CHP’nin
de içinde yer aldığı bazı partiler 29 Ocak 2014 günü Yüksek seçim Kurulu’na
ortak bir dilekçe yazıyorlar. Bu dilekçeyle bir partiden aday olan kişinin,
aday gösterilmediği takdirde partisinden ayrılarak başka bir partiden aday
olabilmesinin yolunun açılmasını istemekteler.
YSK,
bir devlet kurumundan beklenmeyen bir çabuklukla partilerin verdiği dilekçedeki
isteği kabul ediyor. 30 Ocak 2014 günü küskün adayların başka partiden aday
olmalarının yolu açılıyor YSK kararıyla.
“Bir
siyasi partiden merkez yoklamasına katılan aday adayının, o partiye ait aday
listesinin il/ilçe seçim kurullarına verilmesinden önce aday adaylığından
ayrıldığı takdirde, partisinden vaki aday adaylığından vazgeçmiş
sayılacağından, başka bir siyasi partiden merkez yoklamasına katılabileceği
gibi partisinden istifa etmesi koşuluyla bağımsız aday da olabileceğine...”
diyerek karar veriyor YSK. Bu karara iki
üyenin karşı çıktığını da belirtelim.
Önceki
seçimlerde partisince aday gösterilmeyenler, başka bir partiden aday olamazlardı.
Bu kararın uygulamada hangi partiye zarar, hangi partiye yarar getirdiğine
bakalım.
AKP,
birçok adayını neredeyse aylar öncesinden belirledi. İktidar partisi olmanın
avantajıyla adaylar fazla tepki çekmedi. Küskünler az sayıda kaldı. Bazı
yerlerde istifalar oldu; ancak bunlar parti örgütünü sarsacak düzeyde olmadı.
17
Aralık ile başlayan bir dağılma süreci söz konusuydu. Bu dağılma sürecini,
rakip partileri Cemaat’in yanına iterek kurtarmayı yeğledi. Bunda da kısmen
başarılı olduğu söylenebilir.
YSK’nın
bu kararı, asıl darbeyi CHP’ye vuracak gibi. 2011 Genel seçimlerinde
milletvekillerini yenileyen CHP yönetiminin, önümüzdeki yerel seçimlerde
belediye başkanlıklarında önemli bir değişikliğe gideceği beklenmekteydi.
CHP
yönetiminin acemiliklerle dolu aday belirleme süreci, AKP’nin ekmeğine yağ
sürdü. Türkiye’nin çok bunalımlı bir döneminde CHP, aday belirlemede
hakkaniyetten bu kadar uzak davranması anlaşılamaz bir durum. Bazı yerlerde bir
gecede, birden çok adayın belirlenmesi kamuoyunun dikkatinden kaçmadı.
Genel
merkez yönetimi üstün bir beceriyle büyük bir küskünler ordusu yarattı. Başka
partilerden aday olma yolu açıldığından, bu küskünlerin büyük bir bölümü aday
olacaklar. CHP’nin zorlanmadan kazanabileceği bazı yerleri yitirme tehlikesi
ortaya çıktı böylece. Genel merkez yönetimi kendi adaylarının seçilmesini
tehlikeye düşürdü denebilir. Böylece AKP, iddiası olmayan bazı yerlerde seçime
ortak olacak.
CHP
yönetiminin kriz yönetme becerisi yok. Bir seçim sürecinde bunca hatayı üst
üste yapmak beceri işi. Farkında olmadan AKP’ye can simidi attılar. YSK
kararının hangi sonuçlara yol açacağını öngöremediler. Öngörüsü olmayanların
siyasette başarılı olması olanaksız. Hele ülkenin geleceğini ilgilendiren
konularda söz sahibi olması hiç mümkün değil. Lider, iyi bir satranç oyuncusu
olmalı. Birkaç hamle sonrasını iyi görmeli.
YSK
eliyle bir tuzak kurulmuştur. CHP de ne yazık kim bu tuzağı görememiştir.
Adil
Hacıömeroğlu
13
Şubat 2014
Hocam keşke yazmasaydınız böyle bir yazı. Biz ısrarla bu CHP' den bir halt olmaz derken siz CHP şemsiyesi altında toplanmaktan başka çaremiz olmadığından dem vururdunuz. Daha o dönemlerde biz ne yapacağımızı bilememenin endişesindeyken, siz umut doluydunuz. Şimdi görüyorum ki, siz de umudu kesmişsiniz. Haksız da değilsiniz. Bu küçük Bizans oyunlarına bile uyanamayan bir partiye yarın ülkeyi teslim ettiğimizde durum nice olur. Hep yeni bir oluşum bekledik, o da olmadı. Yarın kime oy verelim şimdi. Herkesin yaşamda bir ideali vardır genellikle. Kimi mal mülk olsun ister, kimi iyi bir iş sahibi olmayı vb. Benimde hala gerçekleştiremediğim bir idealim var. Oy kullanma hakkını elde ettiğim günden bu yana hep kötünün iyisini seçmek zorunda bırakıldım. Bu diğerinden daha az çalar diye oy verdim. İşallah ölmeden bu lider, bu parti benim oyuma layık diye oy verebilmek nasip olursa gözüm açık gitmeyeceğim. Yüce Atamızdan sonra günümüze kadar iyi bir sınav veremedik. Şimdi siz ya da başka bir okur Ecevit'i de yaşadık, o da mı, dürüst değildi diyebilir. Dürüstlük sadece çalmamakla olmaz. Hatırlanacağı üzere Çiller'le, Yılmaz'ın yüce divanda yargılanmaları gündemdeydi ve partilerinin oyları kendilerini aklamaya yetmiyordu. Ecevit bu iki partiye saç ayklığı yaparak tarihimize de aklama paklama operasyonu diye geçen olayı en namuslu dediğimiz Ecevit sayesinde yaşadık. Tanrı ülkemize hiç değilse bundan sonra iyi bir lider nasip eder.
YanıtlaSilSaygılarımla
Adnan Yiğiter
AKP ; yolsuzluk ve rüşvet batağında düşüşe geçmişken , CHP 'nin de YSK 'ye götürdüğü öneri AKP ' yi kurtarmaya yönelik bir uygulama getirmekte. Bu öneriye göre : '' Bir partiden aday olan kişinin, aday gösterilmediği takdirde partisinden ayrılarak başka bir partiden aday olabilmesinin yolu açılmıştır. '' Akp , önceden adaylarını belirlediği , seçmeninin de '' biat '' eder durumda olduğu için pek oy yitirmeyecektir. Ancak ; CHP küskünleri başka partilerden aday olup oyları belirli ölçüde bölecektir. Sonuçta , CHP ' nin kolayca kazanabileceği yerel seçim birimlerinde işi zorlaşacaktır. İleriyi göremeyen yöneticilerin tutumundan...İşte bu konunun ayrıntılı anlatımı var bu yazıda. Teşekkürler Sayın Adil Haciömeroğlu ! ÖZGEN KARA
YanıtlaSil