TÜRKİYE’NİN FIRSATI, KUŞAK YOL


Son günlerde Hindistan’la Pakistan arasında yaşanan gerilimin nedeni Çin’in Kuşak Yol projesi. Kuşak Yol, iki komşu ülkeyi savaşın eşiğine getirdi. Çünkü Kuşak Yol, ABD’nin dünya egemenliğini ve sömürüsünü engellemekte. Bu nedenle de uluslararası bir işbirliği amacı taşıyan Kuşak Yol’u engellemek için elinden geleni ardına koymuyor ABD.

Kuşak Yol, uluslararası işbirliğini nasıl sağlıyor? Kuşak Yol’da hem Çin hem de projenin uygulandığı ülke kazanıyor. “Kazan-kazan” anlatımında yer aldığı gibi Çin ve Kuşak Yol’un uygulandığı ülke, kazancı yarı yarıya paylaşıyor. Bu eşitlikçi anlayış, yıllarca emperyalizmin acımasız sömürüsüyle yoksullaşan dünyanın geri kalmış ülkelerini kendine çekmekte. Bu yolla ulusal geliri artmaya, yoksulluğun pençesinden kurtulmaya başlayan onlarca ülke var. Bunun en çarpıcı örneklerine geçtiğimiz aylarda tanık olduk. Batı Afrika ülkeleri, Fransa’yı Kara Kıta’dan kovdu. Bu kovma, sömürüden kurtulma çabası.

Çin, Kuşak Yol gereğince Pakistan’ı kuzeyden güneye boydan boya geçip Gvadar kentinde Umman Denizi’ne ulaşmakta. Bu demiryolu, çok kestirme ve kısa. Böyle olunca hem zamandan hem de ulaşım ederinden kazanılıyor. Bu yol, ülkemizin de çıkarına. Neden mi?

Türkiye; 22 Nisan 2024 tarihinde Irak, Katar ve BAE (Birleşik Arap Emirlikleri) ile Kalkınma Yolu projesi anlaşmasını imzaladı. Kalkınma Yolu Projesi ile Irak’ın en güneyindeki FAV Limanı’ndan başlayıp Londra’ya kadar uzanan bir demiryolunun yapımını amaçlamakta. Bu yolun, Gvadar Limanına bağlantılı çalışması, ülkemizin jeostratejik önemini artırırken önemli bir lojistik üs olmasını da sağlar. Bu, ülkemiz için önemli bir fırsat.

Kalkınma Yolu’na koşut olarak Türkiye, doğrudan Çin’e bağlanacak olan Kuşak Yol kapsamında demiryolu projesini zaman geçirmeden uygulamaya sokmalı. Bu yol, Şanghay Limanı’ndan başlayıp Trabzon Limanı’na ulaşmakta. Gelen mallar, Trabzon’dan denizyolu ile Tuna üzerinden yapılan suyolu ile Avrupa’nın neredeyse tüm ülkelerine ulaştırılma olanağı sağlamakta. Şanghay’ı Avrupa’ya bağlayacak en kestirme, kısa yol bu. Bu nedenle bu yolun yaşama geçmesiyle başta Trabzon ve çevre iller olmak üzere ülkemizin tümü önemli bir kazanca kavuşacak. Bu konuda AKP Hükümeti kararlı duruş göstermeli. ABD ile Asya arasında yalpalamayı bırakmalı.

Dünyanın ağırlık merkezi Asya’ya kaydı. Atlantik büyük bir gerilemenin içinde. ABD ve AB’den medet ummak zaman yitimi. Bu nedenle Türkiye, rotasını Asya’ya çevirmeli kararlılıkla. Çünkü ülkemizin geleceği, Asya ile işbirliğine bağlı. Şanghay-Trabzon demiryolu, ülkemiz için önemli fırsatların kapısı. Bu fırsat kapısını açmak, ülkemize önemli olanaklar sağlayacak bir projeyi sürüncemede bırakmak Türk hükümetlerine yakışmaz.

Bölgemizde ve dünyanın birçok yerinde yaşanan savaşların, anlaşmazlıkların arkasında hep emperyalizm var. Bu nedenle dünyada barışı sağlama her ulusun başlıca amacı olmalı. Pakistan da Hindistan da dünyanın ezilenleri. Yıllarca emperyalizmin sömürüsü altında yaşadılar. Onların savaşması, ulusal kaynaklarını yok etmesi en çok ABD’ye yarar. Bu nedenle savaşmak yerine, işbirliği yapmak zorundalar ulusal çıkarları için.

Not: Yazının iyi anlaşılması açısından STRATEJİK MERKEZ TRABZON https://adiladalet.blogspot.com/2019/11/stratejik-merkez-trabzon.html başlıklı yazım okunabilir.

