12 Haziran seçim sonuçları ülkemizin siyasal bakımdan nasıl bir kutuplaşmaya gittiğini göstermesi açısından ilgi çekicidir. Mevcut siyasal partiler ve seçim yasasının demokrasimizi nasıl yok ettiği apaçık ortada. Demokrasi farklı seslerin, renklerin, düşüncelerin, anlayışların kendilerini ifade etmelerine olanak vermeli. Bunun tersi demokrasi olamaz.
Seçim süreci başlamadan ilk adaletsizlik hazine yardımlarıyla başlıyor. Hazine yardımlarının partilerin gücüne göre dağıtılması da olağanüstü bir haksızlık ve eşitsizlik. Yeni bir seçimde her parti eşit olanaklarla yarışmalı. Sonucu henüz bilinmeyen bir seçimin partilerine farklı devlet olanakları sunmak, eşitsizliğin devlet eliyle yaratılması; daha seçim süreci başlamadan partiler arası dengelerin güçlüden yana olmasıdır.
Yüzde on gibi yüksek sayılabilecek bir baraj, zorunlu olarak iki partili bir sistemi topluma dayatıyor. Seçmen “Oyum boşa gitmesin.” düşüncesiyle barajı aşma olasılığı az olan partilere oy vermiyor. Bu nedenle de küçük partilerin hepsi oy yitirmekte. Son seçimde birçok partinin yüzde birden bile az oy alması bunun göstergesi. Bu partilerin gerçek güçleri bu değil.
Seçim barajının yüksekliği ister istemez iki partiyi kamuoyunda öne çıkarıyor. Medya iki partiye odaklı bir yayın izliyor. Büyük partilerin sözcüleri her saniye ekranlarda boy gösterirken küçük partilerin görüşleri halka ulaşamıyor. Günümüzde en yaygın propaganda, basın yayın organlarınca yapılmakta. Geniş kitleler televizyonların esiri olmuş durumda. Medya kuruluşları yeteneksiz bir kişiyi bile büyük politikacıymış gibi pazarlıyor halka. Yurttaş ekranda gördüğünü, dinlediğini var sanıyor; görüp dinlemediğinden ise haberi olmuyor.
Seçimlerin bir başka eşitsizliği ise temsilde adaletsizliktir. Tunceli’de 28.812, Ardahan’da 34.580, Kilis’te 37.936, Şırnak’ta 51.003, , Muş’ta 53.571 kişiye bir milletvekilliği düşerken; Ordu’da 84.755, Trabzon’da 90.643, Edirne’de 100.203, İstanbul 3.Bölge’de 109.086, İzmir 1. Bölge’de 109.878, Ankara 1. Bölge’de 110.970 kişiye bir milletvekili düşüyor. Böyle bir temsilin adaletli olduğundan söz edilebilir mi? Sanayi kentlerinin, gelişmiş bölgelerin yurttaşlarını cezalandıran bir sistem. Öncelikle bu haksızlığın değişmesi gerek, her yurttaşın oyunun eşit temsili sağlanmalı.
Adaletsizliklerle başlayan bir seçimin sonucu adil olabilir mi?
Farklı görüşleri temsil eden küçük partilerin neredeyse tamamen silindiği bir sistemin adı demokrasi olur mu?
Seçim sonuçları ülkemizin üç farklı siyasal çizgide ayrıştığını göstermekte: Cumhuriyetçiler, muhafazakâr gericilikten beslenen ve okyanus ötesinden desteklenen neoliberaller, bir de bölücüler. Siyasetteki uzlaşmaz çelişkiler ülkemizi zorlamakta. Önümüzdeki günler ne gösterecek acaba? Ülkemiz yeni maceraların eşiğine gelmek üzere. Ulusun medya pompalamalarından, dış rüzgârlardan, kısır çekişmelerden ve günlük çıkarları gözeten dar anlayışlardan sıyrılması gerek. Yoksa, başka Türkiye yok!
Adil Hacıömeroğlu
15 Haziran 2011
Not: 20 Haziran 2011 tarihli Ulus Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
EVET ÜÇ ODAKLI BİR PARTİLEŞME OLUŞTU ÜLKEMDE.MUHAFAZAKAR DİNCİ MERKEZİ YAPILANMADAKİ NEOLİBERALLER,SOSYALİST SÖYLEMLİ VE KADROLU CUMHURİYETÇİ HALKÇILAR VE MİLLİYETÇİ DEVLETÇİ HAREKETÇİLERLE,BÖLÜCÜ AYRILIKÇILAR.%50 NEOLİBERALCİ KESİM,%26 CUMHURİYETÇİ,SOSYALİST,LAİK KESİM VE %13 MİLLİYETÇİ DEVLETÇİLER VE %6 BÖLÜCÜ AYRILIKÇI KESİM.PARTİCİLİK İNGİLİZCE BÖLÜM PARÇA OLMAK YANİ AYRI DÜNYA GÖRÜŞLERİYSE EĞER ÜLKEMİN YARISI NEOLİBERAL GÖRÜŞLERE TESLİM EDİLMİŞ BİR DURUMDADIR.CUMHURİYET ANAYASASININ FAZLACA DEVLETİ KORUDUĞU VARSAYIMIYLA ARTIK LİBERAL-ÖZGÜRLÜKÇÜ HALKI KOLLAYAN BELKİ AYRIŞTIRAN BAŞIBOZUKLUĞU AMAÇLAYAN ANAYASAL TALEBİNE KILIF DA GEÇİRİLMİŞTİR.DEVLETİ OLMAYAN HALK ÖRNEĞİ GÖÇEBELİK KÜLTÜRÜ AŞILANMAKTA HALK DEMOGOJİSİYLE DEVLET YENİDEN TARİF EDİLİR GİBİ YAPILIP,YIPRATILARAK KÜRESEL GÜÇLERİN İSTEDİĞİ ERKİ KURDURMAK MANDACI YAPMAK İSTEMEKTEDİRLER.BU DURUMDA EN GÜÇLÜ DURUŞ DEVLETÇİ,CUMHURİYETÇİ,HALKÇI,LAİK,MİLLİYETÇİ,DEVRİMCİ HEDEFLERİ OLDUĞU VARSAYILAN CHP DEN TOPARLAYICI VE ULUSAL KURTULUŞ BİLİNCİ VEREN BİR DÜNYA GÖRÜŞÜNÜ PARTİCİLİK BÜTÜNLÜĞÜNE KOYMASI GEREKİRKEN MAALESEF MİLLİYETCİLİĞİ SU GÖTÜREN,LAİKLİĞİ TARTIŞILAN,HALKÇI OLAMAMIŞ ELİT STATÜKOCU SEÇKİNLERİN PARTİSİ OLMAKTAN KURTULAMAMIŞ,HALKLA KUCAKLAŞAMAMIŞTIR.50 YILDIR VERDİĞİ DEMOKRASİ ARAYIŞINDA İKTİDAR OLACAK ÇOĞUNLUĞA BİR TÜRLÜ ULAŞAMAMIŞ VEDE KAN UYUŞMAZLIĞI,DOKU UYUŞMAZLIĞI ÇEKMEKTEDİR.ACABA MODERNİTENİN BATICI ÜST YAPISINA KENDİNİ KAPTIRAN AKIL VE BİLİMİ İNSAN MADDESİNE ZORLA UYUŞTURAN MODELİ MANADA YOĞURAMAMASIMIDIR.HERŞEY İNSAN ODAKLIDIR AMA İNSAN SADECE ET,KEMİK VE BEYİNSEL FONKSİYON DEĞİL MANADA RUHSAL MOTİVASYONU OLAN İNANMAYLA İNANMAMA ARASINDA BİR YERDEDİR.DİNSEL İNANÇ MORFEMİNİN ÇOĞULCULUĞUNDA VE HALK DENİLEN ÇOĞUNLUĞUN TEMSİLİNDE DEVRİM ADINA ÖDÜN VERMEKTEN KAÇINAN ELİT KADROLAR BEYİNLERİNİ KULLANIRKEN ELLERİNİ,AYAKLARINI,KANDOLAŞIMINI,SİNDİRİMİNİ MİDESİNİ YANİ SOSYAL,FİZYOLOJİK,GÜNÜBİRLİK GEREKSİNİMLERİNİN KARŞILANMASINI DA İNSANİ OLDUĞUNU BİLMEK VE GÜVEN VERMEK GEREKİR.MAALESEF BÜROKRATİK POLİTBÜRO MANTIĞIYLA ELE GEÇİRİLEN MAKAMLAR,YEREL YÖNETİMLER GÖKTEN ZEMBİLLE İNMİŞ BEYEFENDİLERİ VE YARENLERİ AŞILMAZ MAKAM TUTKUSUNA BÜRÜNDÜRÜP KENDİNDEN MENKUL KÜÇÜK DAĞLARI YARATAN EFENDİLERİN MARİFETLERİ YADA BECERİKSİZLİKLERİ GÖRDÜKÇE HALK KORKUYOR,ÇEKİNİYOR.SİSTEMLE DAHA SIK ÖZDEŞLEŞEN İHALE MAFYASI GİBİ,BEN BİLİRİMCİLİK KOMPLEKSLERİ PARTİNİN KENARINDA İÇDIŞ KENARINDA OLANLARI BİLE KORKUTUYOR VE YALNIZLAŞTIRIYOR.BİRAVUÇ MİLİTAN OLİGARK AKRABA,AŞİRET İLİŞKİLERİNDEN ÖTE GİTMEYEN GÜNDELİK YARANMALAR HALKA GÜVEDN VERMİYOR.HALK DA GÜNDELİK YAŞAMINDA KOLAYLIKLAR VE İŞİNİ HALLEDEBİLECEĞİ KADRO YADA PARTİLERİ TERCİH EDİYOR.AK,ADALET,ANAP,DP GİBİ.GÜÇLÜ BİR ULUSALCI DİRENİŞ PARTİSİ OLMAK İSTENİRSE CHP NİN MİLLİYETÇİ ÇİZGİSİNE MHP Yİ KATMASI GEREKİR Kİ ATATÜRKÜN CHP Sİ OLSUN.BAŞKA YOLU YOK.BATIDA MHP YE GİDEN OYLAR HEP CHP OYLARIDIR.BÖLÜNMEK İYİ DEĞİLDİR.CHP MİLLİYETÇİLİĞİ İYİ TARİF ETMELİ YADA BÜTÜNLEŞMELİDİR.BAŞKA ÇIKIŞ YOK?
YanıtlaSilMEHMET SEZER:YUKARIDAKİ YORUMDAN YORUM BEKLİYORUM.BAYKAL DÖNEMİNDE %25 LER SEVİYESİNDE KAMUOYU ANKETLERİ ALAN EĞİLİM DEN KILIÇDAROĞLUYLA %30 LAR SEVİYESİNİ GÖREN CHP NEDEN %26 YA DÜŞTÜ?AKPARTİ VE MHP DEN GELEN OYLARDI ELBET AMA GERİ GİTTİ.KARARSIZLAR %18 Dİ ÇOĞU AK PARTİYE GİTTİ.AK PARTİ HİZMET VEREN VEDE İŞGÖREN BİR PARTİYDİ İŞ ALANLARIYLA İLGİLİYDİ.VATANDAŞ İŞİNİ KAYBETMEK İSTEMEDİ.DEĞİŞİM YARIM KALDI.TÜRKİYEDE BİR DEĞİŞİME GEREKSİNİM VAR AMA KONJEKTÜREL DURUM OLUŞMADAN BU YIKIM İSTİKRAR POLİTİKASINI YIKMAK OLASI DEĞİLDİR ÇÜNKÜ VATANDAŞ DA BU BOZUK SİSTEMDEN NEMALANMAKTADIR.TENCERE DİBİN KARA SENİNKİ BENDEN KARA?
YanıtlaSilCelal KURUHASANOGLU/FR
YanıtlaSilNe secim adaletli oluyor .Nede bu sisteme demokrasi cunku bastan esitsizlik basliyor ve bu zincir secim sonuna kadar devam ediyor .Her sey gucluden yana.Cok guzel bir yazi olmus elinize ,yureginize saglik...
partilerin aday belırlemelerınden tutun da secım sıstemıne kadar degışmesı gereken bır suru adaletsizlık var.siz de bunu gayet güzel ortaya koydunuz.kutlarım..
YanıtlaSilarkdaşlar ben ce boşuna ugraşıp duruyoruz.bana bu ülkede 1000 tane demokrat sayabilirmisiniz.ne tuhaftırki demokratı olmayan bir ülkede demokrasiyle yönetiliyoruz bu da sözde demkrasi oluyor.baın bu ülkede demokrasi okulu yok aileiçi egtim yok kulhakkı egtimi yok.bizler yaşayarak deyim yerindeyse tökezliyerek demokrasiyi ordan burda şöyle böyle raslantılardan ögreniyoruz ögrenenlede ömrünün yarısını bitirmiş oluyor.sistem insanları yolsuzluga itiyor.din yalanın mal çalanının demokrasi garibanın,garip bir şeyler oluyor.ortalık toz duman artık kin ne oldugu belli degil sap samana karışmış durumda.öncelikle sol ve egtimli kesim elmizi top yekün taşın altına sokmalıyız. cematlerin beyin yıkama işne karşı durup halkı aydınlatmalıyız.yoksa işmiz zor.
YanıtlaSil