Güneydoğu’nun
en büyük aşiretlerinden birinin lideri…
Siyasete,
Demirel liderliğindeki Adalet Partisi’nden ayrılan Demokratik Parti’de başladı.
Önce ağabeyi Abdürrahim Türk milletvekiliydi bu partiden. Ağabeyi ölünce Ahmet
Türk, 1973 seçimlerinde Ferruh Bozbeyli liderliğindeki DP’den vekil seçildi.
Feodalite böyle bir şey… Ağabey ölünce seçilme hakkı da kardeşe geçer.
DP,
yok olurken Ahmet Türk sola direksiyon kırdı, yani o dönemin parlayan yıldızı
CHP’ye… 1977’de CHP’den Mardin vekili seçildi.
12
Eylül darbesinden sonra SHP’de yerini aldı. Ardından bölücü partilerden seçildi
aşiret reisi.
Bölücülük
nedeniyle hapislerde yattı. En son Mardin’de belediye başkanıydı HDP’den.
Tutuklandı, görevinden el çektirildi. Hapishanede hastalandığını işittik.
Devlet Bahçeli, “Yaşlıdır, hastadır, hapiste yatması doğru değil.” anlamında
bir şeyler söyledi. Söylemesi Bahçeli’den, affetmesi AKP’den. Bahçeli’nin bir
dediği iki edilmedi ve Ahmet Türk salıverildi.
Aşiret
reisi, evine gelince yandaşları ziyaretine gittiler. Birazcık zaman geçince
iyileşti hasta…
Kılıçdaroğlu
“adalet” için yollara düşünce Ahmet Türk’e can geldi. Türkiye, sıcaktan kasıp
kavrulurken düştü yollara. Kılıçdaroğlu’nun koluna girdi ve o da yürüdü. Adalet(!)
için güya…
Allah’ın
işine bakın! Ahmet Türk’ün hastalığı nedeniyle salıverilmesini isteyen Bahçeli…
Salıveren AKP… Onunla kol kola yürüyen Kılıçdaroğlu… Bu arada Türk’ün HDP/PKK
vekili olduğunu da söyleyelim. Ahmet Türk; HDP, MHP, AKP; CHP’yi birleştirdi
tutukevinden adalet yürüyüşüne uzanan yolda.
Düzen
iyi kurulmuş. Bu düzenin yazık ettiği de bu kayıkçı kavgasında canı, kanı,
emeği, geleceği, zamanı çalınan halk… Bu dört partiye takım tutar gibi oy
verilirse düzen de değişmez. Ezilen, horlanan da…
Adil
Hacıömeroğlu
6
Temmuz 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder