Öğretmen Necmettin
Yılmaz, PKK’lı katillerce Tunceli-Pülümür yolunda katledildi. Necmettin
Öğretmen’in katli kamuoyunda büyük bir infial uyandırdı. Ancak bazı eğitim
sendikalarının, üniversitelerin, anlı şanlı(!) kitle örgütlerinin, HDP sever
kimi meslek odalarının bu hain, insanlık dışı cinayete ses çıkarmamaları
kamuoyunun ilgisinden kaçmadı.
15 Temmuz darbe
kalkışmasın birinci yıldönümünde Tunceli’de şehitlerimiz için anma töreni
düzenlendi. Bu anma da CHP Tunceli İl Başkanı Ali Rıza Güder kürsüye çıkıp dinleyenleri
gözyaşlarına boğan bir konuşma yapıyor.
“Bu işlediğiniz adi
cinayetle siz bu coğrafyada sadece gencecik bir insanı değil; insanlığı,
vicdanı, haysiyeti, onuru da katlettiniz. Bu, neyin davasıdır? Ne uğruna
öldürüyorsunuz, ne uğruna ölüyorsunuz? Bu kör şiddetin sebebi neyin nesidir?
Gencecik bir adamı öldürüp suya atmak neyin nesidir? Sizin ölüye de mi saygınız
yoktur? Ölmüş bir insanın son bir kez annesiyle, babasıyla buluşmasına da mı
saygınız yoktur? Anne, baba çocuğunun cenazesini almasın mı? Bu zavallı
öğretmene bir cenaze namazını, bir
cenazeyi de mi çok gördünüz? Bir avuç toprağı da mı çok gördünüz? (…) Gencecik
bir insanı suya atmak neyin nesidir? Munzur dağlarının piri pak suyunu bu adi
cinayetle kirletmeye utanmadınız mı?” Bu sözler, dinleyenlerin yüreklerine
kurşun gibi işledi. PKK’yı bu kadar açık bir biçimde sorgulayan yöre
siyasetçisi yok gibi. Soru tümceleriyle oluşan bu konuşma, bir sorgulamadır. Bu
soruların hiçbirine PKK’nın vereceği bir yanıt yoktur. Bu sorular, Munzur
dağlarını bölücü örgütün üstüne çöktürmüştür. Bu nedenle Sayın Güder’i
kutluyoruz.
Sayın Güder’in
konuşmasıyla şunu anladık ki Tunceli toprakları nice Kamer Gençler
yetiştirecektir.
Ali Rıza Güder’in PKK
terörünü sorgulayan konuşması, bölgede önemli bir başlangıç noktasıdır. PKK’yı
türlü nedenlerle uzaktan yakından destekleyen birçok kişinin aklını başına
devşirecek bir konuşmadır bu. PKK, bundan böyle Tunceli dağlarında eski
rahatlığını bulamayacaktır. Bu, Tunceli’nin Cumhuriyet kenti olma yolunda
attığı güçlü bir adımdır. Ortaçağ’ın Dersim’i artık söz konusu olamaz. Çünkü
Cumhuriyet aydınlığının Tunceli’si tüm gücüyle ortadadır.
CHP İl Başkanı’nın
konuşmasından sonra 21 Temmuz 2017 günü, Tunceli’de, terör örgütü PKK
tarafından katledilen öğretmen Necmettin Yılmaz’ın anılması ve teröre tepki
amacıyla “Teröre Lanet Yürüyüşü” düzenlendi. Yürüyüşe, birçok CHP milletvekili
katıldı. “Sen bizim şehidimiz ve onurumuzsun.” yazılı pankart ve Şehit
Öğretmen’in fotoğrafının bulunduğu posterlerle, Türk bayraklarıyla yürüdü çok
sayıda Tuncelili. Yürüyüşe, Tunceli İl Jandarma Komutanı ile İl Emniyet Müdürü
de katıldı. Vatan Partisi üyeleri de yürüyüşteydi. Keşke, Kılıçdaroğlu da bu
yürüyüşün en önünde yürüseydi… İnanın Ankara-İstanbul yürüyüşünden daha etkili
olurdu.
Adalet, PKK/HDP
yöneticileriyle yan yana yürüyerek değil, Tunceli’de PKK’ya karşı yürüyerek
sağlanır. Çünkü bu yürüyüş, vatanın bütünlüğü ve milletin birliği içindir.
Vatan yoksa adalet de olmaz. Adaleti, Pülümür Çayı’nın kıyısında aramalı. Bu
adalet isteği emperyalist planları boşa çıkarır. Türkiye özgürleşir. Vatan
bütünlüğü sağlanır.
CHP’nin Tunceli’de
düzenlediği “Teröre Lanet Yürüyüşü” doğru bir eylemdir. Yurttaşın arzuladığı
CHP, budur. HDP ile kol kola yürüyen değil, PKK’ya karşı dimdik yürüyen bir
CHP… Ortaçağ’ın Dersim’inin değil Cumhuriyet’in Tunceli’sinin yanında bir CHP…
Adil
Hacıömeroğlu
23
Temmuz 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder