PKK,
hendek kazıp koca kentlerde ulaşımı
engelliyor. Hendeklere bomba düzenekleri kurarak halkın can ve mal güvenliğini
tehlikeye atmakta. Bu yüzden elektrik, su kesintileri olmakta çoğu zaman.
Hendekler
ve bombalar yüzünden çöpler toplanamıyor, itfaiye yangınlara zamanında yetişemiyor,
cankurtaranlar hastalara ulaşamıyor. Halk, adeta açık cezaevlerinde ilkel
koşullarda yaşamaya mahkum edilmekte bu yüzden.
Güvenlik
güçleri, hendekleri kapatarak bomba düzeneklerini yok etmek için sokağa çıkma
yasağı uygulayarak bölücü teröristleri etkisiz duruma getirmek için
operasyonlar düzenlemekte.
Şimdi
akla şu soru gelecek: Bu hendekleri PKK, kazma-kürekle mi kazıyor? Hendekleri
PKK, HDP’li belediyelerin iş makineleriyle kazmakta. Bundan da anlaşılacağı
üzere PKK-HDP her işte olduğu gibi hendek işinde de kol kola.
Dünyanın
en pis savaşlarında bile okul, hastane ve ibadethanelere dokunulmaz. Buralar
bombalanmaz. Buralara sığınanlara kurşun atılmaz. Ama ne yazık ki PKK,
savaşlarda en insancıl olan bu kurala uymamakta. Hasta taşıyan cankurtaranlara
ateş etmekte. Can çekişen hastalar, bu yüzden hastanelere ulaşamadan can
vermekte.
Yangını
söndürmeye giden itfaiye araçlarına saldırmakta PKK. Okullara bomba atılmakta.
Anaokulları yakılmakta. Sağlık kuruluşlarındaki bilgisayarlar çalındığından
hastalar izlenememekte. Bu yüzden otama süreçleri kesintiye uğramakta.
Camiler
ateşe verilmekte bölücü örgütçe. Özellikle tarihsel değerdeki yapılar,
ibadethaneler hedef alınmakta. Neden mi? Uyduruk bir tarih yazmak için binlerce
yıllık insanlık kalıtları kül edilerek yok edilmekte.
Şırnak’ta
kültür merkezini yakıyor PKK. Hitler’le kitap yakma yarışı yapmakta
bölücü örgüt. Ama ne yazık ki terörist sever kimi sahte aydınlar bunu görmezden
gelmekteler.
Dünyanın
en pis savaşlarında bile elinde silah olmayanlar kurşunlanmaz. PKK, yaşamı
zindana çevirdiği kentleri terk etmek isteyen halka; yaşlı, genç, kadın, erkek,
çocuk ve hamile demeden saldırmakta. Üstelik Kürt halkını kurşunlayarak
Kürtlerin haklarını savunduğunu söylemekte bölücü terör örgütü sözcüleri. Ne
garip değil mi?
PKK,
dükkânların
kepenklerini açtırmıyor. Halkın en temel gereksinmelerini sağlamasını
engellemekte. İnsanlara aç susuz bir yaşamı dayatmakta.
PKK’nın
estirdiği terör yüzünden yüzlerce yıldır aynı topraklarda yaşayan Kürtler,
evlerinden göç etmekte. Nereye mi? Türk güvenlik güçlerinin egemen olduğu batı
illerine. Yani Kürtler, kendi güvenliklerini sağlamak için Türk kardeşlerine
sığınmaktalar, tıpkı Irak ve Suriye’den gelenler gibi.
PKK’nın
büyük bir Vandallığa, baskıya, ilkelliğe, saldırganlığa, halk düşmanlığına imza
attığı bir çatışmada YCHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: “Bu çatışmada
tarafsızız.” demekte. Yani zalimin, mazlumu yok ettiği bir ortamda tarafsızmış
Kemal Bey. Dedeyle kundaktaki torunu PKK kurşunlarıyla can verirken siz
tarafsızsınız öyle mi Kemal Bey? Bu ne demektir? Mazlumun yok edilmesine göz
yummak demektir. Anlaşılacağı üzere Zalime çaktırmadan destek vermektir bu.
Tabi, anlayana...
Adil
Hacıömeroğlu
26
Aralık 2015
PKKya bu savaşta dünyanın pek çok yerinden abdnin devşirdiği örgütler silahlı destek vermeye başlarlarsa tarafsızlaşan bu zatlar ile oy veren bu zatlar hendek kazan arkadaşlarına o zaman kızmaya başlayıp gözleri o zaman mı açılacak acaba?
YanıtlaSil