22 Haziran Cuma günü keşif uçağımızın Suriye tarafından
vurulmasından sonra siyasal trafik yoğunlaştı. RTE ve yandaşlarının
konuşmalarına, tavırlarına, yürüttükleri görüşmelere bakılınca salı günkü AKP
grup toplantısı heyecanla beklenmeye başlandı. Ancak RTE’ nin açıklamalarında
çok da yeni bir şey yoktu. Yine dış politikayı iç politik çıkarlara alet etme
anlayışı egemendi konuşmada.
Konuşmada en dikkat çekici bölüm: “ Türkiye yerini, zamanını ve yöntemini
kendisi tayin ederek bu haksızlığa karşı, uluslararası hukuktan doğan haklarını
kullanacak, gereken adımları kararlılıkla atacaktır, altını çizdiğim budur. (…) Bu son olaydan sonra artık
yeni bir aşamaya geçilmiştir. Türkiye olarak, Suriye rejiminin sınırlarımızda
oluşturduğu güvenlik risklerini hiçbir şekilde tolere etmeyecek, karşılıksız
bırakmayacağız. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin angajman kuralları artık bu yeni
aşamaya göre değiştirilmiştir. Suriye’den Türkiye sınırını güvenlik riski ve
tehlikesi oluşturacak şekilde yaklaşan her askeri unsur bir tehdit olarak
değerlendirilecek ve askeri hedef olarak muamele görecektir.” tümceleridir. Bu
sözlerle Suriye yönetimi tehdit edilmekte, saldırganlık gösterisi yapılmakta.
Başbakanın bir ulusal
sorunla ilgili görüşlerini partisinin grup toplantısında açıklaması şık
değildir. Bu, dış politikayı parti çıkarları için kullanmak demektir. Bu
nedenle de inandırıcılığını hem içerde hem de dışarıda yitirir. Bu konudaki
düşüncelerini TBMM’de ya da bir basın toplantısında açıklaması daha uygun
olurdu ve inandırıcılığını artırırdı. RTE yukarıdaki sözleriyle misilleme
yapacağını söylüyor. Yine esip gürlüyor, tehditler savuruyor. Neredeyse “Evim
yanıyor!” diye komşularda yardım isteyen yalancı çobana dönecek. Defalarca
söyledik, dış politik konularında gerekli gereksiz bu kadar çok konuşan bir
hükümet dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir.
Uçağımızın
düşürülmesinden sonra NATO’yu göreve çağıran yandaş basın da hayal kırıklığına
uğradı. NATO, olayı yalnızca kınamakla yetindi. ABD ise bu olayda neredeyse
tarafsızlığını ilan edecek. Anlayacağınız okyanus ötesi dağı fare doğurdu. ABD
ve NATO’nun tavrı ne anlama gelmektedir? AKP’nin güvendiği dağlara kar yağmıştır.
ABD, Türkiye’yi gaza getirip Esat’ın üzerine kışkırttı. Esat sağlam durunca da
Türkiye’yi yalnız bıraktı. Bunun Türkçesi, RTE’ yi sattı ABD. Bu, ilk kez mi
oluyor? Biraz tarih bilgisi olanlar, Amerika’nın geleneksel politikası içinde
bu tür satışların acıklı öykülerini görürler.
Türkiye’nin Batılı
dostlarının(?) yan çizip hızlı dönemeç almaları karşısında, Suriye’nin yol
arkadaşlarının kararlılığı ders verici nitelikte. Özellikle Rusya’nın, Suriye’ye
uçağımızı düşürmesi konusunda açık desteği ilginçtir. Demek ki insanlar gibi
devletler de dostunu, düşmanını iyi seçmeli. Sahte dostluklara kanıp bin yıllık
komşularını karşısına almanın sonu budur.
Her siyasetçinin
bilmesi gereken emperyalistlerin dostluk gösterisine güvenmemek gerektiğidir.
Emperyalizmin çıkarları, sömüreceği alanlar ve bunun için kullandığı
işbirlikçiler vardır; dostları yoktur.
Adil
Hacıömeroğlu
27
Haziran 2012
Kaleminize sağlık ...Dışarda aslan ,içerde süt dökmüş kediye döndü,abileri tuttukları maşayı eline verince kendi eli yandı,ne yapacağını bilemedi aslında kıçının üstüne oturdu ,bizde gördük ki devletimiz bir kez daha sahipsiz kaldı ,oraya buraya çemkirmekle komşular arasında sıfır sorun olmuyormuş...
YanıtlaSilsıfır sorunu gördüler..elin sözüyle düdük çalmaya kalkarsan, dili boğazına işte böyle kaçar..kulaklarına küpe olsun.. kaleminize sağlık...
YanıtlaSilEmperyalistler sürekli çıkar peşinde koşarlar.Çıkarları söz konusu değilse adım atmazlar.Kurtuluş Savaşı vermiş olan ulusumuz bu olguyu bilmesşi gerekir.Bizim Atatürkçü dış politikamız maceraya dönüşünce ne tepki verebileceğimizi kimse kestiremiyor.Bloflarımızı kimseler yemiyor.İç kamuoyu tatmin oluyor o kadar.Uzun süreçte çok tehlikeli sonuçları olacağı kesin.Ordumuz Irak sınırındaki hassasiyet ölçütlerini değiştirse daha iyi olmaz mı?Ölen şehitlerimize karşı sorumluluklarımız yok mu?Umarım düzelir.
YanıtlaSilHukumetler kendısını Ordu sayarsa boyle daha neler gelır basa,gorecegız..
YanıtlaSilHaddını bılen sıyasetcılere ozlemlerımız cok buyuk bu yuzden..
Sıyaset baska bır sey, Vatan korumak bır baska bır sey,,bu arasındakı mesafeyı, nasıl ogrenecekler,meraklandıgım konu sadece bu..
Elinize, yüreğinize sağlık Adil bey. Duygularımıza derman oldunuz. Sağolun, varolun. Dış politika yağıp, gürleyip ateş püskürmek değildir. Tarafsız, adil, barışçı olmak gerekir. Abd ve Ab ülkelerinin tarafını tutarak Suriyeye saldırmak iyi olmadı.
YanıtlaSil