İÇİMİZDE NE DE ÇOK İSRAİL’E TAPINAN VARMIŞ?


İsrail, ABD ve Avrupalı emperyalistlerin desteğinde gemi azıya aldı. İnsan öldürmekte ve ülkeleri yakıp yıkmakta sınır tanımıyor. Filistinliler, tüm dünyanın gözü önünde dünyanın bugüne dek görmediği en acımasız soykırıma uğratılıyor Siyonistlerce. Uygar denen Batı, yalnızca izliyor. İzlemekle de kalmıyor, İsrail’e yeryüzünün en öldürücü silahlarını veriyorlar. Uygarlık, çoluk çocuk günahsız insanları öldürmekse ben uygar değilim.

İsrail, 13 Haziran 2025 Cuma günü sabaha karşı İran’a çok sayıda uçakla saldırdı. Birçok yeri yakıp yıktı. Onlarca kişiyi öldürdü. Öncelikle şunu söylemeliyim ki ABD’nin desteği olmadan İsrail, bu saldırıları ve Filistinlere soykırımı yapamaz. Çünkü İsrail, Batı Asya’da ABD çıkarlarını korumak için var olan bir devlet. Bu kirli savaşta kullandığı silah, teçhizat ve mühimmatlar başta ABD olmak üzere diğer batılı emperyalistlerce sağlanmakta.

İsrail saldırısında, başta genelkurmay başkanı olmak üzere İranlı bazı üst düzey devlet yöneticileri öldürüldü. Ülkemizdeki ABD kuyrukçusu bazıları ile İsrail severler koro halinde Tel Aviv yönetimine övgüler düzmeye başladılar. İçlerinde İran’a karşı kin, İsrail’e sevgi var nedense. Bu kişiler, İran’ın ne denli geri bir ülke olduğunu, İsrail’in ise ne denli usçu davrandığını söylediler televizyonlarda ve sosyal medyada. Peki, neden?

Ülkemiz, 1945’ten başlayarak Atlantik sisteminin etkisine girdi. Ne yazık ki sağcısıyla solcusuyla birçok kişi, emperyalist aldatmacalara kapılarak ABD ve Avrupa’ya hayran oldu. ABD, bu süreçte ülkemizde kendi çıkarlarını savunacak siyasal partilere ve terör örgütlerine destek verdi. Yıllardır içimizde ABD çıkarları için Atatürk ve Cumhuriyet üzerinden ulus devletimizle kavga edenler var. ABD’ye göbeğinden bağlı FETÖ ve PKK, her fırsatta batı övgücülüğü, mazlum ulus sövgücülüğünü güçlendirmek için bazı siyasal parti tabalarını oymaktalar. Ne yazık ki medyanın önemli bir bölümüne egemen olanlar, Atlantik sürecinde ABD’nin sesi olarak görev yaptılar. Nedense bugün de içlerindeki ABD sevgisi, mazlum sövgüsü zaman zaman ortaya çıkmakta.

“Ahirette, Cennet’e giden yol İran’ın içinden geçse ben sorarım kenarından bir yol var mı, derim.” Bu sözler, Fetullah Gülen’e ait. Şaşırdık mı bu sözlere? Asla! ABD’nin devşirerek besleyip büyüttüğü birinin bu sözleri söylemesi çok olağan. Çünkü sahibinin sesi… ABD’ye tapınanın, ondan beslenenin İran’a düşman olması kadar doğal ne var?

“İran’da güneş doğsa şemsiyenin altına saklanın, radyasyonludur.” diyor bazı siyasetçilerin üstat(!) dediği ve sıkıştığında İngiltere’ye sığınan Kadir Mısıroğlu. Emperyalizmin değirmenine su taşımanın en kestirme yolu, mezhepçilik üzerinden komşuya düşmanlık yapmak. Ayrıca dünyada, emperyalizme karşı ilk Kurtuluş Savaşı’nı kazanan Atatürk’e de savaş açar bu meczuplar, efendileri adına.

Ekranlarda AKP’yi savunan Selman Öğüt, sosyal medya hesabında: “İran’dan İsrail’e şöyle bir misilleme yapıldı: Kahrol düşman al sana bir bomba!” diyerek kendince İran’la dalga geçip İsrail’i övmekte.

