BAŞKANLIK, TÜRKİYE’YE SİLAH ÇEKMEKTİR


AKP, Devlet Bahçeli’nin desteğiyle başkanlık sistemini TBMM gündemine getirdi. Bahçeli’nin AKP’ye sıkıştığı anda destek vermesi artık kamuoyunu şaşırtmamakta. AKP’nin Cumhuriyet rejimine vurduğu her büyük darbede yolu açan Bahçeli.
TBMM’nin önüne gelen “Cumhurbaşkanlığı sistemi” adı verilen yasa tasarısı, aslında bal gibi başkanlık rejimi. Adına ne dersen de, bir şeyin içeriği önemli. İçerikte ne var? TBMM yetkisizleşecek… Hem de kendi eliyle yasama görevini başkana terk edecek. O zaman TBMM ne işe yarayacak? Hiçbir işe… Yasama, yürütme ve yargı yetkisini elinde toplayan başkan; Türkiye’nin tek egemeni olacak. Hem de hiç kimseye hesap vermeden bu yetkileri kullanacak.
Adına başkan ya da cumhurbaşkanı denen tiran, istediği zaman milletin meclisini feshedebilecek. Hani milli irade? Ne milli iradesi? İradenin topu tiranın elinde olacak. Yasa da irade de başkomutan da o… Yargı da millet de yurttaş da o…
Başkanlık sistemi yasa tasarısı, yalnızca sistem değişikliği değil. Cumhuriyet rejiminin yok edilmesi demek... Demokrasiden vazgeçmek demek… Seksen milyonluk bir ülkeyi, bir kişinin iradesine bırakmak demek…
Bir kişiye padişahların, kralların bile elinde bulunmayan yetkileri vermek; ulusu korkunç maceralara sürüklemektir. Bir kişi deha dahi olsa bir ülkeyi tek başına yönetecek yetenekte olamaz. Üstelik kraldan daha büyük yetkilerle donatılacak RTE dahi de değil.
Türkiye’yi kurtuluşa götüren, kuran TBMM; kendi eliyle kendini yıkamaz. TBMM’nin işlevsizleştirilmesi, Türkiye’nin yıkılışına giden bir yolun aşılmasıdır. Bu nedenle “Cumhurbaşkanlığı sistemi yasa tasarısına” evet oyu verecek vekiller, milletin kendilerine verdiği temsil yetkisini kötüye kullanmış olacaklar. Bu nedenle de Türk Milleti’ne, TBMM’ye, Türkiye Cumhuriyeti’ne ihanet eden kişiler olarak tarihe geçecekler. Bir kişinin çoluk çocuğuna bırakacağı en kötü kalıt da bu olsa gerek.
Başkanlık sistemi milletimizi bölmekte. Atatürk, Türk Bayrağı, İstiklal Marşı ile bölücülüğe karşı birleşen milletimizi bölmek kime, ne yarar getirir?
23 Nisan 1920’den başlayarak Türkiye’nin düşmanı emperyalistler, her fırsatta TBMM’yi yok etmek için uğraştılar. Anadolu’nun işgali sırasında Yunanlıların Polatlı üzerinden Ankara’ya yürümelerinin amacı, TBMM’yi dağıtmaktı. Yıllar sonra 15 Temmuz darbe kalkışmasında ABD güdümündeki FETÖ’nün TBMM’yi bombalaması nedendir acaba? Yunanlılar da FETÖ de TBMM’yi, dolayısıyla Türk Milleti’ni hedef aldılar. Peki, şimdi yapılan nedir? TBMM’yi yok ederek milletin başına tiran getirmekteki amaç ne? Dün Yunanlıların, FETÖ’nün yapamadığını bir yasa tasarısıyla yapmak emperyalizme hizmet değil mi?
Başkanlık sistemini yasalaştırmak; emperyalizm adına Türkiye’ye silah çekmektir, TBMM’yi bombalamaktır, Türk Milleti’ne savaş ilan etmektir. Bizler; bu emperyalist saldırıya, savaş ilanına sessiz mi kalacağız? Gazi meclisimizin yok edilmesine sessiz kalırsak vatanımızın ayağımızın altından kayıp gitmesine de ses çıkaramayız.
                                                           Adil Hacıömeroğlu
                                                           29 Aralık 2016



1 yorum:

  1. Çok haklısınız ülkemiz ayağımızın altından kayıp gidiyor.

    YanıtlaSil