8
Aralık 2015 Salı günü RTE, muhtarları toplamış konuşuyor. Parti grup
toplantılarına alışmış Erdoğan, bu gereksinimini muhtarlarla gidermekte.
Neredeyse gündemdeki tüm konulara değindi. Son yıllarda konuşmaların olmaz”sa
olmazı Suriye. Her zaman olduğu gibi Suriye konusuna geniş yer ayırmakta. Tabi,
konu Suriye olunca Putin’e dokundurmadan geçemiyor RTE.
“Suriye
ve Rusya vatandaşı olan kişiler petrolü (IŞİD petrolünü) alıyor, hem rejime
satıyor hem de dünyaya satıyorlar. Bu örgütle ciddi bir mücadele ortaya
koyamayanların, aynı bahaneyle Suriye’de askeri varlık gösterme konusunda çok
hızlı ve cevval olduklarını görüyoruz. Bunlar, ev sahibini bastıran yavuz
hırsız.” demekte RTE.
Son
günlerin moda konusu IŞİD petrolü... Açıkçası petrol kaçakçılığı... Putin,
delillerle RTE’nin üstüne gelmekte. RTE de petrol kaçakçılığını biz değil, Rus
vatandaşları yapıyor demeye getiriyor. Ama düşük profilde... Amacı, petrol
kaçakçılığı konusundaki sıkışmışlığını en azından iç siyaset alanında biraz
hafifletmek.
Aynı
gün AKP grup toplantısında Davutoğlu: “Putin’i de buradan empatiye davet
ediyorum. Bu olay, Rusya’nın doğrudan sınırı olmayan bir yerde, Türkiye-Suriye
sınırında, Türkiye’nin yakın akraba ve dostları olan Türkmenlere, Araplara,
Kürtlere dönük olarak yürütülen bir hava bombardımanı esnasında sınırımız ihlal
edilerek yaşandı. Şöyle bir şeyi düşünsün Rus liderler, eğer biz Ukrayna
Devleti’nin çağrısına uyarak aynen Rusya’nın iddia ettiği gibi Suriye
Devleti’nin çağrısına uyması gibi, gidip Doğu Ukrayna’da Rusya’yla akrabalık
bağları olan yerleri Rusya hava sahasını da ihlal ederek bombalasaydık acaba
Putin ne düşünürdü, ne yapardı?”diye Rusya’ya yüklenmekte. Aradan bunca zaman geçmesine
karşın, AKP hükümeti uçak düşürme konusundaki haklılığını(!) kanıtlamanın
peşinde. Ancak verdiği örnek çocukça... Bu kadar sığ bir değerlendirme yapan
birine koskocaman Türkiye’yi emanet etmek faciadır. Davutoğlu, yönettiği
ülkenin tarihsel, stratejik değerinin farkında değil.
Gelelim
muhalefete...
Kılıçdaroğlu,
aynı gün parti grup toplantısında: “Rus uçaklarının zaman zaman sınırımızı
ihlal ettiğini de biliyoruz. Ruslara angajman kurallarına uyulması gerektiği
konusunda uyarı yapıldı, kurallara uyulmadı ve Rus uçağı düşürüldü.” demekte.
Kemal Bey, Rus uçağının düşürülmesini kendince haklı bulmakta ve hukuksal bir
temele oturtmaya çalışmakta. Bunu uyumlu muhalefet yapma adına mı, yoksa
Atlantik’e şirin görünmek için mi yapmakta?
Kılıçdaroğlu:
“Bizim görüşümüz net. Hiçbir ülkenin sınırının ihlal edilmesi kabul edilemez.
Biz görüşümüzü dile getirdik.” diyerek sözlerini sürdürmekte. Sanki Türkiye’nin
sınırlarını, hava sahasını ilk kez ihlal eden Rus uçağı. AKP hükümetine desteği
sürdürüyor Kemal Bey Rus uçağının düşürülmesi konusunda. Bu açık destek belli
olmasın diye konuşmanın devamında çelişkili sözcükler, araya sıkıştırılmış AKP
eleştirisi görüntüsü veren tümceler de var.
Peki,
Bahçeli ne konuştu MHP grup toplantısında 8 Aralık’ta?
“Rus
yetkililerden gerilimi artırmaya yönelik açıklamalar gelmektedir. Putin ve
adamlarının dili sivri ve zehirlidir.” diyerek AKP’nin Rusya karşıtı
kışkırtmalarına yüksek perdeden katılmakta Bahçeli.
“Rusya
Savunma Bakanlığı, IŞİD militanlarının gelir kaynağını açıklamıştır. Erdoğan ve
ailesinin petrol ticaretiyle ilişkili olduğu iddia edilmiştir. Türkiye
topraklarında IŞİD ve Nusra saflarına katılım olduğu Rusya tarafından
söylenmiştir. IŞİD petrolünün İskenderun’a geldiği Rusya’nın tezidir. ABD ise
bu iddiaları reddetmiş, Türkiye’nin yanında durmuştur.” diye sözlerini
sürdürmekte Devlet Bey.
Ey
Bahçeli! ABD, Türkiye’nin mi, yoksa RTE’nin mi yanında yer almıştır? Petrol
kaçakçılığı konusunda zaman zaman ABD’li yetkililerin yarım ağız suçlamalarını
işitmedin mi? Bu konuyu ABD’nin AKP’ye karşı bir tehdit unsuru olarak
kullandığının farkında değil misin? IŞİD petrolünün satılması, yalnızca
Ruslarca değil, birçok devlet ve uluslar arası kurulu tarafından dile
getirilmiştir. Sen, nerede yaşıyorsun, bunlardan haberin yok mu?
Bahçeli,
RTE’nin her sıkıştığı zaman yaptığı gibi yine göğsünü siper etmekte Erdoğan’a.
Onu korumak adına gerçekleri görmezden gelmekte. Kafa soğuk savaş kafası. Amerika’nın oluşturduğu klasik Rus
düşmanlığı... Devlet Bey’in biraz tarih, biraz da uluslararası ilişkiler
bilgisine gereksinimi var.
Tarih,
8 Aralık 2015... Bir gün içinde ardı ardına yapılan dört konuşma... Dört
lider... Dördü de Atlantik’in yanında saf tutmak adına Putin düşmanlığı
yapmakta. Dördü de aslında aynı şeyleri savunmaktalar... Dördü de “Yok
birbirimizden farkımız, biz Atlantikçiyiz!” diye bağırmaktalar. Tabi, duyup
anlayana....
Adil
Hacıömeroğlu
11
Aralık 1015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder