AKP
hükümetinin Suriye konusunda kafası açık değil. Suriye’de, Türkiye’nin
çıkarlarının nasıl korunacağı konusunda karmaşa yaşıyor AKP. Ayağı, bedeni Batı
Asya’da; gözü İngiliz-Amerikan yapımı Münafık Kardeşlerde. Oysa Türkiye’nin
çıkarlarını korumak için ABD-İsrail politikalarına karşıt bir konumda olmalı
tüm gücüyle.
ABD
askeri, ekonomik, siyasal bir savaşı sürdürmekte Türkiye’ye ve Batı Asya
ülkelerine karşı. Yanına İsrail, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri ve bilumum
terör örgütlerini almış. Karşısında Rusya, Suriye, Irak ve İran var. Türkiye’nin
yer alacağı cephe çok açık, kararsızlığa yer bırakmıyor. Batı Asya’daki savaşı,
ABD’nin yitirmekte olduğu da çok belirgin. Bu durum karşısında kararsızlık göstererek
“Eset” takıntısıyla ve İhvan aşkıyla Türkiye’nin geleceğini harcamak akıl işi
değil.
İçinde
yaşadığımız koşullar, ülkemizi Batı Asya ülkeleriyle birlikte davranmaya zorlamakta.
Tarihin akışı bize, emperyalizme karşı savaşımın öncüsü yapmak olmak için
fırsat tanımakta. Türkiye’yi yöneten AKP ise bilgisizliğinden ve ideolojik
saplantıları yüzünden bu fırsatı değerlendirmede ayak sürümede. Ne yazık ki AKP
yöneticilerinin Türkiye gibi büyük ve tarihsel kökleri derinlerde olan bir
ülkeyi yönetecek bilgi birikimleri çok az. Bu nedenle olayları, olguları
algılama; bunlar arasında ilişki kurma, siyasal gelişmeleri Türkiye lehine
değerlendirme anlayışları çok zayıf. AKP
yöneticilerinin en yetersiz oldukları konu da olayları, olguları neden-sonuç
ilişkisiyle değerlendirme yeteneklerinin yetersizliğidir.
Dışişleri
Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, Alman orundaşıyla görüşmesinden sonra yaptığı
açıklamalar ilginçtir. “Rejimin İdlib’e saldırmak isteği ve burayı ele geçirmek
isteği açıktır.” demekte Çavuşoğlu. Sanki İdlib başka bir ülkenin toprağı.
Türkiye’nin öteden beri savunduğu Suriye’nin toprak bütünlüğü değil mi? Bu
gerçeği unutmuşa beziyor Sayın Çavuşoğlu. İdlib, Suriye’nin toprağıdır ve
burayı işgal etmiş teröristleri temizlemek de Esat yönetiminin hakkı ve
görevidir. İdlib’den teröristlerin temizlenmesi Suriye’den sonra en çok da Türkiye’nin
çıkarlarına uygundur. Bu durumdan ancak ABD-İsrail rahatsız olur.
Çavuşoğlu’nun
açıklaması çok talihsizdir. Talihsiz olduğu kadar da bilgisizcedir. Türkiye’nin
dışişleri bakanı İhvan’ın değil, Türkiye’nin çıkarlarını savunup korumak
zorundadır. İslamcı terör örgütlerinin geleceğini düşünmek Türk yöneticilerinin
görevi değil.
Türkiye
nasıl hendek savaşıyla kentlerimizde yuvalanan PKK’lı teröristleri temizlediyse
Suriye yönetimi de aynı biçimde ve halkla İdlib’den teröristleri temizleyecek. Ne
var bunda? AKP kafasıyla bu işler yürümüyor. Bir iktidar, seksen bir milyon
halkın isteğine göre değil de İhvancı bir kafayla düşünürsen Türkiye’yi düzlüğe
çıkaramazsın. Bu kafayla bu gemi kayalıklara çarpar.
Önündeki
çukuru bile göremeyenlerden ufkun gerisini görmeyi beklemekteyiz. Bu kafayla bu
olur mu?
Adil
Hacıömeroğlu
6
Eylül 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder