4 Aralık Cumartesi günü, başbakanın Dolmabahçe Sarayı’nda rektörlerle yaptığı toplantıyı protesto etmek isteyen öğrencilere karşı polisin uyguladığı şiddet, iktidarın gerçek yüzünü tüm açıklığıyla ortaya çıkarmıştır. İleri demokrasiye geçtiklerini söyleyen AKP’nin, demokrasinin d’sinden haberi olmadığı da apaçık ortada.
“Ben demokratım, demokrasiyi geliştiriyorum.” diyerek demokrat olunmaz, demokrasi de gelişmez. Demokrasi, demokratik kurumların yaşatılması ve kuvvetler ayrımı ilkesinin devlet yönetiminde uygulanmasıyla olur. Yine demokrasinin, farklılıklara tahammül etmek olduğunu da unutmamak gerek.
Öğrenciler neyi, neden protesto etmek istediler? Öğrenciler, YÖK’e ve uygulamalarına karşı çıkıyorlar. Üniversitelerin iktidarın güdümünde bir devlet dairesi olmasını istemiyorlar. Tüm gelişmiş, demokratik ülkelerde olduğu gibi üniversitelerin, bizde de düşünce özgürlüğünün sonuna kadar kullanıldığı alanlar olmalarının kime, ne zararı olabilir? Protestocu öğrencilerin ellerinde, dileklerini başbakana ve oradaki rektörlere sunmak için dosyaları var. İçinde birtakım görüş ve önerilerin olduğu dosyaya karşı cop, biber gazı, tekme, tazyikli su. Yerlerde sürüklenen, ağzı burnu kanayan, tekmelenen, gözü patlayan öğrenciler… Bu görünüm, AKP’nin ileri demokrasisi. Özellikle yerdeki kızların kasıklarına tekme atmak, üstünde durulması gereken önemli bir konu. Demek ki bizimkilerde düşman belledikleri İsrail’den bir şeyler öğrenmişler. Çok yazık!
Öğrenciler eylemden sonra yerdeki çöpleri topluyorlar. Çevreyi kirletmemek için özel gayretleri takdire değer. İstanbul dışından gelen arkadaşları için yol parası topluyorlar. Yoksulluk içinde okuyan bir öğrencinin cebindeki son kuruşu arkadaşına vermesi ne demektir bilen var mı? Bunu toplumsal sorumluluktan uzak, idealizmin ne olduğunu bilmeyen, insanlık erdemlerinden nasibini almayanların anlaması olanaksız. Hele ki bu durumu, yaşam amaçlarının orta yerine parayı koyanların anlaması ise düşünülemez bile. Bu gençler, ülkemizin aydınlık yüzleri, gelecekleri. Polisin olası şiddetini bile bile oraya gitmeleri ise tatlı su aydınlarının, liberal döneklerin, nabza göre şerbet vermeyi yaşam tarzı olarak benimseyen kimi kişilerin anlayamayacağı bir idealizm, sosyal sorumluluk.
Bu olayda polisin çifte standardı ibret vericidir. Holiganlar, bölücüler, irticacılar karşısında “demokrat(!)” olan polisimiz; işçiler, öğrenciler, memurlar, çevrecilere ise aslan kesiliyor. Kısacası yakıp yıkmak serbest, hak aramak yasak! Yine iktidar sözcülerinin olayla ilgili açıklamaları ise demokrasiden ne anladıklarını göstermesi açısından ibret vericidir.
Peki, iktidarın ve polisin sol görünümlü, hak aramaya yönelik toplumsal gösterilere karşı bu denli hoşgörüsüz olmalarının nedeni nedir? Bunun nedeni “Soğuk Savaş” döneminin düşünsel koşullanmalarıdır. Ülkemizdeki sağcı beyinler, öylesine antikomünizm propagandalarıyla dolduruldu ki bunu söküp atmaları olanaksız görünüyor. Şu anda iktidarda bulunanlar, gençliklerinde antikomünizm şarkılarıyla büyüdüler. Hele ki ABD’nin “Yeşil Kuşak Projesi”yle yetişen ve küresel güçlerin beyin yıkamasından geçirilenlerin sol düşmanlığından kurtulmaları olanaksız.
12 Eylülcüleri yargılayacaklarını söyleyenlerin, toplumsal olaylarda 12 Eylülcülerle tavır ve düşünce birlikteliğini göstermeleri ilginç. Çünkü her iki cenah da ABD koşullandırmalı bir propaganda ortamında boy atıp geliştiler. Bu nedenle de farklı olmaları beklenemez.
