AKP hükümetinin Libya konusundaki kararsızlığı sürerken bölücü başının mahkûmiyetinin ev hapsine dönüştürülmesi görüşlerinin ortaya atılması gündemi değiştirdi. Libya’ya ABD müdahalesinin dile getirildiği ve Türkiye’nin tavrının ne olacağı merakla beklenirken “ev hapsi” konusunun tartışmaya açılması, AKP yöneticilerine nefes aldırdı.
Bölücü başına “ev hapsi” uzun süredir PKK yanlılarınca dile getirilmekte. Bu konuda da Mandela örnek gösterilmekte. Mandela ile Öcalan’ı bir tutmak sığ bir bakış açısı ve bilgisizliktir.
Mandela, yıllardır süren ırkçı, sömürgeci bir uygulamaya karşı amansız bir savaşımın temsilcisidir. Güney Afrika Cumhuriyeti’ne egemen olan beyazlar, zencilere katı bir ırk ayrımı uygulamakta, devletin yönetici kademelerine seçilmelerine olanak vermemekteydiler. Günlük yaşamın her alanında ırkçı uygulamalar görülmekte; beyazlarla siyahların aynı okullara gitmeleri, aynı lokantalarda yemek yemeleri, aynı mahallelerde oturmaları gibi çok insani ve doğal kabul edilebilecek haklar bile söz konusu değildi. Yalnızca devlet yönetiminde değil, yaşamın tüm alanlarında ırkçı ayrımcılığı görmek mümkündü. Üstelik bu ayrımcılığı insan haklarına aykırı olarak uygulayan beyazlar, ülkede azınlıktı. Bunlar, yıllar önce bu toprakları sömürgeleştiren Avrupalıların (genellikle İngiliz ve Hollanda asıllılar) torunlarıydı. Kısacası Güney Afrika toprakları, sömürgeciliğin işgali altında bir yerdi ve buranın gerçek sahipleri tarafından yönetilmesi gerekiyordu.
Yıllardır iç içe yaşadığımız Kürtlerle Güney Afrika benzeri bir ayrımcılığın yaşandığını söylemek korkunç bir bilgisizlik gibi görünse de aslında art niyetli bir propagandadır. Cumhuriyet tarihi boyunca devlet yönetiminin her kademesinde Kürt kökenli yurttaşlarımızın eşit koşullarda yer aldığı herkesçe bilinmektedir. Sivil, asker bürokrasinin en üst noktalarında başarılı Güneydoğulu insanlarımızla gururlandık. Yıllarca düğünlerimizde birlikte halay çekip çiftetelli oynadık. Lokantalarımızda aynı masalarda memleket lezzetlerini tattık. Okullarımızda aynı sıraları paylaştık. Bugüne kadar ülkemizin hangi köşesindeki bir okuldan, lokantadan, kahvehaneden, mahalleden, sokaktan, devlet dairesinden etnik kökeni nedeniyle bir insanımız dışlanmıştır? Bugün Güneydoğu türküleri bu bölgeden çok, diğer bölgelerimizde dinleniyorsa bunun nedeni nedir?
Öcalan’la Mandela’yı bir tutmak; hem yıllarca ırkçılığa karşı mücadele etmiş Güney Afrikalılara haksızlıktır hem de yaşam ve tarih sözlüğünde ırkçılığın “ı” sına yer vermeyen Türk Ulusu’na.
DTK’nın sık sık temcit pilavı gibi öne sürdüğü “ev hapsi”nin bölücü çevrelerden destek bulması olağandır. Bu tuzağa düşülmemeli. “Barışı sağlamanın bütün koşulları konuşulmalıdır, tartışılmalıdır.” gibi bilinçsiz, sorumsuz ve daha çok da bölücü örgüt yandaşlarına şirin görünme amacıyla söylenmiş sözler; Türkiye’nin birliğine, kuruluş felsefesine zarar verir. Böylesi sözlerin devletin ve cumhuriyetin kurucusu bir partinin mensubunca söylenmesi ise tam bir bilgisizliktir. Öncelikle CHP’nin kuruluş amacı, tarihsel sorumlulukları tüm partililerce iyi öğrenilmeli. Gerçi bu açıklama sonrasında Kılıçdaroğlu’nun konuşması kamuoyunu aydınlatsa da benzer açıklamaların ileriki günlerde de yapılmayacağı söylenemez. Çünkü CHP yöneticilerinin bir kısmında tarih bilgisi yoksunluğu dikkat çekici boyutlardadır. Geçmişin sol fraksiyon kültürlerinin sloganlarıyla düşünsel temellerini oluşturan ve okuyup araştırmayan bazı kişilerin, CHP’ye zarar verdikleri görmezden gelinemez. Bir de bunlara medyatik olma hevesi eklenince partiyi zor durumda bırakacak açıklamalar gündemi değiştirerek RTE’nin ekmeğine yağ sürüyor. Medyanın parlattığı kişilerin politikada iş yaptığı düşüncesi, tribünlere oynamayı tetiklemekte.
Bazı köşe yazarlarının seçimlerde Güneydoğu oyları üzerinden hesaplar yapmaları ve CHP’nin buralara yönelmesini teşvik etmeleri bir liberal oyunun parçası olsa gerek. Güneydoğu sorununa çözümler üretilmeli, ancak seçimlerin yaklaştığı bir süreçte ortaya atılacak en iyi programlar bile bu bölgede CHP’nin oy patlaması yapmasını sağlamaz. Bütün dikkatini Güneydoğu’ya veren CHP, kaleleri sayılan kıyı kentlerinde büyük oy kayıplarına uğrayabilir. Bu konuda dengenin iyi tutturulması gerek. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olunmamalı.
Yaşamları boyunca ellerine kalemden başka silah almamış gazetecilerin hücrelere alındığı günlerde otuz bin insanımızın katlinden mahkûmiyet almış bir kişinin ev hapsini tartışmaya açmak, ülkemizin gerçek gündemini gözden kaçırmaktır. Muhalif seslerin tutuklamalar yoluyla her geçen gün kısıldığı, özgürlük mücadelesinin zorunlu olduğu şu günlerde muhalefet partilerinin bu işin bayraktarı olmaktan başka bir görevi olabilir mi? Bugün asıl yapılması gereken küresel güçlerin desteğiyle ülkemizde sahneye konan otokratik bir yönetim anlayışının teşhir edilmesidir. Bölücülüğün de bir küresel oyunun sonucu olduğu unutulmamalı.
Ortadoğu’da, ABD’nin yeni işgallerinin gündemde olduğu günümüzde Türkiye’ye karşı kullanacağı en etkili kartın bölücülük olduğu da dikkatlerden kaçırılmamalı. Bu noktada aman dikkat!
4 Mart 2011
Not: 7 Mart 2011 tarihli Ulus Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
Yazılarıma http://adiladalet.blogspot.com dan okuyabilirsiniz.
utanmasalar onuda yaparlar şahsiyetsizler.... bölücübaşına şuan villaya çıkarmalarınada gerek yok aslen çünkü zaten şuan bile bazıları sayesinde imralıda da paşalar gibi bakılıyor... ama nerede bir vatanperver nerede bir milliyetçi, ulusalcı zaat birşey söylese gerçekleri gün yüzüne çıkarmaya çalışsa izin verimeyip yapabildikleri tek şeyi yapıp içeri atmayı marifet bikiyorlar bunu yaparken önce insanların kendilerini sorgulamaları gerekirken sürekli kendilerince açık yakalama çabasındalar... AKP zihniyeti sayesinde geldiğimiz noktaya yzıklar olsun.... PINAR ÇELİK....
YanıtlaSilbu millet hala uyu ya..diyecek söz bulamıyorum.sanki uzaydan uyuşturucu ışınlıyorlar türklerin beyinlerine..
YanıtlaSilBu ülkede kürt olduğu için kim dışlanmış ki devletin her kademesinde görev yapmışlar,yapmaktalar.....ablam bir kürtle evli kırk yıldır,çoçukluğum onlarla geçdi...kürtler kendilerini bölücüyü başını lider,çoçuk katiliyle aynı kefeye koyuyorsa zaten onları biz TÜRK olarak kabullenmiyoruz....ülkemiz bir bütündür bunu istemeyen gitsin.....ATAMIZ ne demiş ....NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE.....BUNDAN ÖTE BİRŞEY OLAMAZ....aydınlarımız .....bölücü başına sağlanan konfor onlarda yok....daha ne istiyorlar.......üzgünüm .....!saygılar....fatma öztürk.....
YanıtlaSilayas07
YanıtlaSilKüresel emperyalistlerin ve içimizdeki işbirlikçilerinin iki AKP seçeneğine karşı halkın devrimci seçeneğini birlikte ortaya çıkarmalıyız.
Ya suyumuza ya ekmeğimize bir şey karışıyor olmalı yoksa böylesi büyük gazi bir millet bu derece tepkisiz ve sinmiş olamaz. Düşünülen şey günü kurtarmak, gerisi tanrıya havale...
YanıtlaSilElleriniza aklınıza sağlık sayın hocam...
A.Özçelik
Açılım safsatası olmadan önce bu memlekette Türk kürt diye bir olay yoktu...sadece bölücü terörizm vardı.Benim çocukluğumdan beri Mal müdürü,işbankası müdürü,kereste fab.müdürü,ziraat bankası müdürü,lise müdürü,tekel müdürü,nüfus müdürü ..hep kürt kökenliydi.Cumhurbaşkanıda,başbakanda generalde oldular..Şurası gerçekki devlet aman ayırım yapmıyayım derken asıl kendi içindeki yaşıyan unsurları ezdi.Tıpkı kardeşlerim azgınlık yaptığında babamın onları azarlarken ,sırf hak geçmesin diye benide azarladığı gibi.Yeter artık.Nereye kadar?Sanırım ümitlerini tüketmiş olmalılarki bu devlette iç isyan çıkarma sondajları yapıyorlar.İstedikleri kadar çırpınsınlar böyle birşey olmıyacak.Burası ne Mısır, ne Libya,ne Tunus.Burası Peygamberimize ait kutsal emanetleri korurken güya peygamber efendimizin sülalesinden geldiğini iddia eden kişiler (Gerçi ben Peygamber efendimizin o kabileden olduğunu sanmıyorum).Bunlar midelerinde altın var diye canlı canlı karınları deşilen mübarek Türk askerlerinin şehit kanlarıyla sulanmış bir vatandır.
YanıtlaSilteşekür ederim Adil Bey emeğine sağlık bizleri aydınlatıyorsun çok sağ ol var ol hiç aklıma helmezdi vatanseverliğin suç olacağı elikanlı bölüçü yıkıcı katillerin kahraman olacagı ve holdik olacagı ömür boyu düğüşünsem aklıma gelmezdi mafya bozuntusu emperyalist kölesi tayyip sayesinde gerçi akp yi getiren karanlık güçlerlere karşı tayyip aldıgı emirleri bir yerine getirmesin sonu kötü korkusundan ordu gibi polisle dolaşıyor devletin polisini akp tayyip yasal mafyası olarak kulanıyor ilerde çıkaçak bie iç çatışmada asker zayıp tayip yasal mafyası polis güçlü bu bir matamatik hesabi iç savaş hesabı benin kafama takılan bütün vatan severler neden tek çatı altında birleşim bir milli ruh yaratmıyorlar teylike geldi dayandı muhalefet bile ülke için vatan için bir araya gelmiyor yani cho mhp bunlarıın ikisii bir ülke için bir araya bir gelse taban birleçecek tayyip kaçacak yerde bulamayacak... denizliden selsmlar
YanıtlaSilDiğer yorumlarda ve yazıda da vurgulandığı gibi, Kürtler yıllardır içimizde yaşıyorlar. Sadece son zamanlarda tırmanan bu bölücülük sevdası kardeşliğimizi bozdu. Eğer Kürtler de buna destek veriyorsa ben onları vatan haini sayarım.
YanıtlaSilEVET HAKLISINIZ.DİMYATA PİRİNCE GİDERKEN EVDEKİ BULGURDAN OLACAĞIZ.KİMSE ASLI DURURKEN SURETİNE OY VERMEZ.BU KONULARI KONUŞUNCA KENDİ PARTİLİLERİMİZİN ELEŞTİRİSİNE UĞRUYORUZ.LAİKLİK TEHLİKEDE DEĞİLDİR SÖYLEMİ,GENEL AF SÖYLEMİ KEMAL DERVİŞLE GÖRÜŞME,SİLİVRİDEKİ YURTSEVERLER DURURKEN BÖLÜCÜLERİN MEZARINA ZİYARETLERİ,TÜRBAN SÖYLEMi,PARTİ MECLİSİNE ALINAN KİŞİLERİN GERÇEK KİMLİKLERİ GERÇEK KEMALİSTLERİ ENDİŞELENDİRİYOR.TABAN TEDİRGİN...
YanıtlaSilMaalesef örnekteki gibi teröristbaşını saçma sapan benzetmelerle yüceltmeye çalışıyorlar. Oysa bizim gözümüzde terörist teröristtir. Bu değişmez. Değişmemeli. Şayet bu kavramları bugün değiştirmeye kalkarsak yarına kimbilir ne şartlarda veya hangi bir kimlikle nasıl yaşarız? Birparça yarını düşünüp yaşamalı insan.
YanıtlaSilGazetecilere ise söyleyecek söz bulamıyorum. Çünkü bu gazeteciler öncekiler için ne yapmıştı, veya ne yazmışlardı? Bugünküler şanslı çünkü onların şu anda arkalarında bir kitle var savunan. Ya bundan sonrakilerin arkasında ses çıkaracak kimsecikler kalmazsa? İşte asıl acı olacak gün o gün olacak.