                                                       Adil Hacıömeroğlu

                                                       8 Mayıs 2025

4 yorum:

  1. Kalemine Efendi Kalan, Değerli Adil öğretmenim

    Avrupa’ya açılan en kısa ve verimli güzergah olacağına dikkat çektiğiniz. Trabzon’un lojistik ve stratejik merkez olarak önemini artıracağını ve bölgenin kalkınmasına katkı sağlayacağını belirttiğiniz iyi fikirlerle donanmış , çözüm odaklı , muhteşem yazınızı ,.beğenerek okudum 👏👏Usunuza sağlık🙏🏻💐
    Türkiye’nin jeopolitik konumunu avantaja dönüştürerek ekonomik ve stratejik fırsatlar yaratma potansiyelini ele almışsınız. Hükümetin bu konuda kararlı bir duruş sergileyerek Asya ile işbirliğini artırması gerektiği düşüncesine katılıyor sizi kutluyorum👏👏Var olunuz.Kaleminizin gücü daim olsun🧿💐🙏🏻

    YanıtlaSil
  2. Adil Adalet beyden değerli ufku açan bir yazı daha okumaya nail olmanın mutluluğunu yaşıyorum.Öncelikle değerli yazar A.Adalet beyin bu kadar üretken olması ve konulara hâkimiyetini yazılara dökmesi takdire şayan.Kuşak yol projesi ile ilgili yastıkları önerileri son derece haklı. Ben de yazar gibi özellikle Çin onceliğinde Asya ülkeler birlikte ticari faaliyetlerin geliştirilmesi tarafındayım. fakat Avrupa Birliği ülkelerini tamamen red'ten anlayışa da karşıyım.Neden? çünkü Asya ülkeleri Çin başta otokratik rejimler demokrasinin insan haklarının hukukun gelişmediği ülkeler ve bu konularda da halka ciddi baskıları uygulanıyor. oysa Avrupa Birliği elbette kimi yanlışlarını beğenmesek de özellikle hukuk alanında insan hakları alanında demokrasi alanında son derece gelişmiş ülkelere sahip bir birliki. biz Mustafa Kemal Atatürk gibi düşünmeliyiz. doğu batı ayırt etmeksizin tüm ülkelerin olumlu yanlarıyla etkileşim halinde olabilmeliyiz. yani batıya tamamen karşı doğuyuyla dost anlayışı Mustafa Kemal Atatürk'ün çizgisi değildir. Çin ile Rusya ile ilişkileri geliştirelim ama İngiltere Almanya Fransa ile ilişkilerimiz olmasın o anlayış açıkçası benim çok doğru ve sağlıklı bulduğum bir anlayış değil. ilim bilim medeniyet teknoloji hukuk adalet nerede geliştiyse biz oraya yönelmeliyiz.

    Çok kıymetli donanımlı yorumlarıyla,söylem ve eylemleriyle nezaket ve zarafet timsali sayın Fulya hanımefendinin o çok güzel üslubu ile yazdığı kalemine efendi kalan çok değerli yazar Adil Adalet bey'e tekrar teşekkür ediyorum yazılarıyla bizi bilgilendiriyor ufkumuzu açıyor kendisine çok sağlıklı olmasını diliyorum yazılarını bizden eksik bırakmasın mutluluklar diliyorum .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Devrim Bey, demokratik tutumunu ve insan haklarına saygısını çok beğendiğiniz Avrupa'nın Filistin ve Gazze'deki soykırım konusundaki tutumuna ne diyorsunuz? Mesela Filistin'e sadece destek için yürüyüş yapan gençleri hapse atması sanırım gelişmiş bir demokrasi sonucudur. Pandemi zamanında yaşlı insanları evlerinde ölüme terk etmesi insanların yaşam hakkına duyduğu aşktan kaynaklanıyor sanırım. Demokrasi ve insan hakları Batı'nın kendi zenginliğini sürdürmek için kullandığı kılıflardır.
      Saygılar

      Sil
  3. Gücü elinde tutan büyük devletler her türlü fırsatı kendi lehine çevirmekte oldukça başarılı. Umarım devletimizin bu konudaki tutumu ülke lehine olur ve kendi çıkarlarına yönelik istikrar gösterir.
    Coğrafyamız aslında her konuda ve konumda oldukça bereketli imkanlara sahip. Ancak yazık ki bu imkânları değerlendirmekten yoksunuz. Sebebi de bellidir. 😢
    Yarınlar için güzel düşüncelerle umut etmekten başka pek bir şey gelmiyor elden... Kaleminiz var olsun. Değerli bilgiler için de ayrıca teşekkür ederim Adil bey 👏👏

    YanıtlaSil