Anayasa değişikliğiyle ilgili halkoylamasında RTE ve arkadaşları sürekli olarak “Hukukun üstünlüğü mü, yoksa üstünlerin hukuku mu?” diye bağırıyordu. Sonunda da gerçek niyetleri ortaya çıktı. Anayasa değişikliğiyle hukukun üstünlüğü yerine, üstünlerin hukuku geldi.
Biat kültürüyle yetişen iktidar sahipleri, herkesin kendilerine itaat etmesini bekliyor. Bu da olmayınca bunu zorla sağlamaya çalışıyorlar.
RTE ve diğer AKP sözcüleri, öğrencilerin davet edilmedikleri bir yere, niye geldiklerini soruyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde protestocular, protesto yerine davet edilmezler. Mevcut duruma karşı çıktıkları için eylem yaparlar. İşte, bizim hükümetimizin ileri demokrasicilik oyunu böyle. Demokrasi sözlüğüne, “davetli eylemci” kavramını da sokmayı başardılar.
Burada halk arasında sıkça anlatılan bir olayı paylaşmak istiyorum. Bir Türk yurttaşı, Suudi Arabistan’a çalışmaya gider. Bir gün arabasını, yol kenarına park ederek biraz çevrede dolaşmak ister.. Bir süre sonra bir Arap, bizimkinin arabasına arkadan çarpar ve mahkemelik olurlar. İşçi yurttaşımız haklılığından emin olarak mahkemenin yolunu tutar. Yargıcın kararı herkesi şaşkına çevirir, yargıç yurttaşımıza der ki: “Eğer sen bu ülkeye gelmeseydin ve arabanı buraya park etmeseydin, bu Arap senin arabana çarpmazdı. Bu nedenle suçlu sensin.” Evet, bu yargıcın düşünme biçimi acaba kimleri anımsatıyor?
Adil Hacıömeroğlu
9 Aralık 2010
Not: 13 Aralık 2010 tarihli Ulus Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
Yazılarımı http://adiladalet.blogspot.com dan okuyabilirsiniz.
Yazınız her zaman ki gibi muhteşemdi hocam kaleminize sağlık.
YanıtlaSilİktidar sayesinde hayatımızın her alanında çifte standart uygulamasını görmekteyiz,şaşı olacağız yakında.Türban söz konusu olduğunda üniversiteler özgürlük alanı,fikirler söylendiğinde özgürlük yok..vurun abalıya!
Başbakan cami çıkışında incir satan üniversiteli gençten tadını beğendiği için bir koli satın almış tanesi 10 lira olan incir paketine 100 yerine 150 lira vermiş,medya tellal oldu bunu tekrarlıyor.Kimse,
*o gencin orada niye incir satmak zorunda kaldığına
*Başbakanın niye 100 yerine 150 lira verdiğine (bahşişmi -sadaka mı? ne alakaysa)
*Niye o incirlerden bir koli aldığına
BAKMIYOR!!Uyan ey gözlerim uyan bu gaflet uykusundan!
Hanife ÖĞRETMEN
AŞKOLSUN ÜSTADIM BİLİRSİNİZKİ YAĞMUR YAĞSA KAR BAŞLASA YA ÖĞRENCİLER YADA ERGENEKONCULAR YAPMIŞTIR ADAMCAĞIZ İŞ İÇİN ARABİSTANA GİTMİŞ. NE GEREK VAR Kİ BOŞBAKAN DEMİYORMU İŞSİZLİK YOK DİYE BURADA KALSAYDI İŞTE BULURDU AŞTA BULURDU KAPAĞI AKP YE ATMAYA GÖRSÜN...
YanıtlaSilSAYGILARIMLA..
Çok teşekkürler hocam,yazınız yine muhteşem.Emeklerinize sağlık.Türkiye Cumhuriyeti'inde hak ve hukuk aranmaz hale geldi.yaşanan protesto gösterileri tabiki hoş değil fakat öğrencilerin sorunlarını,isteklerini ve görüşlerini anlatabileceği hiçbir yöneticive başvurabileceği hiçbir kurum da yok.bu da normal olarak tepkileri şiddete dönüştürüyor.Sözde leri demokraside yaşanan buysa dikta yönetimini düşünemiyorum bile.Özgürlüğün ve ifadesi başbakanın anlayışbiçimiyse bizim anlayışımıza maalesef uymuyor.Harçların aşırı derecede yüksek olmsı,istenen kalitede eğitim alınaması çocukların seslerinin bu yöntemle duyurması normal ve haklı olduklarını gösterir.Başbakanın her üniversite mezunu iş bulacak diye bir kaide yok anlayışı;çocukların;eğitimine,becerisine göre yönlendirilmesine yönelik çalışma başlatması çok daha uygun olurdu...Acizane yorum yapmaya çalıştım....SAYGILARIMLA....
YanıtlaSilYazınız yine çok harika Adil bey. AKP daima kendi bildiğini ve söylediğinin tersini yapıyor.
YanıtlaSilBunlar heryerde herşeyi yapsınlar ama kimse bunlara karşı çıkmasın. istedikleri o. Polisi de böyle yönlendirip, şiddet uygulatıyorlar ki kimseden aykırı bir ses çıkmasın. Zavallı halk da birşeylerin farkına varmasın isteniyor. Öğrencilere yapılanı kınıyorum.
ENÇOK DAVETLİ EYLEM HOŞUMA GİTTİ.YUMURTALI EYLEM VE BURHAN KUZU BULUŞMASI BİR DAVETLİ EYLEMMİDİR?ARABİSTAN YARGI HUKUKU DA DÜNYAYA ÖRNEK:SEN BU ÜLKEYE GELMİYEYDİN VEDE ARABAYI ORAYA KOMAYAYDIN BU ARAP DA SENİN ARABANA ÇARPMAYACAKTI.SUÇLU SENSİN.ÜSTÜNLERİN HUKUKU İŞTE BU.OYSA ZAYIF VE EZİLMİŞLERİN ADALET VE HAKKA DAHA ÇOK GEREKSİNİMİ VARKEN GÜÇLÜLERİN BÖYLEBİR TALEBİ OLMAZ ZATEN GÜÇSÜZLER UMURUNDA BİLE DEĞİLDİR.EY KAPİTALİZM VİCDANIN BU KADAR MI KARARDI.SOSYAL DEMOKRASİ DENEN SİSTEM ARTIK GEL DE KAPİTALİZMİN VİCDANI OL.BİRAZ DA ÖYLE AVUNALIM.
YanıtlaSilAdil bey; Bunlar demokrasi demokrasi diyerek yıllarca sabırla beklediler ,demokrasiyi yıkmak için.Mücadeleden hiç bir zaman geri durmadılar .Yıkmalıydılar Atatürk cumhuriyetini.Bu uğurda vatanı satmak dahil emperyalizmle iş birliği yapmaktan dahi çekinmediler.Hedefe ulaşmak için her şey mübahtı onlar için.Çünkü onlar osmanlı patişahının kullarıydılar.Atatürk cumhuriyeti kurmuş,kulluktan vatandaşlığa terfi ettirmişti kendilerini.Ama yüreksizdiler,illa birilerine sırtlarını dayamalıydılar.Ve öylede yaptılar.Emperyalizmin bitmek tükenmek bilmeyen servetlerini ,öz değerlerimizi satma karşılığında arkalarına alarak iktidar oldular.İşte özlemleri buydu.Yılların birikimi kinlerini kusmanın zamanı gelmişti artık.Kendileri gibi düşümmeyen herkes teröristti,ergenekoncuydu.Onlara göre genç düşünmez biat ederdi.Büyüklerimiz daha iyi bilirdi elbet.
YanıtlaSilBu duygu ve düşüncedeki bir iktidardan ve cemaatin silahlı gücü haline getirilmiş polis teşkilatından başka ne beklenebilirdiki...ARİF
ADAM BAĞIRA BAĞIRA SÖYLEDİ.DEMOKRASİ AMAÇ MI OLACAK? ARAÇ MI OLACAK?.DEMOKRASİ BİR TRAMVAYDIR.İSTEDİĞİMİZ YERDE BİNER,İSTEDİĞİMİZ YERDE İNERİZ DEDİ.
YanıtlaSilEEEE BU DURUMDA ADAM HAKLI.YÜZDE 58 EVET.PADİŞAHIM SEN ÇOK YAŞA DEDİ.
MUHALEFET LİDERLERİDE REFERANDUMU SEÇİM HAVASINA SOKTU.HALKA GERÇEKLER ANLATILMADI.
VE ŞU ANDA MUHALAFET LİDERLERİ BAŞKA İŞLERLE UĞRAŞIYOR.
GERÇEKTEN MUHALEFET ETMEK İSTİYORLARSA....
BÜTÜN MUHALEFET LİDERLERİ SİLİVRİDE AYNI GÜN AYNI SAATTE MİTİNG DÜZENLESİNLER..ÇOK ŞEY DEĞİŞECEKTİR TÜRKİYEDE..
KOLTUK MERAKINDALAR..AMA BÖYLE GİDERSE,NE PARTİ KALACAK,NE KOLTUK KALACAK..HEPİMİZ PADİŞAHIM SEN ÇOK YAŞA DEMEK ZORUNDA KALACAĞIZ.
BİR AN ÖNCE MİLLİ CEPHENİN KURULMASI GEREKİYOR.
YOK OLUYORUZ....
O yargıç değil efendim kadı,kadılar sivri zekaları ile muhakeme edip hop oturturlar.Gel de Nasrettin Hocayı arama!
YanıtlaSilKALP ----- AZAN……. …… ;
YanıtlaSilErgenekon da bir çok SAHTE BELGE , SAHTE DELİL çıktığını medyadan öğrendik.
BAŞBAKAN AVUKATI ‘nın da SAHTECİLİK - YÜZ KIZARTICI SUÇLAR işlediği iddiaları ve bu sahtecilikleri defalarca ispatlayan onlarca belge medyada çarşaf çarşaf sunuluyor.
***
Bir taraftan Ergenekon’ da SAHTE çıkan deliller,
Diğer taraftan Başbakan avukatı Numan GÜZEY ‘in adli ve idari mercilerde bir çok kez kullandığı iddia olunan SAHTE delil ve belgeler ...!!!!
***
Tüm bu sahtecilikler İ L A H İ T E S A D Ü F olsa gerek diye düşünüyorum....!!!
Hem de BAŞBAKAN AVUKATI - Eskinin CAMİİ İMAMI NUMAN HOCA...
İLAHİ TESADÜF... ……!!!!
Yüce Türk Adaletinin G E Ç de olsa tecelli edeceğine inancımız sonsuzdur!
Lütfen şayet içeriği bizim gibi onaylıyorsanız, bu metni tüm önemli sitelere ve ülkede düşüncesi ne olursa olsun namuslu her insanın mailine ulaştırın.
Av.Ahmet Ömer KİBAR (0532 336 09 25 )
Gelinen noktada,
YanıtlaSil" .... yapan KADI, KADIYI KİME ŞİKAYET EDECEĞİZ..." durumu oluşmuştur...
KİM KORUYOR !!!!
VAHŞET FOTOĞRAFLARI - ( YOK SAYILAN ) GİZLENEN ELİ KANLI FAİLLER
Tüm iddialarımız onlarca delil, somut belge ve bulgularla ispatlı olup, Yüce Türk Adaletinin geç de olsa tecelli edeceğine inanıyoruz !
VAHŞET FOTOĞRAFLARI
NİTELİKLİ HIRSIZLIK
RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK
YOK SAYILAN ELİ KANLI FAİLLER
İFADE DAHİ VERMEK İSTEMEYEN BAŞBAKAN AVUKATI NUMAN GÜZEY
ÖRT-BAS EDİLMEK İSTENEN ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ
HUKUK DIŞINA BOYUN BÜKMEYECEĞİZ !
KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR ;
SADECE, KANUNLARIN " BAŞBAKAN AVUKATINA DA" UYGULANMASINI İSTİYORUZ
Konu: "AK " LAYICI BARO - SAHTECİLİKLER 'le gizlenen eli kanlı FAİLLER - Başbakan avukatı Numan GÜZEY !!!
Başbakan'ın avukatı, BARO ' da AK - LANMIŞ ( ! )
HUKUK DIŞINA BOYUN BÜKMEYECEĞİZ
Tüm iddialarımız belgeli olup,bizde oluşan kanı budur.
İstanbul BARO 'su, anlaşılmaz ( ! ) bir şekilde hiç bir disiplin
cezası vermemiştir. Özetle ; Soruşturma izni verilmediğini esas dayanak
yaparak
- YÜZ KIZARTICI SUÇLARI ( 4 kez SAHTECİLİK, 1 kez Resmi Belge HIRSIZLIĞI ) suçları
iddialarımız tüm belgeleriyle İSPATLI olmasına rağmen CEZASIZ bırakmıştır.
BARO, " siyasi nüfuzun etkisi altında " karar vermiştir.
" Siyasi nüfuza direnemediği " kanısına vardık !!!!!
Kapalı kapılar ardından verilen kararların önemi yoktur.
Dosyalar profesyonelce kapatılıyor. Bizim suçlanmamıza RAMAK kalıyor.
Sözün söze üstünlüğü yoktur. Deliller bağır bağır bağırıyor .!!!!
Unutmayalım ki "cesur bir kez, korkak bin kez ölür." Önemli olan,
insanın böyle bir toplumda bir "mezar taşı" gibi suskunluk simgesi
olmamasıdır.!!!!
HUKUK DIŞINA BOYUN BÜKMEYECEĞİZ !
SAYIN BAŞBAKANIMIZIN AVUKATLIĞINI YAPAN, AVUKAT NUMAN GÜZEY' hakkındaki TÜM BU İDDİALARIMIZI ;
TEK TEK 70 MİLYON VATANDAŞIN GÖZÜ ÖNÜNDE
İSTEDİĞİ YERDE,
İSTEDİĞİ KANALDA,
İSTEDİĞİ HEYETİN ÖNÜNDE,
İSTEDİĞİ PROFESÖRÜN YANINDA,
TEK TEK TÜM BELGELERİYLE
İSPAT EDECEĞİM....!!!
"AK " MI "KARA " MI ORTAYA ÇIKSIN..
" AK PARTİ " DAHA DA " AK " OLSUN..
HALKIN GÖZÜNDE YÜCELSİN !!!
VARSA İÇERDEKİ ÇÜRÜKLERİN HEPSİ TEMİZLENSİN !!!!
KİM NEYİ KAYBETMİŞ ,
KİM YÜZ KIZARTICI SUÇLARI,
BELGE HIRSIZLIĞINI ,
SİYASİ NÜFUZUN GÜCÜYLE NASIL VE NE ŞEKİLDE YAPTIĞINI İSPAT EDECEĞİM...
Gelinen noktada,noN" .... yapan KADI, KADIYI KİME ŞİKAYET EDECEĞİZ..." durumu oluşmuştur...
EVET “ KRAL ÇIPLAK ” MİSALİ
Av.Ahmet Ömer KİBAR (Gsm 0 532 336 09 25 )
YÖK'e ve YÖK'ün uygulamalarına karşı çıkan bu gençler hata yapmış olsalar bile böylesine bir nefretle ve hınçla karşılık görmeleri akıl almaz bir şey.Polisimiz ne yazık ki havada solcu kokusu alıyorsa aslan kesiliyor,karşısındakiler bu ülke...nin geleceği gençlerimiz değil de ülkemize saldıran düşman askerleri sanki.Genç bunlar genç!..Kanları kaynıyor;hata da yapabilirler.Biz öğretmenlerin ,polislerin,bu ülkeyi yönetenlerin gençlere yaklaşımı bu olmamalı.
YanıtlaSilElinize sağlık Adil Bey,yazı mükemmel olmuş;duygu ve düşüncelerimizi dile getirmişsiniz.
yorumlara katılıyorum,ancak bu solcu genclık neden yok un yıllaca suren basortusu zulmune nıcın hayır demıyor basortulu ınsan degılmı.. eee dunya boyle solcu degılsen hukuk hak getıre bu memlekette ..goruyoruz darbecılerın mahkemeye cıkmaya bıle tenezzul etmedıklerını..onlar ustun sınıf ..
YanıtlaSilDEĞERLİ DOSTUM YAZIN CUK OYURUYOR. BARIŞ TELLALLIĞI YAPANLAR , HEP SAVAŞLARI BAŞLETENLARDIR. İNSAN OĞLU NE GARİP DİRKİ HEP YAPMAK İSTEDİĞİNİN TERSİNİ SAVUNARAK VE HALKI AVUTARAK İKTİDAR OLMUŞLARDIR.DİLİNDEN EN ÇOK NEYİ DÜŞÜRMÜYORSA HEP ONUN TERSİNİ YAPACAKTIR, YAPMAKTADIR. UYUYAN ZAVALLI HALKIM HEP KANDIRILMIŞTIR VEDE KANDIRILMAYA HAZIRDIR. MEDYA KÜLTÜRÜ VE MOTİVASYONU İLE OY KULLANAN HALKTAN ANCAK BU BEKLENİR.DÜNYAMIZ KURU VAATLERLE BU HALE GETİRİLDİ.
YanıtlaSil