Ülkemiz,
dört bir yandan kuşatılmakta. ABD, İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs ittifakı bu
kuşatmanın özneleri. Avrupa’nın tek dişi kalmış emperyalistleri de bu ittifakı
her koşulda desteklemekte. Bu ülkelerin düşmanca tutumları açıkça görülmekte. Buna
karşın TBMM’de temsil edilen siyasal partilerin iktidar ve muhalefetiyle bu
durumu görmemeleri ya da görüp de görmezden gelmeleri çok ilginç. Oysa bu kuşatmayı siyasal uyanıklık ve ulusal
birliği güçlendirerek yarabiliriz.
Çözüm
bekleyen onlarca sorun var önümüzde. Bu sorunları ortak akıl, ulusal çözüm
yollarını tartışarak, iç cepheyi sağlamlaştırarak, günlük kısır siyasal çekişmelerden
uzak durarak aşabiliriz. Ne yazık ki ülkemiz siyasetinde söz sahibi partilerin
ivedilikle çözülmesi gerektiren sorunlar karşısındaki vurdumduymazlıkları
bağışlanır gibi değil. Bu konuda AKP ve CHP yönetimlerinin sorumsuz tavırları
ilgi çekmekte. Nedense Ekrem İmamoğlu üzerinden başlanan yolsuzluk soruşturması,
günlük siyasetin ana konusunu oluşturmakta. Yargının çözeceği bir sorunun
neredeyse her gün yirmi dört saat her ortamda tartışılması soruşturmanın da
yargılamanın da sağlıklı yürümesini tehlikeye düşürmekte.
Türkiye’nin
ulusal birliğini, toprak bütünlüğünü bozmayı amaçlayan yaşamsal sorunlarımızı;
bir yazı dizisi olarak anlatmaya çalışacağım dilim döndüğünce.
Ülkemizi
en çok ilgilendiren sorunların ilki, ABD-Çin arasında başlayan ekonomik,
siyasal savaş. Bu savaşın, dünyanın bütün ülkelerini etkileyeceği kesin. Hiçbir
ülke, bu çekişmenin dışında kalamaz. Bu yalın gerçeği görmemek, büyük aymazlık.
Bu çekişme, tüm alanlarda kendini gösterecek. ABD-Çin savaşı, bazı ülkeleri zor
durumda bırakırken bazılarının karşısına da yeni fırsatlar sunacak. Doğaldır ki
fırsat, kişinin ya da ülkelerin avucuna gökten düşmez. Fırsatı yakalamak için
bu savaşta doğru yerde durmak, ülke çıkarlarını öncelemek, öngörülü olmak,
siyasal saplantılardan kurtulmak, emperyalizme teslimiyet alışkanlığından
vazgeçmek, Türkiye’nin önünü açacak siyasetler ve bakış açıları gerekir.
Muhalefet,
değişen dünya koşullarına uygun politikalar üreterek iktidarı yönlendirerek yanlışlarını
göstermeli. Bu konuda yürekli, sorumlu davranmalı.
Atlantik’in
gerilemeye, Asya’nın yükselmeye başladığı bir çağdayız. Bu nedenle dünyanın bu
gerçeğine uygun siyaset izlemek zorunluluk.
Gerileyip
çökmekte olan batı emperyalizmine bel bağlamak, batı merkezli emperyalist
ittifakların ülkemize karşı düşmanca düşünce ve eylemlerini görmemek Türkiye’ye
yarar sağlamaz. Dost görünümlü düşmanla gerçek dostları birbirinden iyi ayırt
etmeli. Bile bile düşmanın yanında görünmek, ülkemize yarar sağlamaz. Böyle bir
duruş, düşmana hizmet değilse nedir?
ABD,
yüksek teknolojik ürünler üretmekte Çin’in epeyce gerisinde kaldı. Bu nedenle
bu eksikliği gören Trump, seçimlerden önce Elon Mask başta olmak üzere yüksek
teknoloji alanında üretim yapan birkaç varsılı yanına aldı. ABD, büyük bir
üretim atağına hazırlanıyor, ancak toplumsal ve siyasal koşulları buna uygun
değil.
ABD
emperyalizminin çökmekte olduğunu herkes görmekte. ABD’yi ayakta tutan en
önemli ekonomik kaynaklarından biri, dolar… Doların dünya ticaretindeki etkisi
azalırsa ABD ekonomisi önemli bir darbe alır. Bu durum, ülke içindeki siyasal
ve ekonomik çelişkileri keskinleştirir. Bu da geri dönülmez çözümsüz sorunlara
yol açar. Bu nedenle başta Türkiye olmak üzere dünyanın tüm ülkeleri ulusal
paralarla dış ticarete geçmeli. Bu, dolar egemenliğini sona erdirir.
Türkiye,
iktidar ve muhalefetiyle ABD-Çin savaşında safını belli etmeli. Her iki ülkeye
göz kırpmak, “denge politikası” denen dengesizlik siyasetinin içinde
debelenmemeli. Savaşan her iki tarafın yanındaymış gibi görünmek, bu savaşın
amacını anlamamak olur. Böyle bir durum, kolayca fark edilir her iki ülkece.
Böylece ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranılır. AKP’nin 22 yılı aşan iktidarı
döneminde “denge politikası uygulandı güya. Bu politikayla dostla düşman
birbirine karıştı. Ülkemizin geleceğini, bütünlüğünü ilgilendiren birçok konuda
olumlu tavır takınılmadı, sağlam duruş gösterilmedi. Herkesi idare edip memnun
etmeye çalışan, kimseyi memnun edemez.
Not:
Yazıda anlatılanları tamamlayıcı nitelikte olan aşağıdaki iki yazıyı okumakta
yarar var.
1-Denge
Politikası https://adiladalet.blogspot.com/2022/03/denge-politikasi.html
2-Ulusal
Paralarla Dış Ticaret https://adiladalet.blogspot.com/2022/08/ulusal-paralarla-dis-ticaret.html
Adil
Hacıömeroğlu
22
Nisan 2025
Kalemine Efendi Kalan , Değerli Adil öğretmenim,
YanıtlaSilÇok karışık günlerden geçiyoruz ., akıllıca yazılmış bir yazı kutluyorum 👏Aydınlık günler önümüzde olur inşallah 🙏🏻Kaleminize , ellerinize sağlık👏📚🇹🇷Var olunuz🙏🏻
Ölüm uykusunda uyuyorduk
YanıtlaSilPartiler destek veriyor. Halk 🙊🙉🙈
YanıtlaSilAYHAN ŞEN VATANIMIZIN KUŞATILMASIYLA İLGİLİ BİLGİ VE GÖRÜŞLERİNİZ UFKUMUZU AÇAÇAK ÖNEMLİ BİLGİ İÇERİYOR ÖZELLİKLE ABD VE ÇİN ARASINDAKİ EKONOMİK SAVAŞIN SONUCUNDA EKONOMİLERİ DARALAN EMPERYALİST ÜLKELER YENİ BİR PAYLAŞIMLA EKONOMİLERİ DIŞA BAĞLI ÜLKELERİ EKONOMİK ÇÖKÜNTÜYE SURUKLEMEK BÖLÜP PARÇALAYARAK YENİ DEVLETÇİKLER OLUŞTURUP SÖMÜRÜLERİNİ ARTIRARAK DEVAMETTİRMEYE ÇALIŞMAKTALAR
YanıtlaSil