Soğuk bir cumartesi
sabahı… Hastalık illetinden yakamı kurtarmak üzereyim. Saat sekizi geçmiş. Kahvaltı
yapmaktayım iştahsızca… Bir yandan da haberleri dinlemekteyim. Birden oturduğum
yerde irkildim kaldım. “Kayseri’de patlama!” “Eyvah, vatan evlatları gene gitti
kalleş pusularda!” dedim. İçim titredi, gözlerim ıslandı.
Patlamanın
duyulmasından çok geçmeden olay yerlerine giden muhabirlerle telefon bağlantıları
kurulmaya başlandı. Görgü tanıklarının anlatımlarıyla, muhabirlerin keskin zekâ
içeren gözlem ve yorumlarıyla saldırının hedefi ve faili neredeyse yüzde yüze
yakın açıklığa kavuştu. Tabi ki bu yorum ve gözlemler benim düşüncelerimle örtüştü.
Çünkü Türkiye’nin kimlerle savaştığını bilmekteyim. Düşmanın hangi yöntem ve
örgütleri kullandığının farkındayım.
Televizyonlar, canhıraş
biçimde Kayseri’ye bağlanmaktalar. Mülki, idari amirler; oda başkanları, kitle
örgütleri temsilcileri… önlerine kim gelirse telefonla bilgi almaktalar. Bu
arada Kayserili vekiller de unutulmuyor.
Telefona,
Kayserili vekil Sami Dedeoğlu bağlanıyor. Saldırının nedenini açıklıyor
kendince. “15 Temmuz gecesi Kayseri sokağa çıkan ilk ilmiş. Saat, 24.00 olmadan
iki yüz bin kişi toplanmış meydanda. Böylece darbeyi ilk önleyen ilmiş Kayseri.”
Bu doğrultuda sözle dökülmekte Vekil Bey’in
ağzından. Diğer illerimizdeki yurttaşlarımızın gösterdiği başarıyı,
kahramanlığı Kayseri de göstermiş. Bu nedenle bu ilimizle ve diğer seksen ilimizle
gurur duymaktayız. Burada özel bir şey yok!
Ancak…
Vekil
Bey’in derdi başka… Ne terör ne de darbe… Onun derdi gelecek seçimlerde seçilebilecek
bir sırayı şimdiden garanti etmek… Bunun da yolu kendini 15 Temmuz kahramanı
yapmak. Reis’in gözüne girmek… Bu nedenle Kayseri saldırısıyla ilgili konuşmuyor
Vekil Bey. Şu cümleyi kuramıyor bir türlü: “Saldırı, TSK’ya ve Türkiye’nin birliğinedir.”
TSK’nın
en seçkin askeri birliği hedef alınıyor, Vekil Bey, bunu görmüyor. Kayseri Komando
Tugayı, daha düne kadar Güneydoğu’yu PKK’lı teröristlere dar ediyor ve soluklanmak
için kısa bir süreliğine üslerine, Kayseri’ye dönüyorlar. Hem de kayıpsız… PKK;
işte bu efsanevi birliğe saldırmakta, kalleşçe… Vekil Bey, kendisinin de
inanmadığı rakamlarla alan düzenlemesi yapmakta. O alanda da kendini hayali
kahraman ilan etmek.
AKP’lilerde
ciddi saplantılar var. TSK ve Cumhuriyet konusunda özellikle. Bir de olaylar
arasında ilişki kurma becerileri yok gibi. Açıkça çık, söyle: “ABD, Kayseri’de askerlerimize
saldırdı!” de. “Bu saldırıda PKK kullanıldı.” de. Sözü uzatıp kel alaka
konulara girince analiz falan yaptıklarını sanmakta AKP’li sözcüler. Olayı açık
gör, açıkça anlat!
AKP’li
Vekil’in kafasıyla terör önlenmez. Bu, bir savaş… Savaşta düşmanın da dostların
açıkça belli olacak. Kimle, neden savaştığını bileceksin!
Adil
Hacıömeroğlu
18
Aralık 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder