Başkanlık
anayasasının TBMM’den geçmesiyle halk oylamasının yolu açıldı. Halk oylamasının
Türkiye için ne kadar yaşamsal olduğu çok açık. Bu nedenle yurtseverlerin
kaygılarını anlıyorum. Ne yazık ki birçok yurtsever çaresizlik içinde. Kendince
çözümler bulmaya, mücadele yöntemleri geliştirmeye çalışmakta. Bu kendince
yöntemler birçok kişiyi sağa sola savurmakta. Kaş yapayım derken göz
çıkarmaktalar.
Kendince
mücadele yöntemleri bulmaya çalışan yurtseverlerin birçoğu örgütsüz. Bu kişiler,
bireysel savaşım peşinde. Örgütsüz olunca da sonbahar yaprağı gibi
savrulmaktalar rüzgârın önünde. Bu nedenle bu yurttaşlarımıza örgütlü savaşımın
içinde olmasını öneririm.
Halk
oylamasına gidilirken sosyal medyada büyük bir devinim yaşanmakta. Sosyal medyada
“Evet”çilerle “Hayır”cılar arasında klavye savaşları yaşanmakta. Suçlamalar,
karşılıklı düzeysiz atışmalar, aşağılamalar tüm hızıyla sürmekte. Defalarca
söyledik, yine söylüyoruz. İnsanlara hakaret ederek, onları kazanamazsınız.
Tersine onların bulundukları yerde daha çok kemikleşmesine neden olursunuz.
Unutulmasın ki “Tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarır.” Sabırla ikna etmeliyiz
karşımızdakini. Bunu yaparken de o kişinin düşüncelerine, inançlarına,
sevdiklerine, değerlerine saygı göstermek birincil koşul.
Sosyal
medyada bizi şaşırtan paylaşımlar, etkinlikler var. SEÇSİS tartışmaya açıldı
hızla. Sanki tartışırsak hemen değişecek gibi. Hatta sosyal medyada “SEÇSİS
Sistemini Reddediyoruz, Geçersiz Oy Kullanıyoruz” adlı ve benzeri içerikte gruplar
kurulmakta. Bu tür gruplar, ilk bakışta AKP karşıtı gibi görünmekte. Oysa
seçimde geçersiz oy vermeyi savunduğu için “Evet” oylarının üstün gelmesine
katkı yapmaktalar. Halk oylamasında geçersiz oy vermek ya da sandığa gitmemek
başkanlık rejiminin kabul edilmesine yol açar. Bu tür tavırlar son derece
yanlıştır. Bu tür tavırlar içinde olanların Cumhuriyet’e karşıt bir duruş
gösterdiklerini belirtelim.
Yine
sosyal medyada bazı yurttaşlarımız halk oylamasında kullanılan oyların rengini,
mühürde neden “evet” yazdığını tartışmaya açmaktalar. Bu tür paylaşımların
anadüşüncesi, bu durumda “Evet” oylarının kazanacağı saptamasıdır. Bu tür bir
tartışma yersizdir ve ne oyların rengi ne de mühürler değişir. Bu tartışmalar,
kamuoyunda kafa karışıklığına neden olmakta. Kitlelere “öğretilmiş çaresizlik”
aşılar. “Ne yaparsan yap, AKP kazanır.” düşüncesini bilinçaltlarına yerleştirir.
Memlekette
herkes, her konuda uzman(!). Seçim söz konusu olduğunda da seçim ve sandık
uzmanları ortaya çıkmakta. Bu kişiler, halkın
kafasını karıştırmaktalar. Ne yazık ki bu tür uzmanlar(!), AKP karşıtı
görünseler de AKP’ye en büyük hizmeti yapmaktalar. AKP’nin her türlü olanağa
sahip olduğu ve her durumda kazanacağı algısını yaygınlaştırmaktalar. Halkta
teslimiyet, yılgınlık, başarısızlık duygusunun yerleşmesine yol açmaktalar. Başkanlık
rejimine karşı olan ve bu ABD dayatmasını tarihin çöplüğüne göndermek isteyen
yurtseverlerin bu tür paylaşımlara, yönlendirmelere kanmamaları gerek. Uzman
görünen kafa karıştırıcılara aman dikkat!
Adil
Hacıömeroğlu
23
Ocak 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder