Atacan’ın
saygı duymayı öğrendiği varlıklardan biri Türk Bayrağı’dır. Neredeyse resmi
bayramların hepsinde ellerinde bayrakla kutlamalara, yürüyüşlere katılan anne
ve babası var. Daha bebek arabasındayken bayramlara katıldı. Tabi bizim elimizde
bayrak olur da onu elinde olmaz mı? Onun da eline bir bayrak verdik hep. Bir de
arabasına astık al bayrağımızı. Ona ilk öğrettiğimiz şeylerden biri bayrağı,
yere düşürmemesi. Bu konuda çok dikkatlidir. Kendisi bayrağı yere düşürmediği
gibi çevresinde gördüğü kişilere de gerektiği zaman gereken uyarıları yapar.
Atacan
doğdu doğalı balkonumuzda Türk Bayrağı asıldır. Onu, fırtınalı havalarda
kontrol eder. Dostlarımızın evine konuk gittiğinde onların balkonlarında bayrak
olup olmadığına bakar. Yoksa… Neden olmadığını sorar. Karşılaştığı devlet
yöneticilerine genellikle sorduğu ilk soru balkonlarında bayrak olup
olmadığıdır.
Dün
öğle yemeğini balkonda yedik. Hava sıcak ve bunaltıcı… Bir yandan yiyip bir
yandan söyleşiyoruz.
Atacan,
bayrağımızdaki kırmızının, ay ve yıldızın ne anlama geldiği sordu bana. Ben de
anlattım. En sonunda da yıldızın insanı temsil ettiğini söyledim. “Nasıl?” diye
sordu bana.
Ben:
“Kollarını ve ayaklarını yana aç. Başından başlayarak bir, iki, üç, dört, beş…
Baş, sağ kol, sol kol, sağ bacak, sol bacak… Bayrağımızdaki yıldız insan
vücudunu anlatır. Hilal de insanları birleştirir.” dedim. Bu anlatımım onun çok
hoşuna gitti. Dünya bayraklarını incelemeye başladı. Yıldızlı olanlara ilgi
gösterdi. Tunus Bayrağının bizimkine benzediğini söyleyip, nedenini sordu? Ben
de kardeş ülke olduğumuz yanıtını verdim.
Ata,
ülkelerin tümünün bayraklarını incelemeye başladı. Yıldızlı olanları gördükçe
seviniyor, kardeş ülkelerin çok olduğunu gülerek karşılıyor. Tunus, Pakistan,
Senegal, Malezya, Çin, Suriye, Singapur, Yeni Zelanda, Ürdün, Irak, Fas,
Cezayir…
Derken…
ABD bayrağı gözüne ilişiyor. “Bu kimin bayrağı? Neden bu bayrakta çok fazla yıldız
var?” diye soruyor. “O, Amerika bayrağı…” mırıldanarak çıktı yanıtım dişlerimin
arasından. “Ama Amerika bizim kardeşimiz değil ki…” Çünkü ABD ile ilgili
konuşmalarımızı işitiyor, televizyonlarda haberlere kulak kabartıyor. “Evet,
Amerika yöneticileri bize dost değil.” diyorum.
Atacan,
ABD bayrağındaki yıldızları sayıp bu yıldızların neyi temsil ettiklerini
soruyor. Ben de ona, her yıldızın bir eyaleti temsil ettiğini söylüyorum.
Bayrakta bulunan elli iki yıldızın, elli iki eyaleti belirttiğini, ABD’nin de
bu eyaletlerin birleşmesinden oluştuğunu anlatmaya çalıştım.
Atacan
durdu, düşündü, birden ciddileşti: “Amerika eyaletlerin, Türkiye de insanların
birleşmesinden oluşuyor.” dedi ve sustu. Balkonda kurduğumuz öğlen yemeği
sofrasındaki tabağına yöneldi. Çatalla yemeğe başladı. Bu güzel, güzel olduğu
kadar anlaşılır tespitinden sonra onu öpüp kutladım.
Ulus
devletin bugüne dek bu denli güzel, yalın anlatımını işitmedim. Koca koca
adamlar televizyonlara çıkıp ulus devleti yok etmek için bilmeden ya da bilerek
abuk sabuk tanımlarla halkın belleğini kirletmekteler.
Ben, bundan sonra Ata’nın bu tanımını
kullanacağım. Bilmem, benden telif hakkı ister mi?
Adil
Hacıömeroğlu
23
Haziran 2017
Mükemmel bir anlatım , harika bir yorum Atacan’ a maşallah 👏🧿 yetiştiren bilge öğretmenimize de teşekkürler.🙏🏻🇹🇷🇹🇷Ulus bilincinde, yurt sevgisi , bayrak sevgisi namusumuz, şerefimizdir.Bayrak kutsaldır.Toprağı, bayrağı, özgürlüğü bağımsızlığıbiraraya getirenler,Atatürk’ ün Cumhuriyet’i emanet ettiği gençlerle gurur duyuyoruz.Yaşları ne olursa olsun yüreklerinde ve us’larında Atatürk sevgisi vardır.Varolunuz . Yüreğinize sağlık♥️🙏🏻🌺🇹🇷🇹🇷Fulya Kırımoğlu
YanıtlaSil