Ekran ekran dolaşıp AKP propagandası yapan ve her fırsatta İran’ı eleştiren Gazeteci Taha Hüseyin Karagöz, sosyal medya hesabından İran’ı küçümseyerek İsrail’e güç atfetmekte, neden? Gerçi İran’ın İsrail’e yaptığı saldırılar karşısında sözünden dönse de hızla ve dairesel döndüğünden yeniden aynı yere, yani İran karşıtı ve İsrail yandaşı konumuna geldi.   

“Yine İsrail ve İran danışıklı dövüş yapıyor. Fotoğraflardan çok açık bir şekilde belli oluyor bombalar nokta atışı belirli hedeflere atılıyor. İran muhalifleri Siyonistlere temizletiyor sanırım. Siyon ACEM OYUNU… Allah samimi Müslümanları korusun. (Yazım ve noktalama yanlışlarını düzelttim.)” Paylaşıma bakın, nasıl da İran düşmanlığı içeriyor. İran’a düşmanlık, emperyalizme dostluk değil de nedir? Bu paylaşım, Mehmet Ardıç adlı sosyal medya kullanıcısından. Esin kaynağı, İngiliz dostu ve Atatürk düşmanı Kadir Mısıroğlu. Yani kılavuzu karga…

Sosyal medyada Sağcı Gazete diye bir hesap: “İran, İsrail’e animasyonlar ile karşılık vermeye başladı.” diyerek kendince İran’la dalga geçiyor. Dalga geçerken de İsrail’in gücüne tapınarak Siyonizm yandaşı olduğunu açık ediyor. Sağcı Gazete’nin de kılavuzu, İngiliz sever Mısıroğlu.

“İsrail’den Azerbaycan’a dost ateşi!

İsrail, İran’ın kuzeybatısında yer alan Tebriz kentinde, dost ülke olarak tanıdığı Azerbaycan vatandaşlarının yaşadığı Doğu Azerbaycan Eyaleti’nde 10 farklı noktayı hedef aldı.” Bu tümce de Sağcı Gazete’den. Tebriz’de yaşayanlar Azerbaycan yurttaşı mı, yoksa Azeri kökenli İranlılar mı? Ne yazık ki ABD ve İsrail’in İran’ı bölme amacına hizmet etmekte sözde AKP yandaşı bu sosyal medya hesabı. İsrail’in 13 Haziran’da başlayan saldırısından sonra Netanyahu’nun ilk açıklaması, İran’ın bölünmesi yolundaki açıklaması değil miydi?

“İsrail’in İran’a ve Güney Azerbaycan’a yönelik saldırılarına herhangi karşı hareket göstermeyen İran, yeni bir animasyon videosu yayımladı.” Bu paylaşım da kendince Türkçü bir görüşü savunduğunu sanan TÜRK’ÜN SESİ adlı sosyal medya kullanıcısından. Güney Azerbaycan bir devlet mi? ABD’nin İran’ı bölme kervanının gönüllü NATOTürkçüsü.

“İran İslam ve Animasyon Cumhuriyeti yeni bir animasyon filmi yayınlayarak (yayımlayarak olmalı) dosta korku, düşmana huzur ve güven verdi.” Bu da kendini milliyetçi olan gören Volkan Giritli adlı İran düşmanı, ABD-İsrail dostu bir sosyal medya kullanıcısından. Bu doğrultuda onlarca ileti paylaşmış.

“İran’ın İsrail’e ciddi bir yanıt verme imkânı bulunmuyor.

Gelen görüntü ve bilgilerden anladığımız İsrail’in İran’da neredeyse vurmadığı askeri stratejik nokta kalmamış. İsrail’in hedef aldığı bütün noktalar İran’ı avucunun içi gibi öğrendiğini gösteriyor. (…)” Nevşin Mengü’nün bu paylaşımına hiç şaşırmadım. Çünkü o, emperyalist çizgide yayın yapmasa şaşırırdım.

Neyse uzatmayalım. 13 Haziran günü İsrail’i yüceltip ona tapınan, İran’a söven binlerce sosyal medya paylaşımı var. Üstüne üstlük bir de yandaş ve candaş televizyon kanallarında boy gösteren İsrail sevicileri gördük. Sağdan soldan bu kişileri birleştiren ortak payda İran düşmanlığı, İsrail dostluğu.

Kimi Yeşil Kuşak İslamcılarını, sözde milliyetçileri, bölücüleri, batıcılığı Atatürkçülük sanan aymazları birleştiriyor İran düşmanlığı. Aklını etnik köken milliyetçiliğiyle, mezhepçilikle, laikçilikle bozmuş cümle ABD muhipleri, batı emperyalizminin gönüllü askerleri; ABD ve İsrail’in yanında saf tutuyorlar İran’a karşı. Rastlantı mı bu? Hayır, dünde Atatürk’e karşı İngilizlerin yanında kol kolaydılar. Anlaşılacağı üzere durum da onların mevzileri de pek değişmedi.

                                                                  Adil Hacıömeroğlu

                                                                  16 Haziran 2025

 

 

 

 

 

 

 

2 yorum:

  1. Kalemine Efendi Kalan , Adil öğretmenim,

    İran’a yönelik kin ve nefret söylemlerinin, Türkiye’nin ulusal güvenliği ve bölgesel dengeleri açısından tehlikelidir.Bu kişiler sosyal medyada ve televizyonlarda İsrail’i övüp İran’ı eleştirmelerinin, emperyalist güçlerin etkisi altında olduklarını görüyoruz..Bu tutumlar Türkiye’nin bağımsızlık ve ulusal bütünlüğüne zarar verir.. Ayrıca, bu kişilerin Atatürk ve Cumhuriyet değerlerine karşı durmaları ve ulusal birliği zedeliyor..
    Türkiye’nin ulusal çıkarlarını savunmak için bu tür dış etkilerden bağımsız bir duruş sergilenmesi gerekiyor..Ulusal birliğin korunması ve dış güçlerin etkisinden uzak durulması gerekiyor.
    Usunuza, duyarlılığınıza sağlık👏🙏🏻Kaleminiz gücü daim olsun🙏🏻Var olunuz.

    YanıtlaSil
  2. Yazınızı ilgiyle okudum.Değerli görüşleriniz şüphesiz ufkumuzu açıyor bakış açımızı zenginleştiriyor.
    ABD güdümlü eşkıya idarecileri olan devlet İsrail in saldırganlıklarını onaylamam söz konusu olamaz.İsrail halkıyla veya yahudilikle bir derdim yok.Ama İsrail i yöneten ABD güdümlü faşist bir yönetim var.Bu yönetim insanlık suçu işliyor.Bu suça karsı insanlık birlesmeli ve bu faşist zihniyeti reddetmeli.
    Peki kendimi İran a yakın hissediyor muyum bu soruya verebileceğim yanıt Hayır. İran'daki şeriata dayalı bir devlet yönetimini kabul edemem veyahut da sempati ile bakamam. kadını reddeden kadını aşağılayan kadının saçıyla kılığıyla kıyafetiyle uğraşan mollalara karşı ılımlı olamam. veyahut da muhalif erkek kadın demeden insanları idam eden bir anlayış çağ dışı bir anlayıştır. elbette kimisi şunu da diyebilir sana ne o ülkenin rejiminden. Ben böyle bakmıyorum. cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün de böyle baabileceğine inanmıyorum. dinci totaliter rejimler yok olmalıdır. dinci totaliter rejimleri destekleyenler yanlış yapmaktadırlar.
    Mustafa Kemal Atatürk tam bağımsızlıkçıydı. Mustafa Kemal Atatürk anti emperyalisti. Mustafa Kemal Atatürk özgürlükçüydü. Mustafa Kemal Atatürk insan haklarına özellikle de kadın haklarına sonsuz saygı duyan bir liderdi. Mustafa Kemal Atatürk'ün rehberi bilimdi. Mustafa Kemal Atatürk emperyalizm ile savaşmış mazlum devletlerin öncüsü olmuştur. yani bugün Mustafa Kemal Atatürk yaşıyor olsa ABD İsrail emperyalizmi ve siyonizmi ile mücadele ederdi. ve yine Mustafa Kemal Atatürk bugün yaşıyor olsaydı kadını yok sayan özgürlükleri yoksayan demokrasi insan haklarını yoksayan dinci totalite rejime karşı da mücadele ederdi.

    YanıtlaSil