Başta
muhalefet partileri olmak üzere bazı çevreler, Davutoğlu’nun başbakanlık ve AKP
genel başkanlığı görevlerinden alınmasını demokratik bulmamışlar. Biraz daha ileri giderek “Serok Ahmet”ten bir
demokrasi kahramanı yaratmaya çalışmaktalar. “Serok” sıfatını kendi kendine
almıştır Diyarbakır gezisinde. Yoksa ona bu sıfatı veren başkaları değil.
Ha,
unutmadan da söyleyelim... Aynı Diyarbakır gezisinde temsil ettiği Türkiye
Cumhuriyeti yasalarını hiçe sayarak kentimizin resmi adını bir yana bırakarak feodaliteyi
çağrıştıran “Diyarbekir” sözünü kullanmıştır. Anlaşılacağı üzere bu gezide
açılımcılık, feodaliteyi hortlatma vardı.
Her
zamanki gibi liberallerin kuyruğuna takılan TBMM’de temsil edilen muhalefet
partileri, “Serok Ahmet”in görevden el çektirilmesinin antidemokratik
olmadığını söylemekteler. Peki, bu doğru mudur?
Davutoğlu,
bulunduğu görevlere nasıl geldi? Önce bu sorunun yanıtını verelim. “Hoca”nın
siyasal geçmişi yok! AKP’ye önce Abdullah Gül’ün dış politika danışmanı olarak
katıldı. Daha sonra TBMM dışından dışişleri bakanı oldu. 2011 seçimlerinde de
milletvekili seçildi. Bugün Türkiye’nin başındaki bütün belaların gelmesinin
mimarıdır kendisi. “Stratejik Derinlik” saçmalığıyla BOP’un oyuncağı olmuş bir
dış politika oluşturmuş, bu da Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmiş. “Komşularla
sıfır sorun” diyerek ortaya çıktı, sonunda “sıfır komşulu” bir Türkiye kaldı
geride. Ergen çocuk hayalleriyle dış politika oluşturmaya çalıştı. Sonunda yalnızlaşan
bir Türkiye var. Buna da “Değerli Yalnızlık” adını koydu hazret.
Davutoğlu’nu
en büyük hayali, Osmanlıyı yeniden diriltmek. Bu nedenle de “Yeni Osmanlıcılık”
hayaliyle ABD projelerinin hizmet eri oldu ne yazık ki...
RTE,
cumhurbaşkanı seçilince AKP genel başkanlığı ve başbakanlık boş kaldı. Sözden
çıkmayan, Erdoğan’ın dediklerini yapacak, kısacası sahibinin sesi olabilecek
birine gereksinim vardı. Bu konuya en uygun Davutoğlu bulundu ve bu görevlere
RTE’ce getirildi. Yani anlaşılacağı üzere bu görevlere seçilmedi Davutoğlu,
atandı. Şimdi bu göreve geliş demokratik mi? Değil... O zaman görevden gidiş
nasıl demokratik olacak? Liberallerin kuyruğundaki muhalefet bu adamcağızın
göreve geliş biçimini neden eleştirmediler zamanında? Unutulmasın ki, bir kişi
nasıl gelirse bir göreve öyle ayrılır o görevden. Davutoğlu’nu RTE getirdi, RTE
de götürdü.
Gelelim
yazımızın başlığına... Davutoğlu’nun gidişine en çok üzülen kim?
Dünyaca
ünlü Amerikan merkezli dış politika dergisi Foreign Policy: “Amerika Ankara’daki
adamını kaybetti.” diyerek Davutoğlu’nun kimlerin işine yaradığını açıkça
söylemiş.
Beyaz
Saray’dan yapılan açıklamada ise: “Başbakan Davutoğlu, ABD’nin iyi bir
ortağıydı.” denmiş.
Şimdi
akla şu soru gelmekte: ABD’nin Davutoğlu aşkı nedendir? Anlatalım...
Davutoğlu’nun uyguladığı dış politika, a’dan z’ye ABD çıkarlarına hizmet etti.
“Hoca”nın stratejik derinliği, Ortadoğu’yu alt kimlikler savaşına sürükledi.
Başta Türkiye olmak üzere tüm komşuların güvenliği tehlike altına girdi.
Davutoğlu’nun
görevden alınmasıyla bir dış politika değişikliğinin olacağı olasıdır. Halkımız
“Her şerden bir hayır çıkar.” der. Davutoğlu’nun gidişiyle Türkiye’nin Suriye
ile barışma iradesi dünden daha güçlü olacaktır. Rusya ile ilişkilerin düzelme
olasılığı düne göre daha çok artmıştır. Suriye ve Rusya ile ilişkilerin
düzelmesi, tüm bölgede olumlu rüzgârların esmesine neden olacak. Bu da
Türkiye’nin lehinedir.
Davutoğlu’nun
gidişine ABD üzülüyorsa biz sevinmeliyiz. Çünkü Türkiye’nin çıkarları Amerika
ile çatışmakta. ABD’nin çıkarına olan Türkiye’nin aleyhinedir. ABD çıkarlarına hizmet eden biri Türkiye’nin
başından gidiyorsa bu, hayırlıdır.
Davutoğlu’nun
peşinden ağlayan muhalefete gelince... Onlar gözyaşlarıyla ABD’ye
yalvarmaktalar. Demekteler ki: “Davutoğlu gitti, ama biz varız ABD’ye hizmet
için. Bizi görün!”
Türkiye,
ABD’den uzaklaşarak Avrasya’ya yaklaşmakta. Olması gereken yere doğru gitmekte
Türkiye. Bu durum AKP’nin iradesiyle değil; tarihin, koşulların ve halkın
zorlamasıyla olmakta. Unutulmasın ki dünya ülkeleri arasında ABD karşıtlığının
en yüksek olduğu ülke, Türkiye.
Adil
Hacıömeroğlu
8
Mayıs 2016
Davutoğlu'nu çok arayacak mışız gibime geliyor benim. Olası adaylara bakınca.
YanıtlaSil