GÜL, ERDOĞAN İLE ÇEKİŞİYORMUŞ



Muhalefetin kimi sözcüleri ve bazı gazeteciler, Gül’ün Erdoğan ile çekiştiğini, siyasal bir kavga içinde olduğunu söyleyerek politikalar oluşturma yoluna gittiler. Ben de bu ikilinin kavga etmeyeceğini, görülen farklılıkların yapay olduğunu söyleyegeldim.
Gül’ün, Gülen cephesinde yer aldığını söyledi kimileri. Bunun olanaksızlığını anlattım. Gül ile Erdoğan arasındaki anlaşmazlık görüntüsünün iyi ve kötü polis rollerini oynamaktan ibaret olduğunu düşündüm hep. AKP’nin Cumhuriyet’e hücumlarında bu ikili hep uyum içinde oldu.
            Cemaat’in, AKP’ye ilk büyük saldırısı Hakan Fidan üzerinden oldu. Bu saldırıyla amaç, RTE’yi köşeye sıkıştırmaktı. Bu saldırı, Erdoğan’ın ameliyat olduğu ve hastanede yattığı bir döneme denk getirilmişti. Cemaat’in zamanlaması dikkat çekiciydi. Liderin olmadığı bir zaman seçilmiştir. Böyle bir anda Cemaat saldırısı amacına ulaşsaydı AKP’nin çil yavrusu gibi dağılabilirdi.
Hakan Fidan ortadan kaybolup teslim olmadı. Ardından ivedi bir yasa değişikliğiyle Fidan, RTE’nin koruması altına alındı.
            Aradan uzun süre geçtikten sonra Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı, Abdullah Gül’ün Fidan olayıyla ilgili kamuoyundaki bazı iddialara açıklık getirdi. Basın Başdanışmanı Sever: “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a ‘İfade verin, sorun çıkmaz.’ şeklinde cevap vermesinin asla ve kesinlikle söz konusu olmadığını, tam aksine ifade vermeye gitmemesini kesin bir dille aktardığını” söyledi.
            Yukarıdaki açıklama ilginçliklerle dolu. Birincisi yasama, yürütme ve yargının başı olan cumhurbaşkanı, savcılığın ifadeye çağırdığı bir kişiye yasalardan kaçmasını nasıl söyler? Eğer Fidan suçluysa Gül, suçluyu korumuş olmuyor mu?
            İkinci ilgi çekici olan da şu: RTE’nin yokluğunda tarafsız olması gereken Gül, particilik yaparak AKP’yi kurtarma eylemi yapıp eski arkadaşlarına siper oluyor.
Bazı kişilerin, Gül’ü AKP’den ayrı düşünmesi yanlış. Gül, Powel’la iki, sayfa anlaşmayı RTE’den habersiz mi imzaladığını sanıyorsunuz? Gül ve Erdoğan birlikte Türk Milletinin başına musallat oldular. Onları halk, birlikte deliğe süpürecek. Yakındır...
                                                           Adil Hacıömeroğlu
                                                           21 Şubat 2014


2 yorum:

  1. Son cümlenizin gerçekleşmesini canı gönülden diliyorum. Bahsini ettiğiniz çelişkili gibi görünen şeylere gelince, bunları artık yadırgamıyoruz. Çok normal şeyler oldu bunlar artık. Deveye sormuşlar misali. Saddam'ın BAAS ına döndüğü için iş bunlar artık yadırganacak şeyler değil. Bu işler artık yargıyla, adaletle, demokrasiyle, muhalefetle hallolacak işler olmaktan çoktan çıktı. Nasıl hallolacağının en yakın örneği işte Ukrayna. Fazla söze gerek var mı? Sevgi ve saygılarımla.
    Adnan Yiğiter

    YanıtlaSil
  2. Kamuoyunda rastlanan '' Abdullah Gül - RTE rekabeti '' haberleri ; Gül'ün yansız olduğu görüntüsü verme ; AKP ' nin de Gül'ü ONAY MEMURU olarak kullandığını gizleme taktiğidir. En kritik olaylarda ( Hakan Fidan'ın ifade vermesini engelleme gibi ) RTE ile A. Gül'ün işbirliğini görebiliyoruz. İşte bu gerçeği , güzel , duru anlatımı ile , ayrıntılarıyla bizlere sunmuş Sayın A. Haciömeroğlu . Teşekkürler!.. ÖZGEN KARA

    YanıtlaSil