Üç aylık maaşını peşin alan milletvekili, seçimlerde meclis
dışında kalırsa hak etmediği aylığı geri ödemeyip afiyetle yiyecek.
Milletvekillerinden biri üç aylığını peşin aldıktan birkaç gün sonra
cumhurbaşkanı seçilirse vekillik maaşını geri vermeyeceği gibi Çankaya’dan da
aylık alacak. Anlayacağınız üç ay çift maaş.
“TBMM üyeleri ile eski milletvekilleri ve dışarıdan atanan
bankalar ile süresi sona erenlerle bunların eşleri, anne ve babaları ile
bakmakla yükümlü oldukları çocuklarının, dul ve yetimlerinin tedavileri ile
ilgili her türlü gider TBMM’den karşılanacak. (Kişi, çıkar peşinde koşmaktan
başka bir şey bilmezse sözcük dağarcığı böylesine kıt, dil kurallarına uymada
bu kadar yetersiz olur. Bir tümcede “ile”yi beş, “ve”yi ise üç kez kullanır.)
Bu tümceden anlaşılacağı üzere bir gün milletvekilliği yapan birinin yedi
sülalesi ömür boyu birinci sınıf tedavi görecek.
“Eski vekiller yasama, ödenek, yolluk, genel kurula girme
dışında kalan ve TBMM üyelerine tanınan bütün haklardan yararlanacak.” Milletvekilinin
yenisi de eskisi de hazineden beslenmek için ayrıcalıklı olacak.
“Yeni ve eski vekiller kamu kurum ve kuruluşlarının sosyal
tesis ve imkânlarından yararlanacak.”
“Milletvekilleri, başkent protokolünde orgeneral ve
oramiraller ile YÖK Başkanının önüne geçecek.” Zaten öne çıkmasalar kendilerini
kimsenin fark etmeyeceğinin farkındalar.
“Milletvekillerinin
temsil niteliği bulunan programlar için yapmış oldukları giderler, TBMM
bütçesinden karşılanacak.” Bunun Türkçesi şudur: Vekillerin yurt içi ve yurt
dışına yapacakları tüm gezilerin parası devletten çıkacak.
“Eski
vekillerin kendileri, eşleri ve çocukları kırmızı pasaport kullanacaklar.” Yani
yaşam boyu ayrıcalık. Kırmızı pasaport, Barzani ve Talabani’ye verildikten
sonra zaten ayağa düşmüştü, şimdi çarşı pazarda dolaşacak.
“Eski
ve yeni vekillerin silahlarının ruhsatı sınırsız olacak.” Aslında onlara koruma
da gerekli. Yetim hakkına bu kadar göz dikenlerin azcık vicdanı varsa utanıp
korkarlar sokağa çıkmaya.
“Milletvekillerinin
resmi ziyaret ve programları sırasında kullandıkları araçlar itfaiye,
cankurtaranlara tanınan geçiş üstünlüğüne sahip olacaklar.” Ne vekillerimiz var
ama? Her kıpırdadıklarında yangın söndürüp can kurtarmaktalar…
“Vekillerin
aylıkları, gelir vergisine tabi olmayacak.”
Yukarıda
tırnak içinde yazılan eski ve yeni vekillere tanınan ayrıcalıklar bir muz
cumhuriyetinde değil, demokratik olduğu savlanan ülkemizde söz konusu. Dünyada
krallara bile tanınmayan haklara sahip olan vekillerin, bu durumuyla milleti
temsil etmeleri olanaklı mıdır?
TBMM’de
bulunan dört partinin böyle bir konuda işbirliği yapması ilginç. Asgari
ücretten vergi alınan bir ülkede vekillerin üstün ekonomik ayrıcalıklara sahip
olması ayıptır. Halkı yoksullaşan ülkelerde krallar varsıllaşır. Şimdi, TBMM’de
milletin vekili var mı, onu göreceğiz. Bu soygun yasasına karşı çakacak
namuslu, yetim hakkı yemeyecek vekilleri merakla beklemekte kamuoyu. Kişisel
çıkarını, temsil ettiği toplumun çıkarından üstün tutan siyasetçinin halk için
yapacağı hiçbir şey yok.
Eee,
bir ülkede padişah varsa derebeyler, kralcıklar da olacak. Kralcıklara
yaptıkları hizmetin karşılığı da ödenmeli değil mi? Memleket elden gidiyor,
kimin umurunda? Halkın çoğunluğu açlık sınırındaysa padişah ve avanesini
ilgilendirir mi? Halk da aç kalmasın, ekmek bulamıyorsa pasta yesin!
Adil
HACIÖMEROĞLU
8 Mayıs 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder