CUMHURİYET GÜÇLERİNİN BİRLİĞİ


CHP ve Vatan Partisi genel başkanları bir görüşme yaptılar. Bu kısa da olsa konuşma, Cumhuriyet’e bağlı yurttaşlarda heyecan yarattı. Hele seçim ittifakı yapılacağı haberleri basında yer alınca on üç yıllık AKP iktidarının yıkılacağına olan inanç güçlendi. Cumhuriyet’i yeniden kazanma yolunda umut ışığı oldu bu görüşme.

AKP, Cumhuriyet güçlerinin dağınıklığından yararlanarak iktidar oldu. Yine Cumhuriyet güçlerinin dağınıklığını fırsat bilerek gücünü artırdı. Cemaat ve PKK ile ittifak yaparak Cumhuriyet’in yıkımına başladı iktidar partisi. Bu konuda en büyük destekçileri de ABD emperyalizmi oldu. Cumhuriyet’in yıkılması demek; vatanın bölünmesi, milletin birliğinin ortadan kalkması demektir.

Cumhuriyet’in ortadan kaldırılması söz konusu ise Cumhuriyet güçlerinin buna karşı ortak savaşım vermesi de en doğal olanıdır. Bu konuda herkesin; siyasal parti olsun, demokratik kitle örgütü olsun, meslek odası ya da sendika olsun gerekli özveriyi göstermesi gerek. Söz konusu olan vatandır, gerisi ise küçük ayrıntılardır. Önemli olan koltuklar değil, halkın çıkarlarıdır.

AKP’nin iktidar olduğu 2002’den bu yana, iktidarı sarsıp korkutan tüm eylemlerde Cumhuriyet güçlerinin yan yana, omuz omuza olduklarını görmekteyiz. 

2007’deki Cumhuriyet mitinglerinde, milyonları alanlarda Atatürk birleştirmişti.

Silivri barikatları Cumhuriyetçilerin birlikteliğiyle yıkıldı.

Ulusal bayramlarımızın kutlanmasının yasaklanması karşısında Cumhuriyet’ten yana olanlar, Aslanlı Yol’da omuz omuza AKP’ye meydan okumuşlardı.

Haziran Direnişi, tüm Cumhuriyet güçlerinin birlikteliğiyle AKP iktidarının temellerini sarstı.

Tarihe baktığımızda CHP’nin iki büyük seçim utkusu var. Biri 1957, diğeri 1977…  İkisinde de oy oranı yüzde kırk birin üstünde CHP’nin. Bu seçimlerde, Cumhuriyet güçlerinin birlikte olduklarını görmekteyiz.

Başta CHP ve Vatan Partisi olmak üzere tüm Cumhuriyet güçleri, 1 Kasım’da birleşmeli. Birliğin şemsiyesi, Atatürk ve Cumhuriyet olmalı. Böyle bir birliktelikle hem AKP iktidarı yıkılır hem de PKK terörü sonlandırılır. Ortadoğu’ya barış getirir. Bu birliktelik, Sivas Kongresi ruhuyla davranmalı. AKP’nin Ortadoğu’daki yıkımları hızla onarılması ve özellikle Suriye ve Irak’ın toprak bütünlüklerinin sağlanması için böyle bir birliktelik gerekli.

Cumhuriyet güç birliğinin sağlanmasından kaçanları, geri adım atanları tarih affetmez.

1 Kasım seçimleri, saltanatın kaldırılmasının doksan üçüncü yıldönümünde yapılacak. Böyle anlamlı bir günde Vahdettin Köşkü’nde oturanların saltanatını yıkmak, Cumhuriyet güçlerinin görevi olmalı. Kim bilir belki günümüzün saltanat özentisi içinde olan RTE’si de gurur duyduğu Vahdettin gibi emperyalist limanlarda alır soluğu.

                                                           Adil Hacıömeroğlu

                                                           11 Eylül 2015

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1 yorum:

  1. Kalemine Efendi Kalan , Adil öğretmenim,

    Cumhuriyet’in temel değerlerini ve bu değerlerin günümüzde nasıl savunulması gerektiğini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Cumhuriyet’in antiemperyalist, halkçı ve üretim odaklı yaklaşımı, günümüz Türkiye’sinde de geçerliliğini korumaktadır. Bu değerlerin korunması ve yaşatılması, sadece geçmişin değil, geleceğin de sorumluluğudur.
    Değerli yazınızın,
    Cumhuriyet’in temel ilkelerini savunanlar için ilham verici ve yol gösterici bir metin olduğunu düşünüyorum. Cumhuriyet’in kazanımlarını korumak ve geliştirmek için bu tür metinlerin daha geniş kitlelere ulaşması önemlidir.
    Cumhuriyet’in değerlerini savunmak, sadece geçmişe değil, geleceğe de sahip çıkmaktır. Bu bilinçle hareket etmek, ülkemizin aydınlık yarınları için atılacak en doğru adımdır.
    Usunuza, engin bilginize sağlık👏👏Kaleminizin gücü daim olsun🙏🏻✍️📚Var olunuz🙏🏻

    YanıtlaSil