TBMM’nin
neredeyse her yasama dönemi başladığında bir anayasa değişikliği tartışması
çıkmakta. Kamuoyu uzunca bir süre bu tartışmalarla meşgul edilmekte. Bu
tartışmalarla halkın nabzı ölçülmekte. Yurttaş, sinsi bir tuzakla ulus devletin
değiştirilmesi durumuna alıştırılmakta alttan alta.
AKP,
on üç yıllık iktidarı döneminde ekonomiyi düzeltemedi. Üretim ekonomisi bitti
sayılır. Sanayi, tarım, hayvancılık bitti sayılır. İşsizlik diz boyu... Kaçak
ve ucuz işçilik dorukta... Neden mi? Neden anayasa...
Terör
almış başını gidiyor. Kentler boşalıyor. Halk yaşamdan bıkmış. Caddeler,
sokaklar harabeye dönmüş. PKK vergi toplayıp tüyü bitmemiş çocukları askere
almakta. Güneydoğu’nun birçok yerinde günlük ekonomik etkinlikler bıçak gibi
kesilmiş. Halk, zorbalığa teslim olmuş. Eşkıya, dağda bayırda değil; kentlerin
merkezlerinde dolanmakta. Her gün şehit vermekte Türkiye. Suçlu mu kim? “Kim?”
diye sorulur mu hiç? Suçlu, anayasa...
Ortadoğu
bataklığında debelenmekte Türkiye. Sıfır sorundan sıfır komşuya yol almış
talihsiz ülkem. Dost kalmamış, düşman çoğalmış. Sınırlar kevgire dönmüş. Suçlu
mu arıyorsunuz? İşte, anayasa karşınızda durmakta...
Rus
uçağını düşürmüş Türk jetleri. Olur mu böyle iş? Olur tabi ki... Anayasa
değişmezse bal gibi olur.
KPSS’de
soruları çalanlar suçüstü yakalanmış. Binlerce kişinin emeği boşa gitmiş. Son
yirmi yıldır yapılan merkezi sınavların neredeyse hepsinde şaibe varmış. Dert
etmeyin bütün bunları anayasa değişikliği olursa hallolur bu sorun.
Trafik
sorunu insanları yaşamından mı bezdirmekte. Sıkın dişinizi, anayasa
demokratikleşirse yollar açılır.
Yolsuzluk
almış başını gidiyor. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyenler, başköşelere
kurulmuş. Halk bir dilim ekmeğe, bir tas çorbaya muhtaç. Aşılır bu sorunlar,
yeter ki anayasayı demokratikleştirelim.
Kadın
cinayetleri mi var? Sorun, anayasanın ilk dört maddesinde... O maddeler,
özgürlükleri kısıtlamakta... Değiştirelim, ülke özgürleşsin.
Sokakta
yaşayan insanlar soğuktan donarak mı ölüyor? Açlıktan çöpten ekmek mi topluyorlar?
Takmayın kafanızı bu sorunlara... “TBMM’de anayasa için mutabakat sağlarsak
sorun çözülür.”
Toplumsal
çözülme mi yaşamaktayız? Olsun... Anayasa değişikliğiyle bunun üstesinden
geliriz.
Anlaşılacağı
üzere her derdin devası anayasa değişikliği...
İktidar
partisi AKP, düşüncesi gereği anayasayı kuşa çevirmek istemekte. Türkiye
Cumhuriyeti’nin köküne dinamit koymak istemekte. Cumhuriyet kurucularından
Vahdettin’in, Damat Ferit’in ve İngiliz işbirlikçisi tüm itilafçıların
intikamını almak istemekte. Ortaçağ düşleriyle uyuyup uyanmaktalar. Bir de
iktidar partisi, sorunlar ağırlaştıkça halkın tepkisini azaltmak için hedef
şaşırtmaktalar yapay tartışmalarla. Kendilerince haklılar...
PKK/HDP;
Şeyh Sait, Seyit Rıza’nın izinde... Dün İngiliz ve Fransızlar; bugün ABD ve
İsrail’in kışkırtmasıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne savaş açtılar. Onların görevi
emperyalizmin piyonu olmak... Onları da anladık sayılır.
AKP
ile PKK/HDP’yi anladık da YCHP ile MHP’ye ne oluyor. Onların Anayasa
değişikliği sevdasının kaynağında ne var? Söyleyin dostlar... Hadi, söyleyin!
Adil
Hacıömeroğlu
3
Ocak 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder