AKP,
on iki yıl önce yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklara son vermek üzere iktidara
geldi. Bu üç sorun yıllardır sürmekteydi ve toplumu bir ur gibi sarmıştı. Ne
yazık ki geçmiş yıllarda iktidara gelen partilerin birçoğu yolsuzluk, yoksulluk
ve yasaklarla savaşamadı.
İşte,
AKP toplum dokusunu kemiren üç önemli sorunu, çözeceğini vaat ederek iktidara
yürüdü. Yurttaşların çok haklı isteklerini bayrak etti kendine aldatıcı
sözleriyle.
Peki,
ne oldu? AKP on iki yıllık iktidarı süresince yoksulluğu, yolsuzluğu
önleyebildi mi? Yasakları ortadan kaldırabildi mi?
Yukarıdaki
sorulara verilecek yanıt koskoca bir hayırdır.
AKP’nin
iktidar olduğu 2002’nin son aylarından itibaren parti yöneticilerinin ve
yandaşların ekonomik durumlarındaki varsıllaşma gözlerden kaçmadı. 17 Aralık
2013’te ise bazı bakanların ve çocuklarının yolsuzluk, rüşvet konuşmaları
ortalığa saçıldı.
Eee,
bakanlar yolsuzluk ve rüşvete bulaşır da başbakan kenarda durur mu? O da
oğlundan, evdeki paraları sıfırlamasın istedi. Ama ne para... Yirmi dört saatte
sıfırlanamadı paralar.
Bir
yerde yolsuzluk varsa yoksulluk da olur. Yolsuzluk arttıkça yoksulluk da artar.
Çünkü cebe indirilen halkın parasıdır.
Halk yoksullaştıkça AKP yönetici ve yandaşları varsıllaştılar. Debdebeli
yaşamları artık halkın gözü önünde. Saraylar, lüks arabalar, şişkin banka
hesapları, çoğalan tapular iktidarın yolsuzluk konusundaki aymazlığının
belirtileri.
Türkiye,
AKP iktidarı döneminde hızla borçlandı. Devlete ait taşınmazlar, satılıp
tüketildi. Sanayinin yerini inşaat sektörü aldı. Tarım ve hayvancılık yok
edildi. İşsizlik çığ gibi büyüdü. Çalışanların ücretleri düştü. Halk yoksulluk
cenderesinde ne yapacağını bilemez durumda.
Yasaklar
mı? Hak getire... Basın, RTE’nin buyruğunda. Hakkını arayanın payına cop,
plastik mermi ve zehirli gaz düşmekte. Halk soru soramaz, sorgulayamaz durumda.
Toplumun çok sesliliği yok edildi. Muhalefet bile iktidarın diliyle konuşur
oldu.
Bir
iktidar düşünün... Adının geçtiği her yerde “yalan, iftira, rüşvet, yolsuzluk,
diktatörlük, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı, zalimlik, Ortaçağa özenti,
teröristi kahramanlaştırmak, Allah’la aldatmak,
emperyalizmle işbirlikçilik, hırsızlık, komşulara düşmanlık,
bilgisizlik...” sözlerini çağrıştırmakta belleklerde. Böyle bir iktidarın uzun
süre varlığını koruması olanaklı mı?
Yolsuzluk
yapana, yolsuz denir. Yolu olmayan, sağa sola savrulur. Ne yapacağını bilmediği
için önüne gelene çarpar. AKP de halkın kayasına çarpmıştır kafasıyla,
gövdesiyle hem de. İç kanama başlamıştır. Yıkılışı çok yakın. Yolsuzların
iktidarı, yalanları ve aldatmalarıyla tarihin çöplüğündeki yerini alacak.
Adil
Hacıömeroğlu
17
Aralık 2014
Tarihin çöplüğüne gidecek elbet bakalım giderken beraberinde Türkiye den neler götürecek...
YanıtlaSilAKP ; toplumu '' yolsuzluğu , yoksulluğu ve yasakjları '' ( 3 Y ) yok etme yolunda savaşım verme söylemi ile kandırıp iktidar oldu. Ama bu üç kavran AKP yönetiminde daha da kök saldı. Yasaklar günümüzde daha da arttı ( Atatürk anıtlarına çelen yasağı ile başlatılmıştı ). Soygunlar , , yolsuzluklar ; bakanlar , onların oğulları ; RET ve çocukları düzeyinde yapıldı . Bu hırsızlıkla soyunan halk yoksullaştı. Bütün bu yolsuzlukların üstü , yargıya yönelik entrikalarla , din sömürüsü ile ; muhaliflere gözdağı ile örtülmeye çalışılsa da , artık toplum bunu yutacak olmadığını göstermektedir. Yok olma yoluna girmiştir AKP : Bu konuların ayrıntılı anlatımı olan yazısı için Sn. A. Haciömeroğlu'na teşekkürler !
YanıtlaSilÖZGEN KARA