Cumhuriyet’in
91. Yıldönümünde yurdun büyük bir bölümünde coşku vardı. Halk, Cumhuriyet’in
birleştiriciliğiyle alanlara toplanıp bayramını kutladı. Ben de 29 Ekim günü,
ilk olarak TGB’nin Kadıköy’de düzenlediği yürüyüş ve mitinge katıldım.
Yürüyüş,
Moda İlkokulu’ndan başladı. Birçok demokratik kitle örgütü katıldı bayram kutlamasına.
Coşku üst düzeydeydi. Katılımcılar, vatan sorumluluğu taşıyan bir disiplin
içindeydi.
Yürüyüşçülerin
ellerinde Atatürk posterleri ve Türk bayrakları çoğunluktaydı.
Yürüyüşçüler,
ellerinde “Rauf Denktaş, Tevfik Fikret, Hasan Ali Yücel, Yusuf Akçura, Ziya
Gökalp, Deniz Gezmiş, Resneli Niyazi, İsmail Hakkı Tonguç, Yakup Kadri Karaosmanoğlu,
Talat Paşa, Mahir Çayan, Bahriye Üçok, Yusuf Aslan, Turan Dursun, Taylan Özgür,
Uğur Mumcu, Nazım Hikmet, Hüseyin İnan, Neşet Ertaş, Aşık Mahsuni Şerif, Orhan
Veli, Eşref Bitlis, Hasan Tahsin, Kubilay, Gaffar Okkan, Muammer Aksoy, Türkan
Saylan, Erkan Yücel, Tıbbiyeli Hikmet, Necip Hablemitoğlu... ” nun fotoğraflarını
taşımaktaydı. Seçilen bu kişiler önemliydi. Hiçbiri yaşamda değildi, ama bugün
de yaşamımıza yön veren kişilerdi.
Türkiye’nin
yüz elli yıllık devrim sürecinin değerlerini, aydınlarını görüş farkı
olmaksızın sahiplenmek, ulusu birleştirmeyi amaçlamaktaydı. Tabi, bu aydınların
tümü, Türk Bayrağı altında Atatürk’te birleşmenin simgesiydi.
TGB’nin
Kadıköy’deki Cumhuriyet kutlamasına uluslararası destek de vardı. Birçok
ülkeden antiemperyalist gençlik örgütü temsilcileri kortejde ve miting alanında
yerlerini aldılar.
Miting
alanında yapılan konuşmalar, Cumhuriyet’in birleştiriciliğini ve antiemperyalist
özünü vurgulayıcı nitelikteydi. Konuşmalar bitinceye dek katılımcıların miting alanından
ayrılmaması ise ilgi çekiciydi.
Kadıköy’deki
miting biter bitmez oradaki kişilerin çoğu gibi ben de Bağdat Caddesi’ndeki yürüyüşe
katılmak için koşturdum. Suadiye ışıklarda başlayan Cumhuriyet yürüyüşü
coşkuluydu. Katılımcıların çoğunun kadın olması ise çok önemli. Katılanların
çoğunun çocuklarıyla hatta bebekleriyle yürüyüşe gelmeleri Cumhuriyet’e bağlılığın
bir göstergesi. Parti flamaları yok denecek kadar azdı. Bağdat Caddesi tamamen
kırmızı beyazdı. Neredeyse herkesin elinde Atatürk posterlerinin bulunması, Atatürk
dışında yol arayan siyasetçilere bir uyarıydı.
Kılıçdaroğlu,
Bağdat Caddesi yürüyüşünde beklediği ilgiyi göremedi. Alkış yoktu, ilgisizlik
çoktu. Çoğu kişi, YCHP Genel Başkanını dinlemeden yürüyüşünü sürdürdü. Kılıçdaroğlu,
Bağdat Caddesi’nde kendini dinletemiyorsa bu düşündürücüdür.
Yurdun
birçok yerinde Cumhuriyet Bayramı coşkuyla kutlanırken Güneydoğu’daki bazı
illerimizde bölücü örgüte destek gösterilerinin düzenlenmesi üzücüdür. Cumhuriyet’in
birleştirici şemsiyenin altından kaçanlar, “Biji Serok Obama!” diye bağırarak emperyalizmin
askeri olmak için can atmaktalar. Çok yazık, çok!
Adil
Hacıömeroğlu
31
Ekim 2014
NATO üyesi bir ülkede yaşıyoruz, normaldir..
YanıtlaSil