu. Erdoğan’ın memleketi, AKP’nin
kalesi sayılan Rize’nin Çayeli, İkizdere ve Derepazarı ilçelerinde AKP’yi
geçerek seçim kazanması önemlidir. Türkiye’nin birçok ilçesinde benzer durumu
görmekteyiz. Bundan anlıyoruz ki, AKP’den kaçan oyların önemli bir bölümü MHP’de
toplanmakta. Ekonomik bunalım derinleştikçe AKP’den MHP’ye oy kaymalarının
hızla süreceğini düşünmekteyim.
Peki, AKP oylarının bir bölümü MHP’ye kayıyor da MHP’den
memnun olmayanlar nereye gidiyor. Bu partiden memnun olmayanların bir bölümü İP’e
oy vermekteler. Özellikle büyükşehirlerdeki MHP’liler ise CHP’ye destek
verdiler. Bu durum, MHP’nin kuruluşundan beri var olan liderin gücüne dayalı
sistemin sorgulanmasına neden olacak. Artık ülkücülerin büyük bir bölümü liderin
işaretiyle değil, özgür iradeleriyle oy kullanmaktalar.
Yinelenen İstanbul seçimlerinden önce bölücü başının
İmralı’dan gönderdiği mektup ve Osman Öcalan’ın TRT’de konuşturulması konusunda
hem Bahçeli’nin hem de diğer yöneticilerin sessiz kalması, MHP tabanın kafasında
soru işareti bırakmıştır. Bu durum, halkın gözünde MHP politikalarının
tutarsızlığı konusunda şüpheler yaratmıştır. Böylece Millet İttifakı’na karşı
yürüttükleri “bölücülükle işbirliği yaptıkları” propagandası çöktü. Bu nedenle
de birçok ülkücü, 23 Haziran’da AKP yerine, CHP’ye oy verdi.
MHP’nin ekonomi, yerel yönetimler, dış politika, Türk
Devrimi konusunda açık siyasetler üretmesi gerek. Yıllardır yalnızca PKK
karşıtlığıyla oy toplamaktaydı. Bahçeli, grup toplantılarında atasözü ve deyim
okumak yerine, Türkiye’nin ivedilikle çözüm bekleyen sorunları konusundaki
düşüncelerini açıklamalı.
MHP,
bölünmesine karşın gücünden bir şey yitirmediği görülmekte. Bu gücünü sürdürmek
için Soğuk Savaş dönemi düşüncelerinden arınarak birçok konuda yeni siyasetlere
gereksinimi var. Türk milliyetçiliğinin emperyalizme karşı savaşımla var
olduğunu söylememize bilmem gerek var mı? MHP; Yusuf Akçura, Ziya Gökalp, Ahmet
Ağaoğlu, Hüseyinzade Ali Bey, Gaspıralı’ya dayanan köklerine dönmeli.
Adil
Hacıömeroğlu
5
Haziran 2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder